Ah güzel ülkem,senin,
Üzerine başka ülke tanımam.
Eşin ve benzerin yok senin.
Özelliklerini yazmaya kalksak,haliyle,
Bu köşelere sığmazsın,
Ne diyeyim,
“Seni sevmeyen ölsün..!”.
Ah güzel halkım.
Dünyada senin üzerine başka bir halk yok.
Aç kalsan da,
Bunca yokluk,yoksulluk ,çaresizlik içinde yaşarken bile ,mutlusun..
Ne güzel,
Umudun kaybolmasın,sana,
Helal olsun valla.
Halkımızın keyfi yerinde.
İnanmıyorsan dene bak.
Yoldan geçerken,çevir ,
Geç önüne dur.
Uzat mikrofonu sor;
—Merhaba,
Ne var ne yok,nasılsınız iyi misiniz.?
—Ne olsun,
İyiyiz çok şükür..
Yaşayıp gidiyoruz işte..!
Karnı aç,
Yoksulluğu yüzünden okunuyor.
Üstünde yok ,başında yok,ama,
Verdiği cevap bu.
İyiyiz çocuğum,bu günlerimize şükürler olsun..!
Elektriğe yine zam yaptılar.
Olsun,
Devletimizin vardır bir bildiği..
Gazetecileri yine içeri almışlar.
—Yazmasınlar oğlum.
Dünya karışık.
Etrafa bak.
Bir, biz varız huzur içinde yaşayan..!
Bizden başka var mı?.
—Üniversite de okuyan çocukları
Sokakta yürüyorlar diye içeri almışlar.
Savcı abileri,hakim amcaları tutuklayıp hapise atmış onları..
—Aman onlarda rahat dursunlar oğlum.
Onlara mı kalmış.
Özgür abileri gerekeni yapıyor işte..
Sonra,
Bu memleketin hacısı var,hocası var.
Amiri var,memuru var..
Onlar bilir,bilir yapar..
Gitsinler okullarına,
Otursunlar sınıflarında, okusunlar..!
Onlara mı kalmış o işler.
Büyükler bilir /bulur,yapar.
Bak ne güzel.
Devlet bu işte..!
Seçip,Arayıp buluyorlar.
Orhan abileri ile Hülya ablalarıda
Cumhurbaşkanımızın yanına ,
Çalışsın,millete hizmet etsin diye,
“Kurum üyesi “olarak atandılar.
Sırf memlekete hizmet için,
Seksen yaşında görev aldılar valla.
Yiğit abileri de işini gücünü bırakıp,maliye bakanına destek için,
Ülkeye hizmet için geri döndü.
Az sabretsinler canım.
Önü yaz.
Sebze meyve bollaşacak.
Temmuz’da geliyor.
Zam da alacağız.
Daha ne olsun ,canım benim..!