Kardeşim,
Bu ülkenin sahibi yok mu?
Ne hallere geldik,
Artık dayanamıyoruz.
Neler oluyor,
Nereye doğru yuvarlanıyoruz.
Zam zam zam..!
Bu nedir Allah aşkına!
Nerede duracak, bilen var mı?
Açız, aç..
Ben daha böyle bir şey görmedim.
Evet.
Bu ülkede,
Gerçekten böyle bir şey görülmedi..
Çıkın evlerinizden,
Gezin çarşıyı pazarı,
Park, bahçe, meydan, kahve,
Mahalle, sokak dolaşın.
Göreceğiniz manzara hep aynı.
Ağlayan, sızlayan,
Feryat eden insanlar…
Evine ekmek götüremeyen,
İşsiz, çalışmaya iş bulamayan gençler, insanlar..
Çaresiz ev kadınları.
Gelecek korkusu yaşayan gençler…
Ülkeyi terk edip gitmek isteyen bir yığın vatandaş..
Bunun sonu ne olacak, bilen varsa çıksın ortaya söylesin.
Döviz aldı başını gidiyor.
Akaryakıt fiyatları otomatiğe bağlandı.
Gıda fiyatlarını duymak bile istemiyoruz..
Kiralar o biçim oldu.
Büyük şehirlerde kira göçleri başladı, kaçış dersek belki daha doğru olur.
Peki bu tabloyu kim yarattı,
Bu kimin eseri..!
Hani, bilinen bir hikayedir,
İspanyol işgalinde bombalar altında kalan halkın, çektiği acıları
Resimle anlatan, ünlü sanatçı,
Salvador Dali’ye sormuşlar,
-Bu eser sizin mi, bu tabloyu siz mi yaptınız.
-Hayır bu eser benim değil, bu tabloyu siz yarattınız.
-Bu eser sizin, ben sadece resmini yaptım, diye cevap vermiş..
Öyle ya,
Biz sadece yaşanılan gerçeği dile getiriyoruz..
İyi de kardeşim,
Ben daha, böyle bir şey ne gördüm, ne duydum.
Bu tabloyu kim yarattı, bu eser kimin,
Bu ülkeyi bu hale kim getirdi.!