Ülkemizin bana göre en önemli sorunlarından biri de işsizliktir.
Daha küçükken başlayan okuma serüvenimiz büyüdükçe bunu olacağım hayalleriyle süslenerek devam eder okuruz 5 yaşından 30'lu hatta 40'lı yaşlarımıza kadar okuruz.
Hayaller kurarız onu olacağız bunu olacağız diye ailelerimizin, kendimizin çabalarıyla bin bir emekle okuyup okulları bitiriyoruz.
Ama başarılı ama başarısız...
Sonra okuduğumuz meslek ile ilgili bir iş yapmak için arayışlara başlıyoruz.
Bununla bitiyor mu tabi ki kocaman bir hayır!
Süreç kpss sınavıydı, mülakatıydı diye uzayıp gider.
Birçok üniversiteden mezun olan arkadaşlarımız hiç tecrübesi olmayan mesleklerde çalışıyor.
Sonra da tabii bu süreç bozuk bir psikolojiye sebep oluyor.
Çünkü yıllardır hayallerini kurduğumuz mesleklerde, işlerde değil de farklı iş alanlarında çalışıyor oluyoruz.
Bu arada bunun üzerimize uyguladığı psikolojik baskı da tuzu biberi...
Yaşanan hayal kırıklığı neticesinde kimsede ne hayal kalıyor ne de istek...
Bu meslekte iş bulamayınca çare ikinci bir meslek okumaya kadar gidiyor ama yine hüzün yine çaresizlik bu böyle uzayıp gidiyor.
Umuyorum ki bu durum gelecekte de böyle olmasın binalar nasıl düzensiz bir yapıda yapılıyor adına da çarpık kentleşme deniyorsa bunun da adı çarpık meslekleşme...