Sevgili okurlar…
İnanın bazen aynı kelimelerin kalemimden çıkması beni çok üzüyor.
Fakat ne yalan söyleyeyim.
Sorun büyükçe yazmaktan başka çare de kalmıyor.
Ekonomik veriler,
Kağıt üzerinde rakamlar,
Bilimsel açıklamalar derken,
Boş lakırdılar arasında kaybolup gidiyoruz.
Sokakta, caddede,
Hem küçük şehirlerde, hem de büyük şehirlerde,
Sorun hep aynı…
Ekonomi…
Ekonomi bir türlü düzelmiyor.
Faizler düşse de,
Destek paketleri açıklansa da,
Ne yazık ki hiçbir derde deva olmuyor.
Vatandaş ayrı mağdur,
Esnaf ayrı mağdur.
Ne olacak bu durumun sonu bilen yok.
Bakınız…
Şuanda banka kredi faizleri gayet uygun.
Ama kime,
Yine durumu iyi olana.
Bankadan kredi çekecekseniz,
Ya kefiliniz sağlam olacak ya da banka da ödemeleriniz düzgün olacak.
Pardon ama sakın bana kimse bankadan kredi almasınlar demesin.
(Her ne kadar kredi konusunda fetvalar açıklansa da bile)
Kredi çekmeden ev almak, kredi çekmeden araba almak, kredi çekmeden rafa mal koymak, kredi çekmeden nefes almak bile zor Türkiye’de…
Eskiden açık hesap diye bir tabir vardı.
Esnaflarımız ve ticaretle uğraşanlar gayet iyi bilir.
Maalesef şimdi öyle bir şey yok.
Mal alacaksan ya paran olacak ya paran olacak.
Paran yoksa
Kredi kartın olacak…
Başkası yalan yani.
Para kazanmak için,
Rafa mal koyacaksın,
Önce karlı bir şekilde satacaksın,
Sonra malın parasını ödeyeceksin,
İş yerinin giderlerini ardından şahsi ihtiyaçlarını karşılayacaksın.
Aldığın malı satabiliyorsan eğer,
Ki o da çok zor.
Varsayalım 10 kalem mal aldın, tuttun 2 kalemini sattın, daha malın parasını ödeyemedin.
Bırak işyeri giderini bırak şahsi giderleri…
Para kazanamadın ki karşılayasın.
Lafın özü şu ki;
İki tarafı pis değnek…
Hadi bakalım kalın şimdi sağlıcakla…