Aklımız, Kalbimiz, Gözümüz, Kulağımız, Tek bir yerde… Memleketimizin dört bir köşesinin şuanda tek bir derdi var; O da Mehmetçiklerimiz… 27 Şubat Perşembe gecesi İdlib’de şehadet şerbetini içerek Şehit olan kahraman askerlerimizin intikamının alınması için herkesin ortak düşüncesi gerekenin yapılması. Şuan da insansız hava araçları ile Bahar Kalkanı adı verilen operasyonla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri şehitlerimizin intikamı için aralıksız bir şekilde taarruzunu sürdürüyor. Umarız kısa zaman içinde intikamımız alınır ve bir daha hiçbir güç Türk Ordusunun şanlı askerine bu şekilde ağır bir darbe veremez. Sevgili okurlar… Ülkemizde farklı görüşler bulunuyor. Bu görüşlerin her birine, İçerisinde hainlik olmadığı müddetçe saygılı olmalıyız. Hainlere söyleyeceğimiz laf yok çünkü. Hepimizin düşünceleri aynıdır. Değerli okurlar… Dediğim gibi şuanda TSK tarafından yapılan tüm harekatı haklı ve yerinde buluyorum. Biliyorsunuz… Eskisi gibi artık sokağa çıkmaya gerek yok. Her şeyimiz nerdeyse sanal oldu. Bundan sürekli dert yanan birisi olarak, Yine sizlerle bazı konuları paylaşmak istiyorum. Toplumumuzun neredeyse yüzde 90’ı zamanının çoğunu sosyal mecralarda geçiriyor. Haberleri, Yaşamı, Hayatı, Sosyal hesaplar aracılığı ile takip ediyoruz. Malum şehitlerimizin durumunu da sosyal iletişim kanallarından öğrendik. Ama artık kendimize hakim olamıyoruz diye düşünüyorum. İnsanlar aklına geleni önünü ardını düşünmeden paylaşıyor. Karşılıklı konuşmaların sonuna geldik diyebilirim. İnsanlar hemen bir yazı görüp bununla ilgileri anlık düşüncelerini paylaşıyor, Bu da ayrımcılığın ortaya çıkmasına neden oluyor. Bakınız. Herkes farklıdır. Kimisi geç anlar, Kimisi anında… Kimisi gördüğüne inanır, Kimisi ise gördüğünü irdeler. Ne yazık ki sosyal iletişim siteleri bizleri direkt olarak gördüğümüze inanır hale getirdi. Hâlbuki karşılıklı konuşma bu şekilde mi? Elbette hayır. Farz edin ki karşınızda sizin görüşlerinize ters biri oturuyor ve kendi tarafından bir konu anlatıyor. Siz onu dinleyip kendi görüşlerinizi dile getirdiğinizde doğru sandığı bazı şeylerin aslında yanlış olduğunu izah edebiliyorsunuz. Fakat bahsettiğim sosyal paylaşım sitelerinde bu durum yok denecek kadar az. O yüzden toplumumuzun hassas bir sorunu olan bu tür konularda bazen yorumsuz kalmanın hepimizin yararına olacağını düşünüyorum. Hele ki şehitlerimizin olduğu böylesi zor günlerde… Toplumumuzun ayrışmaya değil, Birleşmeye ihtiyacı var. Dolayısıyla bu durum siyasetçilerimiz içinde geçerli. Sizlere benden ufak bir tavsiye; Hani o TBMM sıralarında ya da televizyon ekranlarında birbirlerine ağza alınmayacak şekilde hakaret eden arkadaşlar var ya, Onlar Genel Kurul Salonundan çıkınca kol kola girip yemeğe gidiyorlar. Bunu unutmayın… Onların yaptığı siyaset… Sizinki gerçek hayat...  Kalın sağlıcakla…