Sevgili okurlar…
Bizde adettir, bilirsiniz…
Bir kişinin başına eğer bir olay gelirse,
O kişi o olayın ve hatta o olayla ilgili bütün konuların uzmanı olur.
Çünkü dedim ya bizde bu adettir.
Aslında o olayı yaşamamıza da gerek yok hani…
Duymamız yeterli…
Bizde bu konu tamamen uzmanlık alanıdır.
Kimse bu konuda elimize su dökemez.
Derken ne geldi biliyor musunuz aklıma?
Hatırlarsınız…
Eski başbakanlarımızdan sayın Ahmet Davutoğlu’nu,
Şimdi Gelecek Partisinin Genel Başkanlığını yapıyor?
Valla ben şahsına bir şey diyemem,
Bilgi ve birikimine de bir şey diyemem…
Keza görev süresi boyunca partilileri kendisine hep hocamız diye hitap ederdi,
Sanırım yanılmıyorum değil mi?
Evet.
Eski başbakan, yeni genel başkan Davutoğlu,
Şimdilerde uzman bir siyasetçi edası ile cümleler kuruyor.
Tahsiline, siyasi hayatına diyecek bir sözüm yok elbet…
Bu memlekette başbakanlık koltuğunda oturmuş bir isimdir kendileri.
Ama görevi bıraktığı günü hatırlıyorum da,
Partisine ve genel başkanına sonsuz bir bağlılık sunuyordu.
Şimdi anlattıklarını dinleyince.
İnanın aklıma yukarıda bahsettiğim mevzu geldi.
Yani uzmanlık konusu.
Sayın Davutoğlu,
Görevi bıraktığında,
Görevden el çektirildi söylemlerine karşı hiç sesi bile çıkmamıştı…
Şimdi demem o ki,
Bizim başbakan sandığımız,
Ama aslında başkalarından aldığı talimatları uygulayan,
Onlara göre konuşan bir siyasetçinin,
Şimdilerde çıkıp
O gün yanlarında olduğu kimselere laf söylemeye hakkı yoktur diye düşünüyorum.
Ya onlar yanlış ya da siz…
Bence yanlış olan sizsiniz.
Şöyle ki,
O gün sustuğunuzda,
Dedim ki,
Bu adam susturulmuş,
Bir korkusu var,
Ama bugün diyorum ki,
Bu adam susturulmamış,
Bir şeyler istemiş,
Alamamış ve görevden el çektirilmiş…
Olay tam olarak budur.
O yüzden sizin söylediklerinizin de pek bir hükmü yoktur maalesef…
Kalın sağlıcakla…