Erol KÜÇÜK
Köşe Yazarı
Erol KÜÇÜK
 

KÜRESEL ISINMA TEHDİT OLUŞTURUYOR

Küresel ısınma ve iklim değişikliği dünya gibi Türkiye için de en büyük tehdit haline gelmiş durumda. Kurak geçen kış ayları sıcaklık rekorunun kırıldığı yaz aylarında Küresel ısınmanın her birimizi nasıl etkilediğine şahitlik etti. Bilim adamlarının İklim değişikliği senaryolarına göre pek olumlu tablo çizmiyorlar. Aşırı hava olaylarını daha sık yaşadığımız gelecek günler önlem alınmazsa bitmeyecek aksine daha da artacak. Küresel sıcaklıklarda beklenen artış Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde hissedilecek. Bu bölgelerde sıcaklık dikkat çekici oranda artacak. Akdeniz ve Ege bölgelerinde ise yağışlar düşecek. Aşırı sıcak yıllar ise en çok Marmara, Ege, Batı Anadolu ve Akdeniz’de artacak. Marmara Bölgesi’nin ise yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle iklim değişikliğinin sosyoekonomik etkilerinden daha fazla etkilenecek. Yüzyılın son çeyreğinde tablo iyice kötüleşecek. Bunu ben değil bilim adamları söylüyor. Yağışlar Türkiye’de zamanla azalacak ve ortalama sıcaklıklarda dikkat çekici şekilde artacak. Yağışlardaki genel azalma eğilimin yanı sıra mevsimsel olarak başta Doğu Karadeniz ve Güneybatı Marmara olmak üzere farklı bölgelerde sel ve salgınlara yol açabilen aşırı yağışların şiddet, sıklık ve etki alanlarında artış yaşanacak. Türkiye’de en olumsuz değişimler Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülecek. Türkiye içinde bulunduğu Akdeniz Havzası daha da sıcak ve kurak hale gelecek. İklim değişikliği öngörüleri bu yönde. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, iklim değişikliği dağların zirvesinden okyanusun derinliklerine kadar etkisini sürdürüyor. Kuraklıklar, seller ve sıcak dalgaları her kıtayı etkilerken milyarlarca dolar değerinde kayıp ve hasara neden oluyor. Antarktika’da deniz buzu seviyesi en düşük düzeye inerken bazı Avrupa buzullarında ise alışılmışın dışında erime oldu. Bu dönemde Akdeniz Havzası, gezegenin geri kalanından daha hızlı ısındı. Araştırmalara göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden biri. İki derecelik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini hissettirecek.
Ekleme Tarihi: 03 Ekim 2023 - Salı
Erol KÜÇÜK

KÜRESEL ISINMA TEHDİT OLUŞTURUYOR

Küresel ısınma ve iklim değişikliği dünya gibi Türkiye için de en büyük tehdit haline gelmiş durumda.

Kurak geçen kış ayları sıcaklık rekorunun kırıldığı yaz aylarında Küresel ısınmanın her birimizi nasıl etkilediğine şahitlik etti. Bilim adamlarının İklim değişikliği senaryolarına göre pek olumlu tablo çizmiyorlar. Aşırı hava olaylarını daha sık yaşadığımız gelecek günler önlem alınmazsa bitmeyecek aksine daha da artacak.

Küresel sıcaklıklarda beklenen artış Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde hissedilecek. Bu bölgelerde sıcaklık dikkat çekici oranda artacak. Akdeniz ve Ege bölgelerinde ise yağışlar düşecek. Aşırı sıcak yıllar ise en çok Marmara, Ege, Batı Anadolu ve Akdeniz’de artacak. Marmara Bölgesi’nin ise yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle iklim değişikliğinin sosyoekonomik etkilerinden daha fazla etkilenecek.

Yüzyılın son çeyreğinde tablo iyice kötüleşecek. Bunu ben değil bilim adamları söylüyor. Yağışlar

Türkiye’de zamanla azalacak ve ortalama sıcaklıklarda dikkat çekici şekilde artacak. Yağışlardaki genel azalma eğilimin yanı sıra mevsimsel olarak başta Doğu Karadeniz ve Güneybatı Marmara olmak üzere farklı bölgelerde sel ve salgınlara yol açabilen aşırı yağışların şiddet, sıklık ve etki alanlarında artış yaşanacak. Türkiye’de en olumsuz değişimler Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülecek.

Türkiye içinde bulunduğu Akdeniz Havzası daha da sıcak ve kurak hale gelecek. İklim değişikliği öngörüleri bu yönde. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, iklim değişikliği dağların zirvesinden okyanusun derinliklerine kadar etkisini sürdürüyor. Kuraklıklar, seller ve sıcak dalgaları her kıtayı etkilerken milyarlarca dolar değerinde kayıp ve hasara neden oluyor.

Antarktika’da deniz buzu seviyesi en düşük düzeye inerken bazı Avrupa buzullarında ise alışılmışın dışında erime oldu. Bu dönemde Akdeniz Havzası, gezegenin geri kalanından daha hızlı ısındı. Araştırmalara göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden biri. İki derecelik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini hissettirecek.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.