Sevgili okurlar;
Artık çok unutkan bir millet olduk.
Geçtiğimiz hafta "kamuda tasarruf" adı altında bazı kararlar açıklandı.
Kamuda tasarruf dediler,
Araç alımını durdurdular,
Mevcut lüks araçlar hala makam sahiplerinin altında!
Kamuda tasarruf dediler,
Kamu binalarının yapımı ve mevcut projeleri durdurdular,
Yapımı devam eden hizmetlere harcanan paralar heba oldu,
Örneğin; Giresun’da ki Millet Bahçesi!
Kamuda tasarruf dediler,
Kamuda istihdamın önüne geçtiler.
Milyonlarca insan iş umudunu kaybetti!
Kamuda tasarruf dediler,
Birçok kalemde alımı durdurup,
Devlet Malzeme Ofisi'nden alıma izin verip,
Serbest Piyasanın ayarlarını bozdular.
Kamuda tasarruf dediler,
Esnafların çektiği kredilerin faizlerini artırarak yeniden esnafa ekstra faiz yüklediler!
En son da kamuda tasarruf adı altında "kamuoyunu bilgilendiren gazetelere abone olmayı" yasakladılar.
Buna da Giresun’da ilk kısıtlama getiren Giresun Üniversitesi oldu.
Kamuda tasarruf derken,
Piyasanın ayarlarıyla oynamak,
Ya da başka bir deyişle,
Kamunun vatandaşa olan bağlarını keserek vatandaşı perişan etmek demek değildir.
Kamuda tasarrufa önce yukarıdan başlamak gerekir.
Mesela; Giresun’dan örnek vereceksek,
Giresun Üniversitesi Rektörü sayın Yılmaz Can,
Rektörlük dışında hangi sıfatla nerelerden maaş alıyor?
Önceliğimiz bu olmalı değil mi?
Ya da Üniversitede herhangi bir dekan ya da başka bir yetkili,
Asil işi dışında nerelerden maaş alıyorsa onlar kısıtlanmalı doğru değil mi?
Bunlar sadece bizim görebildiklerimiz,
Bilmediğimiz daha çok şeyler vardır.
Değerli okurlar;
Geçtiğimiz gün yazmıştım.
Bu bahsi geçen kamuda tasarruf,
Bence Türk Milletine 31 Mart seçimlerinin faturasıdır!
Başka bir açıklama çıkaramıyorum bu işten,
En başta söylediğimin gerekçesi de şudur;
Bizim milletimiz başına gelen şeyleri o kadar çabuk unutmaya başladı ki,
Artık hiçbir şeye ses çıkarmıyor,
Sadece kendisine bir zarar gelince sesi çıkıyor.
Ama o da bir işe yaramıyor…
Bekleyip göreceğiz.
Daha ne kadar sürecek bu işler,
Ya da daha nerelere kadar uzanacak.
Hadi kalın sağlıcakla…