Sevgili okurlar…
Yine kelimelerle anlatılamayacak kadar acı bir olayın içinde bulduk kendimizi,
8 yaşında ki Narin kızımızın cansız bedeni bir çuvalın içinde bulundu.
Günlerdir tüm Türkiye,
Narin’in bulunması için dualar etti.
Ama sonu yine hüsran oldu.
Bu hikayenin benzerini biz daha önce Bulancak’ta da yaşadık.
7 yaşında ki minik İkra Nur, 27 Haziran 2020’de kaybolmuş 4 gün sonra 30 Haziran tarihinde kaybolduğu yerden yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta dere kenarında cansız bedeni bulunmuştu.
İki olayda konu bakımından birbirine benziyor.
İkisi de aile içi olaylar.
Toplumumuzun bilinçlenmesi,
Bu tür olayların ise önüne geçilmesi gerekiyor.
Akıl vermek,
Öneri sunmak,
Yorum yapmak,
Ya da adı her ne olursa olsun,
Bir şeyler yapmak lazım.
Bunun adı ise İDAM…
Hiç düşünmeden karar verilecek bir konu.
Artık ölmesin yavrularımız.
Yavrularımıza kıyanlar,
Bu dünya da nefes almasın.
Çocuklarımız böyle kötü insanlarla aynı havayı teneffüs etmesinler.
Sokağa çocuk çıkarmaya korkan bir ülke olduk.
Minicik çocuklarımıza dokunamıyoruz artık.
Sokaklarda oynayan çocuklarımızı tabutlara sığdırmak istemiyoruz.
Hangi kanun,
Hangi vicdan,
Minicik bedenlerine giydirilen o kefenin açıklaması olabilir.
Evet belki hiçbir ceza bunun önüne geçemez.
Fakat önemli olan caydırıcılık…
Bunun içinde tek bir yol var.
İdam cezası geri gelmeli.
Bakın bakalım canından korkan bu şerefsizler,
Bu işlere tenezzül edebiliyor mu?
Başkasına kıymaktan korktuğu için değil,
Kendi canını kaybedeceği için bu tarz bir acıyı kimseye yaşatamaz.
Değerli okurlar.
Dedim ya kelimelerle anlatılamayacak bir olay bu.
İnsan yaşadığına dahi şükredemiyor…
O nedenle tek çare var o da İDAM…