Sinan Yıldız
Köşe Yazarı
Sinan Yıldız
 

KAYBOLAN HAYATLAR!

Sevgili okurlar… Günümüzde, gençlerin karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikelerden biri nedir diye sorsak, Herkes ne yazık ki uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri söyler. Bu tür maddeler, yalnızca gençlerin bedenini değil, Aynı zamanda hayallerini, umutlarını ve geleceğini de çürütüyor. Her gün ulusal medyada gördüğümüz kayıp gençlik hikayeleri, Sohbet ortamlarında dinlediğimiz ailelerin dramları toplum olarak hepimizin omuzlarına bir sorumluluk yüklüyor. Ne yazık ki bu bağımlılık, Genellikle masum bir merak veya arkadaş çevresi nedeniyle başlıyor. ‘Bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesi, maalesef birçok gencimizi geri dönüşü olmayan bir yola sürüklüyor. Ancak gerçek şu ki, o ‘bir kere’, bir ömre mal olabiliyor. Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’da gençlik kolları kongresinde yaptığı konuşmada, Gençleri bitiren uyuşturucu ve sanal bahis gibi olaylardan kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Umarım başarılı olurlar. Evet değerli okurlar. Çocuklarını korumak isteyen ailelerin en korkulu rüyası olan bağımlılık ne yazık ki büyük uğraşlar gerektiriyor. Uzmanlar bu alışkanlıkların sevgi ve anlayışla önüne geçilebileceğini, Çocuklarla iletişim kurulması gerektiğini, Onların dünyasına dahil olunarak, onlara güvenli bir liman sunulması gerektiğinin altını çiziyorlar. En büyük sıkıntının boşluk hissi olduğunu ifade ediliyor. O nedenle bu konuda herkesin sorumluluğu çok yüksek. Diğer bir boyut ise eğitim. Okullarda ve gençlik merkezlerinde uyuşturucunun zararları hakkında bilinçlendirme çalışmaları sürekli tekrarlanmalı. Bu konuda açık ve net bir dil kullanılarak, Gençlerin, bu maddelerin ne kadar tehlikeli olduğunu yalnızca teorik olarak değil, gerçek hayat hikayeleriyle de öğrenmesi gerekiyor. Çünkü uyuşturucu bağımlılığı yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir yaradır. Bu sorunla mücadele etmek, yalnızca ailelerin, eğitimcilerin değil, hepimizin görevidir. Sivil toplum kuruluşları, devlet kurumları ve bireyler, bu konuda el ele vererek gençlerimizi bu karanlıktan kurtarabilir. Her genç bir umuttur. Ancak bu umut, uyuşturucu gibi karanlık girdaplarla sönerse, Yalnızca bir bireyi değil, bir nesli kaybetmiş oluruz. Gençlerimizin elinden tutmak, Onlara daha aydınlık bir gelecek sunmak hepimizin sorumluluğudur. Unutmayalım, kaybolan bir hayat, Hepimiz için büyük bir kayıptır. Kalın sağlıcakla…
Ekleme Tarihi: 28 Ocak 2025 - Salı
Sinan Yıldız

KAYBOLAN HAYATLAR!

Sevgili okurlar…

Günümüzde, gençlerin karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikelerden biri nedir diye sorsak,

Herkes ne yazık ki uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri söyler.

Bu tür maddeler, yalnızca gençlerin bedenini değil,

Aynı zamanda hayallerini, umutlarını ve geleceğini de çürütüyor.

Her gün ulusal medyada gördüğümüz kayıp gençlik hikayeleri,

Sohbet ortamlarında dinlediğimiz ailelerin dramları toplum olarak hepimizin omuzlarına bir sorumluluk yüklüyor.

Ne yazık ki bu bağımlılık,

Genellikle masum bir merak veya arkadaş çevresi nedeniyle başlıyor.

‘Bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesi, maalesef birçok gencimizi geri dönüşü olmayan bir yola sürüklüyor.

Ancak gerçek şu ki, o ‘bir kere’, bir ömre mal olabiliyor.

Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’da gençlik kolları kongresinde yaptığı konuşmada,

Gençleri bitiren uyuşturucu ve sanal bahis gibi olaylardan kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Umarım başarılı olurlar.

Evet değerli okurlar.

Çocuklarını korumak isteyen ailelerin en korkulu rüyası olan bağımlılık ne yazık ki büyük uğraşlar gerektiriyor.

Uzmanlar bu alışkanlıkların sevgi ve anlayışla önüne geçilebileceğini,

Çocuklarla iletişim kurulması gerektiğini,

Onların dünyasına dahil olunarak, onlara güvenli bir liman sunulması gerektiğinin altını çiziyorlar.

En büyük sıkıntının boşluk hissi olduğunu ifade ediliyor.

O nedenle bu konuda herkesin sorumluluğu çok yüksek.

Diğer bir boyut ise eğitim.

Okullarda ve gençlik merkezlerinde uyuşturucunun zararları hakkında bilinçlendirme çalışmaları sürekli tekrarlanmalı.

Bu konuda açık ve net bir dil kullanılarak,

Gençlerin, bu maddelerin ne kadar tehlikeli olduğunu yalnızca teorik olarak değil, gerçek hayat hikayeleriyle de öğrenmesi gerekiyor.

Çünkü uyuşturucu bağımlılığı yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir yaradır.

Bu sorunla mücadele etmek, yalnızca ailelerin, eğitimcilerin değil, hepimizin görevidir.

Sivil toplum kuruluşları, devlet kurumları ve bireyler, bu konuda el ele vererek gençlerimizi bu karanlıktan kurtarabilir.

Her genç bir umuttur.

Ancak bu umut, uyuşturucu gibi karanlık girdaplarla sönerse,

Yalnızca bir bireyi değil, bir nesli kaybetmiş oluruz.

Gençlerimizin elinden tutmak,

Onlara daha aydınlık bir gelecek sunmak hepimizin sorumluluğudur.

Unutmayalım, kaybolan bir hayat,

Hepimiz için büyük bir kayıptır.

Kalın sağlıcakla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.