Çivisi iyice çıkan bir zaman içinde “at izi, it izine karıştı” diyebileceğimiz kaygan bir zemininde önümüzü görmeden yürümeye çalışıyoruz. Son iki yıl içinde garip garip şeyler oluyor ve büyük bir çoğunluk bunu hiç sorgulamadan kabul etmiş gibi görünüyor. Önce teknolojik gelişmeler ile toplumlar kontrol altına alınmaya başladı. Bu tamamen gönüllülük üzerinden sağlandı. Her yeni şeye balıklama dalan insanlar, dipsiz bir kuyuya atladıklarını bir türlü anlamak istemiyor. Reklamlar, diziler, filmler, oyunlar, tv’ler ve bunlara bağlı çok sayıda alanda bir plan uygulanıyor. “Yahu sen görüyorsun da, biz niçin göremiyoruz” diyerek her defasında sual edene, o senin meselen diyerek yolumuza devam ediyoruz. Gelelim mevzuya! Salgında en çok salgın taraftarı olan bir tv’de salgının arkasındaki esas planı sahaya sürmek için adımları atanların sesi en çok burada çıkıyor. Dün sabahta bir eğitimci uzman çıkmış, okullarda kıtlık ve gıda dersi olmalı, diye bir şeyler anlattı durdu. Salgın ile birlikte iklim değişikliği, kıtlık, gıda azlığı, kuraklık gibi insanı etkileyen ve korkutan mevzular sürekli olarak programda uzman olduğu ileri sürülen kişilerce bol bol izleyenlere aktarılıyor. İnanın boş konuşmalar. Tek bir kelimesi bile akla mantığa hizmet etmiyor. “Kuru gürültü” derlerdi büyüklerimiz. Bir de bunların akademik unvanları da var ki; konuştuklarında millet esas sansın. Zaten ballı maaş ile buralarda yer alıyorlar. Onlar için kıtlık, gıda azlığı veya iklim değişikliği diye bir şey zaten yok. Yüzde onu oluşturan bu sahibinin sesi kişilerin tuzu kuru anlayacağınız. Salgın bunun örtüsü oldu. Küresel çetenin her dediğini doğru kabul eden bu güruh, geride kalan yüzde doksanlık kesimin yok olması için korku üretiyor. Değil bugün, gelecek zamanlarda dünyada kıtlık ve gıda azlığı falan olması söz konusu bile değil. Her yıl 1 trilyon dolarlık yiyecek ve içecek israfının olduğu yerde kıtlık falan olmaz. Dünya üzerinde üretilen her ürün ile 15 milyar insan rahatlıkla hayata devam eder. Kimse aç kalmaz. Herkese yetecek kadar gıda var ve yıllarca da sıkıntı olmaz. Bu kıtlık ve gıda az diyenlerin amacı belli. Dünya nüfusu bir şekilde azaltılsın. Yok öyle yağma; çetenin mensupları rahat yaşasın diye kimsenin ölmesine gerek yok.