Ördek Yavrusu
Köylünün birisi tavuğunu kuluçkaya yatırmış. Altına on iki yumurta koymuş. Birkaç gün sonra on iki yumurtanın üç tanesinin ördek yumurtası olduğunun farkına varmış. Varsın olsun üç yumurtadan da ördek yavrusu çıkar diye düşünmüş. Yirmi bir günün sonunda tavuğun altından civcivler çıkmaya başlamış. Kürk ana yavrularına gıdaklayarak yem böyle yenir, su şöyle içilir, sinek şu şekilde yakalanır diye öğretiyormuş.
Bir gün çayır alanından karşıya geçerken önlerine su birikintisi çıkmış. Ördek yavruları su birikintisine dalıp yüzmeye başlamışlar. Tavuk yavruları suyun çevresinden yürümeye başlamışlar. Tavuk bu hali görünce şaşırmış. Bu yüzmeyi kim öğretti yavrularıma!
Çocuklarımıza bizler bir şeyler öğretmesek de televizyonlardan, çevreden, internetten bizlerin istemediğimiz konuları, konuşmaları belleklerine yer edebiliyorlar. Öğrendiklerinin içinde güzel şeyler olduğu gibi istemediğimiz olumsuz şeylerle de karşılaşabiliyoruz.
Cesaret
Naci 4/A sınıfına gidiyordu. Sınıftaki Hamza arkadaşı sürekli Naci’yi döver, kızar bağırıyormuş. Naci, Hamza’nın her dediğini yapar, elindeki yiyeceğini verir, parası varsa onu ikram edermiş. Naci’nin her gece rüyasına Hamza girermiş. Korkudan büyüklerine de hiçbir şey diyemezmiş.
Bir gün okuldan eve giderken kediyi araba çiğner. Arabanın tekerleri kedinin arka ayaklarını ezer. Hayvan can havliyle sürünerek yolun kenarına gider. Sokak köpekleri kediyi görünce havlayarak saldırırlar. Kedi kırık ayaklarına rağmen dört köpeğe meydan okur. Gelen köpeğe patisiyle saldırır. Hiçbir sokak köpeği kediye yaklaşamaz. Naci karşıdan kedinin davranışını iyice seyreder. Arka ayakları ezilmiş kedi köpeklerle mücadele ediyor. Benim yaşıtım olan Hamza neden beni dövüyor, aşağılıyor? Ben bir kedi kadarda mı olamıyorum? Neden korkuyor, neden aşağılanıp, dövülüyorum? Aklına yüzlerce soru takılıp kalmış.
İkinci gün okula gittiğinde Hamza’yı okulun bahçesinde ilk gördüğünde deliler gibi saldırmış. Hamza’yı evire çevire dövmüş. Sonraki günlerde Naci’yi gören Hamza sesini çıkarmadığı gibi, ne söylerse sözünden de çıkmamış.
İnsan nasıl istiyorsa öyle davrananlar kazanır. Başkasının isteği altında yaşarsan, buğday tanesi gibi ezilirsin.