Siyaset, ülkenin kanunlar çerçevesinde toplumun dünya üzerinde ki refah, rahatını belirlemek için yapılan çalışmanın adıdır. Siyasetle uğraşanlar kurdukları parti tüzükleriyle, ülkeyi yönetmek için ülkede yaşayan insanlardan oy isterler. Demokrasinin kuralı olarak oy çoğunluğuna sahip parti hükümeti kurar, devleti yönetir.
Devletin sağlıklı gür, gürbüz yetişebilmesi için yetişmiş devlet adamlarına ihtiyaç vardır. Devleti yönetenler mutlaka bilim, ilim, tecrübe görmüş geçirmiş insanların sözüne itibar etmelidir. Ben bilirim, akıllıyım, her düşündüğüm doğru diyen yöneticiler kendilerini ve ülkesini zor duruma sokmaları doğru bir davranış değildir. İyi yönetilmeyen ülkede refah azalır, üretim yavaşlar, halkın alım gücü düşer. Huzur, güven kalmaz. Akıllı insan başkalarının aklından yararlanan insandır. Birlikte düşünüp karar alanlar demokrasiye inananlardır.
Bilime, sanata, kültüre inanmayan yöneticiler, her yıl tarlasına ekin ekip biçenler gibidir. Tarlanın verimi düşer, toprak halsiz kalır. Ülkeyi yönetenler insanlarını eğitip, geliştirmeyi unutur, görmezden gelirlerse, verimsiz torak gibi üretemezler. Her yönetici, her birey insanına sahip çıkarsa kendine sahip çıkmış olur. Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez. Yağmur kendi suyunda yıkanamaz. Toprak ana kendisi için üretmez. İnsanlarda ürettiklerinin bir kısmını yer, diğerini çevresindekilere yedirir.
Siyaset bilim, akılla yönetilirse toplum zengin, huzurlu, üretken, yardımsever olur. Eğitimsiz cahil toplumlar; açgözlü, kanatsız, yalancı, hırsız, bencil olurlar. Bu tür toplumları kandırmak kolay olur.
Ülkenin kalkınıp gelişmesi için, yöneticileri küçük yaştan eğitilmelidir. Okuyan, araştıran, sorup sorgulayan, birkaç dili olan, çok iyi üniversiteyi bitiren birey olmalı. Dünya devletleriyle, kendi devletini yarıştırıp medeniyet seviyesine ulaştırmalıdır.
2021 yılı askeri ücret bekâr işçi için brüt 3 577 lira 50 kuruştu. Kesintilerden sonra eline gecen miktar 2 825 lira 90 kuruştu. 2022 yılında askeri ücret 4 250 TL oldu. Mazot 2021 yılında ortalama 6,73 kuruştu. 2022 yılında 28,00 TL oldu. Şeker, un, yağ gibi zorunlu gıdaların fiyatı uçup gitti. Toplum olarak özelleşmenin ürünlerini zam, yoksulluk olarak kapımıza dayandı. Bu ülkede ilk defa dilimle karpuz satıldığına şahit olduk. Toplumun çoğunluğu yoksul, bir kesimi ise aşırı zengin oldu. Eğitim- öğrenim görmüş gençler, eğitimsizlerle eş değerde görülmeye başlandı. Ülkemizin kalkınıp gelişmesi için fabrika ayarlarına geri dönmeliyiz. Parlamenter sistemin eksikliklerini giderip yolumuza devam etmeliyiz.
Bugünlerde zor durumdaysak, sıkıntımız varsa, ülkede yanlış giden bir şeyler varsa yöneticilerimize bakmalıyız. Cumhuriyetimize sahip çıkacak, hakkaniyetle yönetecek Türk milletinde kadrolar mevcuttur.