Ustalık bir meslek dalında uzun süre çalışıp, deney ve tecrübelerini geliştirmiş bireydir. Meslekte usta olmak, uzun zaman diliminde, başka bir ustanın gözetiminde kendini disiplinli bir şekilde geliştirmesidir. Ayrıca değişik kaynaklardan aldığı bilgileri teorik ve pratikle birleştiren, çevresinden olumluluk alandır. Ustalıkta davranış, alçak gönüllülük, ahlaklı olmak esastır.
Çıraklık, kalfalık, ustalık belgesini alan birey dükkân amcaya hak kazanan insandır. Robert Boch “ Para kazanmaktansa, insan kazanmayı tercih ederim” der. Her ne kadar da bazı insanlar benim kimseye ihtiyacım yok dese de yaşamına bir bakmalıdır. Her birey birbirine muhtaçtır. Bireyler, havaya, suya, toprağa, ateşe muhtaçtır.
Bazı ustalar sanatının hakkını vermek için emeğini, zamanını verirken, bazı ustalarda kısa yoldan nasıl para kazanırım düşüncesini taşımaktadırlar. Sanatını uygulayan ustalar her zaman aranan insanlardır. Müşteriyi atlatan ustalar bir sefer iş yaptırılan insanlardır.
En çok çevremizde inşaat ustalarından dert yanan insanlara rastlarız. İnşaat malzemesi satan arkadaşımın dükkânından malzemeleri aldım. Kendisine; “ Bana sanatında iyi yetişmiş bir usta önerebilecek misin?” dedim. Ellerini kaldırıp,” bak bu dükkânın anahtarını sana vereyim. Ne istersen al. Bana usta deme... Bundan önce birkaç arkadaşa usta gönderdim hep başım ağrıdı. Ben mahcup oldum. Seni mahcup etmek istemem. Ustanı kendin bul, anlaş...!”
Sanatçı, usta olmak kolay değildir. Yapmak istediğin mesleği seveceksin, isteyeceksin. Kendini geliştirmek için okuyup, araştıracaksın. Kimsenin hakkını yemeyeceksin, kazancının hakkını alacaksın. Ayıplı mal kullanmayacak, kullandığın ürünü kullanılır bir şekilde sahibine teslim edeceksin. İş yaptıranlarda belgesi olan, eğitim öğrenimini almış ustalara iş yaptırmalıdırlar. Kaba kuvvetle usta olanlar, kısa yoldan para kazananlardır. Her mesleğe saygı duyulmalı, içlerinde çürük olanlarına ayıklamalıyız.