Sevgili okurlar… Seçimlere sadece 16 gün kaldı. Adaylar harıl harıl çalışıyor. Vatandaşlar taleplerini anlatırken, Adaylar da çözüm önerisinde bulunarak, Gerekeni yapma sözü veriyorlar. Ama şuraya ufak bir not düşmek istiyorum. Bakın herkes kulağına küpe olarak taksın… Verilen bu sözlerin birçoğu seçim süresince gündeme gelir ama sonrasında dikkate alınmaz. Evet.. Bu sözümden şunu anladınız değil mi? Siyasetçiler ikiyüzlüdür! Ya da siyasetçiler hep insanları oyalarlar… Hayır… Yanlış anladınız sanırım… Bakın şimdi, Değerli okurlar, İnsanlar hep karşısındaki insana göre hareket eder, Nasıl mı? Hemen izah edeyim. Şimdi bizim birçok derdimiz var ya hani. Siyasilere söylediğimiz, İşte o sorunlar aslında siyasilerin çözebileceği sorunlar değil… Ya da çözülmesi siyaset gerektiren bir durum değil… Onlara çok önemli bir sorunmuş gibi anlatılan durumlar, Kiminin özel hayatı, Kiminin ise ticari hayatı. Eğer biz vatandaş olarak onlara yapması gerekenin dışında bir sorumluluk yüklersek, Hizmet etmesini de bekleyemeyiz. Siyasetçinin işi siyaset yaparak hizmet üretmektir. Kişilere göre hareket etmek değildir. Maalesef bizler Türkiye’de siyasetin ne olduğunu bilmediğimiz için, Hiçbir şeyi kabullenemiyoruz. Halbuki siyasetçiye gerçek manada siyaset yapma imkanı versek bu ülke daha da yaşanabilir olacak. Diğer bir konu ise yerel siyasetçilerin kişiye göre hizmet politikası uygulaması. Yani elbette sadece vatandaşlar şahsi işleri için değil, Bazen de köy yolu, mahalle yolu gibi hizmetler için dert yanıyor. Ama bunlar yerel siyasetçilerin işi, Maalesef yerel siyasetçiler yukarıda bahsettiğim gibi kişiye göre hizmet politikası uyguladıkları için, Sıkıntı burada yaşanıyor. Kardeşim her zaman dile getirmişimdir. Bu ülkede yaşayan her bir birey, Kendi üzerine düşeni, Zorunlu olarak yapma düşüncesinden vazgeçene kadar, Bizim düzelme şansımız yok gibi. Ama mutlaka bir gün düzelecek. Biz göreceğiz ya da görmeyeceğiz, Ama eğer o günleri gören olursa bugünlere pişmanlıkla bakar… Kalın sağlıcakla…