Yiğitefe Şahin
Köşe Yazarı
Yiğitefe Şahin
 

Hepimiz sömürge olacağız!

Geçen gün Erhan Gündoğar hocam ile birlikte bir habere gittik. Haberde drone gösterisi vardı. Sanal gerçeklik gözlüğü denilen gözlükle birlikte drone’u kullanıyormuş gibi hissettiriyordu. Hatırlarsanız bundan önce ki bir köşe yazımda, insanları robotlaştırmayı hedeflediklerini söylemiştim. Bir anda kafama dank etti. Bu sanal gerçeklik gözlüğü insanlara lunaparka gitmeden, gitmiş gibi; denize girmeden, girmiş gibi; uçmadan, uçmuş gibi hissettiriyordu. Tabii insanlara göre oturmak, lunaparka gitmekten daha kolay olduğu için, her ne kadar aynı hissiyatı alamasa da, sanal gerçeklik gözlüğünü tercih ediyor. Bunu gören küreselcilerin ve insanları robotlaştırmayı planlayan Nazilerin ağzı kulaklarına varıyor haliyle. İlk çıktığında maliyeti çok yüksekti ve oyun oynanabiliyordu. Sonradan, insanların sadece video izlemek için kullanacağı, %90-95 arası fiyat düşüşü yaşayan bir ürün daha sundular. Bir aralar gazete abonelerine ücretsiz olarak bile veriliyordu, karton haliyle. Ben il dışına gezmeye gittiğimde 2-3 binli fiyatlardan, 60 liraya düştüğünü gördüğüm gibi aldım. Çok hevesliydim, çünkü bize çok güzel anlatılıyordu. Aparata telefonumu yerleştirdim, bir video açtım, aparatı kapatıp kafama taktım. İnanın 5 dakikalık video izledikten sonra, gözlüğü çıkarınca başım gözüm dönmeye başladı. Telefonun gözüme çok yakın olması, özel mercekler olması ve yoğun ışık olması cidden bir hayli başımı döndürmüştü. Ha, iyi bir deneyimdi bunu inkâr edemem. Tıpta ve bilim sektöründe kullanılırsa muazzam bir alet fakat eğlence için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ya hani böyle ayda bir kez 1-2 dakikalık izlersin ama her gün bunlarla yatıp kalkan var. Sanal gerçeklik gözlüğü (VR) insanları robotlaştırmanın en büyük ve başarılı olmaya en yakın projesi. Şimdi baktığımız zaman, Afrika’nın belirli kesimlerini sömürgesi haline getiren devletler, teknolojiye teslim olmuş, onlar da teknolojinin sömürgesi olmuş. Teknoloji ile insanlık arasında geçen savaşta; teknoloji cephesinin en yetkili ve sözü geçenleri, küreselciler ve onların tasarladığı teknolojik silahlar. Diğer tarafta ise biz küreselci karşıtları ve diğer bütün insanlar. Her şeyde kolaylık sağlamak isterken robotlaşıyorsunuz, ruhunuz bile duymuyor. Misal bundan bir 10 yıl sonra savaş oldu diyelim. Muhtemelen kimse yerinden kımıldamayacak. Nükleeriydi, kıtalar arası balistik füzesiydi, insansız hava/kara/deniz araçlarıydı derken, oturduğunuz yerden bile kalkmayacaksınız. Öyle kılıçtı, kalkandı, silahtı vesaire, hiçbir ülke bunları kullanmayacak. Niçin oturarak, tuşlara basarak, füze atmak varken, ayağa kalkıp savaşsınlar ki? İşte küreselci zihniyetin en büyük hedefi, robotlaştırmak… İnsanları yavaş yavaş simüle ediyorlar. Herkesi simülasyonun bir parçası yapmak istiyorlar. İsmi bile ‘sanal gerçeklik’… Sanal ortamı gerçekmiş hissiyatıyla sizlere aktarırken aslında gerçekliği sanallaştırıyorlar. Oturduğunuz yerden tuşlara basarak füze atmak mı? Bu bana bilgisayar oyunlarını hatırlattı. Bilgisayarlarda kullandığımız karakterler, biz ne istersek onu yapıyor. Tıpkı küreselcilerin bu insanlığı teknoloji sömürgesi yaparak kontrol etmesi gibi…
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2021 - Cuma
Yiğitefe Şahin

Hepimiz sömürge olacağız!

Geçen gün Erhan Gündoğar hocam ile birlikte bir habere gittik. Haberde drone gösterisi vardı. Sanal gerçeklik gözlüğü denilen gözlükle birlikte drone’u kullanıyormuş gibi hissettiriyordu.

Hatırlarsanız bundan önce ki bir köşe yazımda, insanları robotlaştırmayı hedeflediklerini söylemiştim. Bir anda kafama dank etti. Bu sanal gerçeklik gözlüğü insanlara lunaparka gitmeden, gitmiş gibi; denize girmeden, girmiş gibi; uçmadan, uçmuş gibi hissettiriyordu. Tabii insanlara göre oturmak, lunaparka gitmekten daha kolay olduğu için, her ne kadar aynı hissiyatı alamasa da, sanal gerçeklik gözlüğünü tercih ediyor. Bunu gören küreselcilerin ve insanları robotlaştırmayı planlayan Nazilerin ağzı kulaklarına varıyor haliyle. İlk çıktığında maliyeti çok yüksekti ve oyun oynanabiliyordu. Sonradan, insanların sadece video izlemek için kullanacağı, %90-95 arası fiyat düşüşü yaşayan bir ürün daha sundular. Bir aralar gazete abonelerine ücretsiz olarak bile veriliyordu, karton haliyle. Ben il dışına gezmeye gittiğimde 2-3 binli fiyatlardan, 60 liraya düştüğünü gördüğüm gibi aldım. Çok hevesliydim, çünkü bize çok güzel anlatılıyordu. Aparata telefonumu yerleştirdim, bir video açtım, aparatı kapatıp kafama taktım. İnanın 5 dakikalık video izledikten sonra, gözlüğü çıkarınca başım gözüm dönmeye başladı. Telefonun gözüme çok yakın olması, özel mercekler olması ve yoğun ışık olması cidden bir hayli başımı döndürmüştü. Ha, iyi bir deneyimdi bunu inkâr edemem. Tıpta ve bilim sektöründe kullanılırsa muazzam bir alet fakat eğlence için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ya hani böyle ayda bir kez 1-2 dakikalık izlersin ama her gün bunlarla yatıp kalkan var. Sanal gerçeklik gözlüğü (VR) insanları robotlaştırmanın en büyük ve başarılı olmaya en yakın projesi.

Şimdi baktığımız zaman, Afrika’nın belirli kesimlerini sömürgesi haline getiren devletler, teknolojiye teslim olmuş, onlar da teknolojinin sömürgesi olmuş. Teknoloji ile insanlık arasında geçen savaşta; teknoloji cephesinin en yetkili ve sözü geçenleri, küreselciler ve onların tasarladığı teknolojik silahlar. Diğer tarafta ise biz küreselci karşıtları ve diğer bütün insanlar. Her şeyde kolaylık sağlamak isterken robotlaşıyorsunuz, ruhunuz bile duymuyor. Misal bundan bir 10 yıl sonra savaş oldu diyelim. Muhtemelen kimse yerinden kımıldamayacak. Nükleeriydi, kıtalar arası balistik füzesiydi, insansız hava/kara/deniz araçlarıydı derken, oturduğunuz yerden bile kalkmayacaksınız. Öyle kılıçtı, kalkandı, silahtı vesaire, hiçbir ülke bunları kullanmayacak. Niçin oturarak, tuşlara basarak, füze atmak varken, ayağa kalkıp savaşsınlar ki? İşte küreselci zihniyetin en büyük hedefi, robotlaştırmak… İnsanları yavaş yavaş simüle ediyorlar. Herkesi simülasyonun bir parçası yapmak istiyorlar. İsmi bile ‘sanal gerçeklik’… Sanal ortamı gerçekmiş hissiyatıyla sizlere aktarırken aslında gerçekliği sanallaştırıyorlar.

Oturduğunuz yerden tuşlara basarak füze atmak mı? Bu bana bilgisayar oyunlarını hatırlattı. Bilgisayarlarda kullandığımız karakterler, biz ne istersek onu yapıyor. Tıpkı küreselcilerin bu insanlığı teknoloji sömürgesi yaparak kontrol etmesi gibi…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.