Biz,insanlar olarak ,
Ve de,
en yetkili insanlar olarak,
olaylar karşısında neden doğru tesbitleri yaparak,
Doğruları söylemekten kaçarız.
Son zamanlarda yaşadıklarımız,
Sel felaketleri,orman yangınları gibi konularda başımıza gelen felaketler,yıkımlar ortada.
Yaradan beterinden korusun.
Ders alıyormuyuz,hayır.
Unutuyoruz,kısa süre sonra aynı hatalara devam ediyoruz.
Neyse ki,
Bir konuyu adet haline getirdik.
Başımıza bir şey geldiğinde,
Bir yerde bir durum olduğunda,
Afet bölgesine koşuyor siyasilerimiz ,
Siyasi büyüklerimiz,.
Ve,
Orada geçiyorlar kameraların karşısına,başlıyorlar konuşmaya..
Dikkat edin, bakın,
İktidarı,muhalefeti ,aynı şeyleri söylüyor,anlatıyorlar.
İyi de,
Bu durumların hiç mi sorumlusu yok.
Haliyle,
Sanki birbirlerine bakıp ,
Aynı şeyleri söyleyip duruyorlar.
Bütün suç ,çok yağan yağmur damlalarının mı.
Başı boş aktı geçti dedikleri sel sularının mı.?
Bu ,son ,sel felaketini söylüyorum.
Bu nasıl bir tedbirsizliktir.
Bu nasıl bir umursamazlıktır.
Bu nasıl bir rant hırsıdır.
Dereleri kurut.
İstediğin yere taş ocağı, kum çakıl ocağı kur.
İstediğin yerde maden ara, ocak kur işlet.
İstediğin yerden ,
plansız,programsız yol geçir.
Bu nasıl bir serbestlik,
Nasıl bir sorumsuzluk tur.
Sen, tut,
400 metre olan dere yatağını küçült,daralt,15 metreye indir,
Dere yatağının her iki yakasını yerleşime aç,
Oraları konuta çevir.
İçine yerleştir insanlarımızı.
Sel de gelsin ,alsın götürsün ne varsa, denize döksün.
Sonra otur,olanlara kader de,
Kader işte,diye sızlan.
Olur mu böyle şey.
Bu nasıl bir ihmaldir.
Dereyi,dere yatağını dolduran,
Orayı imara açan ,ruhsat veren belediye,
Oraya elektrik, su bağlayan kurum veya yetkililer,
Projeyi çizen ,uygulayan mühendisler..!
Dereleri kurutan şirketler,
Kum, çakıl ocakları sahipleri,
Adam gibi işini yapan görevlileri işinden uzaklaştıran siyasiler,
Doğanın ve halkın sırtından
Haksız para
kazanan ,kurumlar,kişiler..
Bu felaketlerin suçlusu sizlersiniz.
Hepiniz suçlusunuz..!
Şimdi,kendinizi gizliyorsunuz.
Uzaktan ,yarattığınız felaketi,eserinizi izliyorsunuz..
Gizli ,kaçak dolaşıyorsunuz ya,
Saklanmayın,
Çıkın ortaya ,özür dileyin.
Sizin yüzünüzden giden, canların yakınlarından, affınızı isteyin.
Hatalıyız deyin.
İhanet ettik deyin.
Doğaya karşı geldik deyin.
Bilime karşı geldik deyin.
Cahillik ettik deyin.
Belki,
Canı yanan o insanlar sizi affeder.
Belki bu olay son örnek olur.
Kim bilir,
Belki aklınız başınıza gelir;
Toprağıma dokunma ,.!
Ağaçları kesme,
Su yatağını değiştirme diye ağlayan anaların üzerine jandarma göndermekten vazgeçersiniz..!
Kim bilir,
Doğa ile barışık yaşamayı sizlerde öğrenirsiniz..
Kim bilir,
Belki bu toprak iyi insanlar ile buluşur,
Bizde ülke olarak, iyi ve güzel günler görürüz!
Geçmiş olsun,bir kez daha geçmişler olsun ey halkım..!
Felaketsiz günler diliyorum,
Sağlıklar içinde kalın.