Yiğitefe Şahin
Köşe Yazarı
Yiğitefe Şahin
 

Yaşama amacı; yok

Ne bir aktivite, ne bir ritüel, ne bir organizasyon, ne bir plan… Hiçbiri yok. Sadece uyan, yemek ye, bilgisayar veya telefon oyna, tekrar ye, lavaboya git, tekrar ye, oyun oyna ve uyu. Okul varsa okula git. Yoksa yine aynılarını tekrarla. Niye yaşıyorsun? Öyle… Arkadaşlarınla vakit geçiriyor musun? Arada sırada. Peki ya bilgisayar ile? Her zaman. Gelir elde ediyor musun? Hayır. Niye oynuyorsun? Zevk. Evet, neresinden tutsanız elinizde kalacak birkaç satır. Bu kişilerin tek yapabildiği sosyal medyadan; ‘hayatım çok kötü, hiçbir şey yapamıyorum’ tarzında cümleler ile ön plana çıkmaya çalışıyor. Ekonomi ve parayı bir kenara bırakalım. Arkadaş edinmeyi denemeyip, kimse benimle arkadaş olmuyor, arkadaşım yok diyorlar. Köye gitmez, sıkıcı diye; dışarı çıkmaz, sıcak diye; bir işe veya aktiviteye atılmaz, kendine güvenemiyor diye; ilişki veya arkadaş edinmeye çalışmaz; kendisini beğenmezler diye. Sonra yaşadığı hayatı suçlar. ‘Bu hayat çok kötü, istediğim hayatı yaşayamıyorum’ gibi cümlelerle psikolojilerini deviriyorlar. İstenilen nedir peki? Trilyoner olmak. Trilyoner olmadıktan sonra yaşamamızın ne anlamı var? Herkes para ister, param olsun der, bu yüzden çalışıyor ya insanlar hani. Sabahtan akşama kadar otur babam otur, sonra niye zengin bir ailem yok diye boş laf salatası yap. Para kazanmak için çalışıp, yine de geçimini sağlayamayanlara diyebileceğim bir şey yok. Tutumlu olmalarını söylemek dışında… Şimdi bakıyorum etrafıma, bakıyorum sosyal medyaya; herkes elinde olan şeyin, neden en iyisi olmadığında şikâyetçi. Başta da dedim, şimdi de diyorum. Ekonomik durumları, birim değerini ve parayı bir kenara bırakalım. Demek istediğim şudur; ‘benim evim neden 5 odalı değil de 4 odalı’ diye boş atanlar. Mevzu istediğini alamamak da değil. İstediğini alamayan herkes üzülür. Ama elindekine çamur atmaz. Bu noktada ‘olsun buna da şükür’ denilebilmeli. Hemen isyan ediyorlar. Bakın bu konuda çok ince bir çizgi var. İstediğini alamayıp elindekine çamur atanlara diyorum. Elinde olmayıp alamadığına da isyan edene bir şey diyemem. Aynı zamanda kimse de olmayıp sende olan bir şeyin, daha üst seviyesi yok diye üzülmek tamamen boştur. Biraz karmaşık gibi görünüyor ama gayet anlaşılır. Trilyoner olmayı sadece bu kişiler değil herkes ister. İşin garip kısmı, bu kişiler trilyoner değil diye ciddi olarak üzülüyor. Evde oturup para gelmesini bekliyor çoğu kişi. Çalış dendiğinde de; ‘ben yapamam, ben edemem, bana göre değil’ gibi manasız sözler ile sıyrılmaya çalışıyor. Arkadaşları dışarı çağırıyor; ‘yok ben evde bilgisayar oynayacağım’ diyerek savuşturuyor. Ondan sonra sosyal medyada; ‘arkadaşım yok, evden bir yere çıkamıyorum, param yok’ diyerek yakınıyor. Bu insanları gerçekten anlayamıyorum. Enteresanlar. 
Ekleme Tarihi: 27 Ağustos 2021 - Cuma
Yiğitefe Şahin

Yaşama amacı; yok

Ne bir aktivite, ne bir ritüel, ne bir organizasyon, ne bir plan… Hiçbiri yok. Sadece uyan, yemek ye, bilgisayar veya telefon oyna, tekrar ye, lavaboya git, tekrar ye, oyun oyna ve uyu. Okul varsa okula git. Yoksa yine aynılarını tekrarla. Niye yaşıyorsun? Öyle…

Arkadaşlarınla vakit geçiriyor musun? Arada sırada. Peki ya bilgisayar ile? Her zaman. Gelir elde ediyor musun? Hayır. Niye oynuyorsun? Zevk.

Evet, neresinden tutsanız elinizde kalacak birkaç satır. Bu kişilerin tek yapabildiği sosyal medyadan; ‘hayatım çok kötü, hiçbir şey yapamıyorum’ tarzında cümleler ile ön plana çıkmaya çalışıyor. Ekonomi ve parayı bir kenara bırakalım. Arkadaş edinmeyi denemeyip, kimse benimle arkadaş olmuyor, arkadaşım yok diyorlar. Köye gitmez, sıkıcı diye; dışarı çıkmaz, sıcak diye; bir işe veya aktiviteye atılmaz, kendine güvenemiyor diye; ilişki veya arkadaş edinmeye çalışmaz; kendisini beğenmezler diye. Sonra yaşadığı hayatı suçlar. ‘Bu hayat çok kötü, istediğim hayatı yaşayamıyorum’ gibi cümlelerle psikolojilerini deviriyorlar. İstenilen nedir peki? Trilyoner olmak. Trilyoner olmadıktan sonra yaşamamızın ne anlamı var? Herkes para ister, param olsun der, bu yüzden çalışıyor ya insanlar hani. Sabahtan akşama kadar otur babam otur, sonra niye zengin bir ailem yok diye boş laf salatası yap. Para kazanmak için çalışıp, yine de geçimini sağlayamayanlara diyebileceğim bir şey yok. Tutumlu olmalarını söylemek dışında…

Şimdi bakıyorum etrafıma, bakıyorum sosyal medyaya; herkes elinde olan şeyin, neden en iyisi olmadığında şikâyetçi. Başta da dedim, şimdi de diyorum. Ekonomik durumları, birim değerini ve parayı bir kenara bırakalım. Demek istediğim şudur; ‘benim evim neden 5 odalı değil de 4 odalı’ diye boş atanlar. Mevzu istediğini alamamak da değil. İstediğini alamayan herkes üzülür. Ama elindekine çamur atmaz. Bu noktada ‘olsun buna da şükür’ denilebilmeli. Hemen isyan ediyorlar. Bakın bu konuda çok ince bir çizgi var. İstediğini alamayıp elindekine çamur atanlara diyorum. Elinde olmayıp alamadığına da isyan edene bir şey diyemem. Aynı zamanda kimse de olmayıp sende olan bir şeyin, daha üst seviyesi yok diye üzülmek tamamen boştur. Biraz karmaşık gibi görünüyor ama gayet anlaşılır.

Trilyoner olmayı sadece bu kişiler değil herkes ister. İşin garip kısmı, bu kişiler trilyoner değil diye ciddi olarak üzülüyor. Evde oturup para gelmesini bekliyor çoğu kişi. Çalış dendiğinde de; ‘ben yapamam, ben edemem, bana göre değil’ gibi manasız sözler ile sıyrılmaya çalışıyor.

Arkadaşları dışarı çağırıyor; ‘yok ben evde bilgisayar oynayacağım’ diyerek savuşturuyor. Ondan sonra sosyal medyada; ‘arkadaşım yok, evden bir yere çıkamıyorum, param yok’ diyerek yakınıyor. Bu insanları gerçekten anlayamıyorum. Enteresanlar. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.