Bu başlık altında daha önce de bir yazı yazmıştım. Fakat bugün konu farklı olacak. Hafta sonu Erhan hocam ile birlikte ulusal gazete manşetlerinde dolaşırken bir manşet gözümüze çarptı. Manşette “maske yok, mesafe yok, herkesi tehlikeye attılar” tarzında bir şey yazıyordu. Tam hatırlayamadım. Şu algıyı böyle özel günlerde özellikle mi yapıyorlar acaba? 29 Ekim münasebeti ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anan öğrencilerin, sanki satanist ayini yapıyormuş gibi tepki almasının manası nedir? Ben anlamıyorum nedir bu propaganda? İnsanların bu değerli bayramda, ülkeyi monarşiden çekip cumhuriyete erdiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmasını, böyle ‘maske, mesafe’ gibi arkası da, önü de boş olan unsurlar ile örtbas etmeye çalışıyorlar sanırım. Burada olay, A partisi, B partisi değil. Ki zaten siyasetten de anlamam, nefret de ederim. Olayımız; bayramı -hangi bayram olduğu fark etmeksizin- sabote etmeye çalışan kişiler… Önce şu maske kavramını konuşalım. Daha önceki yazılarımda siz okurlara, maskenin bir yararı olmadığını, aksine zararı olduğunu, araştırmalar dâhilinde kanıtlandığını açıklamıştım. Bunu artık çoğunuz bilmeli. Ha, ceza yememek için takanlar da var. Onlara bir güzellik yapalım. ‘11 Kasım 2015 Çarşamba günü saat 9.30’da yapılan mahkeme toplantısında görüşülen dosyalar ve sonuçları’ adlı evrakta, 2013/1789 sayılı maddenin içerisinde geçen cümle şu şekilde, ‘Mahkemece sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal iddiasına ilişkin’ verilen karar, evrakta şu şekilde yer alıyor; ‘maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE’ karar kıldılar. Misal verelim, böyle bir kanun yok. Bu kanun olmasa bile, Kabahatler kanunu 32. Maddede yer alan bilgiye göre size kesilecek ceza sınırı 100 TL’dir. Onu da polis kesemez. Polisin görevi tutanak tutmaktır. Yanlış anlamayın. Kimseye işini öğretme gibi bir lüksüm yok. Sadece yanlışı düzeltmek isterim. Maddeyi kısaltarak sizlere göstereyim; Adli işlemler, kamu güvenliği veya genel sağlığın korunması amacıyla, hukuka uygun olarak verilen emre uymayan kişilere yüz Türk Lirası idari para cezası kesilir. Bu cezaya emri veren makam tarafından karar verilir.’ Kanunlarda açıkça, sağlık tedbirlerinin maddi ve manevi varlığın korunmasını ihlal ettiği ve ceza kesilemeyeceği; bu kanun olmasa bile kesilecek cezanın en fazla 100 lira olabileceği, onun da vali kararı ile olabileceği yazıyor. Tüm bunlara rağmen, bu ulusal gazetelerin, insanları aşağılarcasına, bayramlarını sabote etme isteği nedendir? Aslan, dişini geçirebildiğine kraldır, bunu unutmayın. Kendinizi savunun, kanunları bilin. Maskenin, sizin bağışıklık sisteminizi zayıflatmaktan başka (nefesten dolayı) bir işe yaramadığını öğrenin. Bir şey bilmeden, araştırmadan, gelip de size; şu şöyle, bu böyle diyenlere kol kanat germeyin. Birlikte, bu yanlış algıların önüne geçeceğiz inşallah. Bildiklerinizi, farklı kaynaklar ile teyit edip, bilmeyenlere öğretin. Bir şeyi yanlış bilmeniz, sizi küçük duruma düşürmez. Ama o yanlışı, doğruymuş gibi savunmanız, düşürür. Sizden ricam, yazdıklarımı düşünün. Gözlerinizi açın. Tüm insanları, bu hale getirenin kim olduğunu, amaçlarının ne olduğunu, geçmişten bugüne yaptıklarını araştırın.