Evet, nerede kalmıştık? Hah en son bu şizofreni olduğunu iddia eden çocuklardaydık doğru. Ama bunu ulu orta söylemesinler. Yazık olur çocuklara, tımarhane köşelerinde aklı başındayken, akıllarını kaybederler maazallah. Yoksa ne yaparız geleceği emanet ettiğimiz şizofrenler olmazsa? Tabii bunlar işin latifesi. Bir önceki köşe yazımda; çocukların ve gençlerin belli bir kısmı, kesinlikle tedavi edilmesi gereken psikolojik hastalıklara sahip olduğunu iddia edip, bir de bunu zevkle anlatıyor. Peki, bu hastalıkların övünülecek bir şey olduğunu nereden çıkarıyorlar? Küçük yaşta manipüle oluyorlar da ondan. Kim manipüle ediyor? İşte orası biraz derin. Sosyal medya uygulamaları, internetin bazı karanlık kesimleri ve tabii kötü amaçlı diğer kullanıcılar. Özellikle bu tarz psikolojik hastalıkları iyi bir şeymiş gibi gösteren, diğer depresif insanlar, yalnızca çocukları ve gençleri kandırıyor. Kendi zayıflıklarını örtbas etmek için kendini beğenmişlik yapıp, psikolojik bozukluğunu iyi bir şeymiş gibi anlatıyor. İnsanlarda yapılan bir araştırmaya göre bir insan ilk duyduğunu hep doğru sanırmış. Mesela ben size ilk kez duyduğunuz bir konu hakkında yanlış bir bilgi verdim, sonrasında o bilginin doğrusuna şüpheci yaklaşırsınız. Bu araştırmadan hareketle şunu anlıyoruz. Çocuk, daha önce hiç duymadığı, paranoya, bipolar bozukluk, şizofreni gibi hastalıkları ilk kez ondan bu şekilde övgü ile duyunca, iyi bir şey sanıyor. Çocukları ve gençlerin bir kısmını bu inanca sürükleyen bir başka şey ise burçlar. Astroloji bir bilim dalı mıdır, değil midir orasına şimdilik bir şey diyemeyiz. Bir kitap okumuştum, astroloji deneyi ile deneyde tüplere eklenen meniler yılın 12 ayında güneş ışıklarını farklı şekilde alması neticesiyle bir takım değişikliklere maruz kalıyordu. Bu tarz bir şeydi. Ama dediğim gibi ne “bilim dalıdır” denilebilir, ne de “bilim dalı değildir” denilebilir. Tabii günlük ve aylık burç yorumları için konuşmuyorum. Her neyse… Burç videoları paylaşan çeşitli sayfalar var. Bu sayfalarda burçlarla ilgili kimileri, FBİ araştırması, kimileri yorumcu söylentisi, kimileri de asparagas bir sürü burç videoları var. Şu burç şöyle, bu burç böyle gibi... Bunun doğruluğunu tartışmayacağız şuan. Konumuza bağlayacak olursa, ÖZELLİKLE 8-16 yaş arası çocuklar bu burç videolarından son derece etkileniyor. Misal verecek olursak; FBİ’in bir araştırmasında en tehlikeli burç sıralaması yapılmış. Birinci sırada “ani duygu değişimi sebebiyle” Yengeç burcu yer alıyordu. “İzleyici yorumları” kısmına girdim ve çocukların ve gençlerin bir kısmının tehlikeli olmanın ne kadar hoşlarına gittiğini gördüm. Neler yazmışlar bir görseniz “ ben yengecim, bana yaklaşmayın, yengeçlerden uzak durun ölebilirsiniz, ben çok tehlikeliyim sınıfta benden korkuyorlar” ve bunun gibi binlerce farklı yorum. Tehlikeli olmak iyi bir şey değil. Sizden korkmaları, sizin büyük bir insan olduğunuza işaret değil. FBİ’in “en tehlikeli burç” araştırmasının başını çekmek bir başarı değil. Daha bu yaşta, düşman ülke ile savaşan bir asker gibi kin ve nefretle doldu çocuklar, önlem alınmalı. Psikolojik anlamda rahatsızlar bile caka atmaya başladılarsa vay halimize!