Yiğitefe Şahin
Köşe Yazarı
Yiğitefe Şahin
 

Her şey ortada

Covidin ilk zamanları geliyor aklıma… Herkeste bir telaş, herkeste bir korku… “Acaba ölecek miyim?” diyorlar. Tabii ilk zamanlar ben maskemi çıkarmazdım. Niçin diye soracak olursanız; o zamanlar ne bir araştırma var, ne bir merak. Kargoda çalıştığım zamanlar maskem sürekli ağzımdaydı. Ee her ne kadar bunaltsa da, herkes takıyor ben neden takmayayım kafasındaydım. Bir şey bilmiyordum yani. Kargoculuk kariyerimin sonlarına doğru, o kadar maskesiydi, hijyeniydi carttı curttu dikkat etmeme rağmen covid19’a yakalandım. Tabii evde bulunduğum süreçte, aklımda sürekli “maske takmama rağmen covid oldum, maske ne işe yarıyor, hani koruyordu” gibi bir sürü soru oluştu. Aslında çok ince düşünmeye gerek yoktu. Yüzeysel düşündüm ve nefes almamı engelleyen/kısıtlayan maskenin, karbondioksit solumamızı sağlayan propaganda ürününden başka bir şey olmadığını anladım. Hasta olmayan birisini korumaz. Hasta olan birisinin hastalığı yaymasına mani olur. Bunu standart IQ seviyesinde olan her insan anlar. Daha sonra ajansa gelmem ile birlikte araştırmaya başlamam bir oldu. Başta beni bunları araştırmaya teşvik eden Erhan Gündoğar hocam oldu. Araştırdıktan sonra, gerçekleri gördüm. Kanunları, doğru bilinen yanlışları, planlarını ve amaçlarını gördüm. Bunu araştıran herkes görür. Bu bilgiler ulaşılmaz değil. Ulaşmak istedikten sonra herkes gerçekleri görecektir. Sizleri tenzih ediyorum; bazı cahil insanlar (cahil dememin sebebi, gerçekleri bilmemeleri değil, gerçekleri öğrenmeyip, o gerçekleri yalanlamaları) markete, bakkala, AVM’ye giren maskesiz herhangi bir kişiye, “maskenizi takın” gibi emrivaki yapıyor. Bu bir suç… Bunu ben söylemiyorum. Kanunlar söylüyor, ben savunuyorum, sizlere aktarıyorum. Öğrenmek isteyene sıkılmadan bilgileri veriyorum. Arkadaşım olsun, akrabam olsun veya bir yabancı olsun hiç fark etmez. İnsanların bir günahı yok. Herkesin gözünü boyadılar diyebiliriz. İşin gerçek rengini gördüklerinde kimileri inanmıyor, kimileri şaşırıyor, kimileri gerçekler için teşekkür ediyor. Ben de önceden inanmayanlardandım. İlk başta değil de 6-7 ay sonrasında anladım gerçekleri. O gün bugündür çevreme bildiklerimi aktarıyorum. Çok kişi fikrini değiştirdi, çok kişi beni yalanladı. Yalanlayanları, kınamaktan başka yapabileceğim bir şey yok. Her ne kadar benim ve benim gibilerin söyledikleri belli kesim tarafından yalanlansa da, dediklerimizi dikkate alan da çok kişi var. Covidin ilk zamanlarına ve şimdiki zamanlarına bir bakıyorum, çok fark var. Çoğu insan, maske takmanın yararı olmadığını ve zorunlu da olmadığını öğrendi. PCR testleri kaldırıldıktan sonra, insanlar sert tepki verdi. Çünkü PCR testi olmadan şuraya, buraya gitmelerine izin verilmediği için isteyerek veya istemeyerek 2 veya 3. aşıyı oldular. “Biz niye aşı olduk madem” denilmeye başlandı. Önceki köşe yazılarımda da dediğim gibi, insanlar gerçekleri görecek, görmeye başlayacak. Vakalar 1 iken gereksiz panik vardı. Şimdi vakalar uçukken olması gereken sakinlik var. Niçin panik yapılsın? İstatistikler ortada. Virüsten etkilenen nüfus 500 milyon dahi değil. Görmek isteyenler, görüyor.  
Ekleme Tarihi: 29 Ocak 2022 - Cumartesi
Yiğitefe Şahin

Her şey ortada

Covidin ilk zamanları geliyor aklıma… Herkeste bir telaş, herkeste bir korku… “Acaba ölecek miyim?” diyorlar. Tabii ilk zamanlar ben maskemi çıkarmazdım. Niçin diye soracak olursanız; o zamanlar ne bir araştırma var, ne bir merak. Kargoda çalıştığım zamanlar maskem sürekli ağzımdaydı. Ee her ne kadar bunaltsa da, herkes takıyor ben neden takmayayım kafasındaydım. Bir şey bilmiyordum yani. Kargoculuk kariyerimin sonlarına doğru, o kadar maskesiydi, hijyeniydi carttı curttu dikkat etmeme rağmen covid19’a yakalandım. Tabii evde bulunduğum süreçte, aklımda sürekli “maske takmama rağmen covid oldum, maske ne işe yarıyor, hani koruyordu” gibi bir sürü soru oluştu. Aslında çok ince düşünmeye gerek yoktu. Yüzeysel düşündüm ve nefes almamı engelleyen/kısıtlayan maskenin, karbondioksit solumamızı sağlayan propaganda ürününden başka bir şey olmadığını anladım. Hasta olmayan birisini korumaz. Hasta olan birisinin hastalığı yaymasına mani olur. Bunu standart IQ seviyesinde olan her insan anlar. Daha sonra ajansa gelmem ile birlikte araştırmaya başlamam bir oldu. Başta beni bunları araştırmaya teşvik eden Erhan Gündoğar hocam oldu. Araştırdıktan sonra, gerçekleri gördüm. Kanunları, doğru bilinen yanlışları, planlarını ve amaçlarını gördüm. Bunu araştıran herkes görür. Bu bilgiler ulaşılmaz değil. Ulaşmak istedikten sonra herkes gerçekleri görecektir. Sizleri tenzih ediyorum; bazı cahil insanlar (cahil dememin sebebi, gerçekleri bilmemeleri değil, gerçekleri öğrenmeyip, o gerçekleri yalanlamaları) markete, bakkala, AVM’ye giren maskesiz herhangi bir kişiye, “maskenizi takın” gibi emrivaki yapıyor. Bu bir suç… Bunu ben söylemiyorum. Kanunlar söylüyor, ben savunuyorum, sizlere aktarıyorum.

Öğrenmek isteyene sıkılmadan bilgileri veriyorum. Arkadaşım olsun, akrabam olsun veya bir yabancı olsun hiç fark etmez. İnsanların bir günahı yok. Herkesin gözünü boyadılar diyebiliriz. İşin gerçek rengini gördüklerinde kimileri inanmıyor, kimileri şaşırıyor, kimileri gerçekler için teşekkür ediyor. Ben de önceden inanmayanlardandım. İlk başta değil de 6-7 ay sonrasında anladım gerçekleri. O gün bugündür çevreme bildiklerimi aktarıyorum. Çok kişi fikrini değiştirdi, çok kişi beni yalanladı. Yalanlayanları, kınamaktan başka yapabileceğim bir şey yok.

Her ne kadar benim ve benim gibilerin söyledikleri belli kesim tarafından yalanlansa da, dediklerimizi dikkate alan da çok kişi var. Covidin ilk zamanlarına ve şimdiki zamanlarına bir bakıyorum, çok fark var. Çoğu insan, maske takmanın yararı olmadığını ve zorunlu da olmadığını öğrendi. PCR testleri kaldırıldıktan sonra, insanlar sert tepki verdi. Çünkü PCR testi olmadan şuraya, buraya gitmelerine izin verilmediği için isteyerek veya istemeyerek 2 veya 3. aşıyı oldular. “Biz niye aşı olduk madem” denilmeye başlandı. Önceki köşe yazılarımda da dediğim gibi, insanlar gerçekleri görecek, görmeye başlayacak. Vakalar 1 iken gereksiz panik vardı. Şimdi vakalar uçukken olması gereken sakinlik var. Niçin panik yapılsın? İstatistikler ortada. Virüsten etkilenen nüfus 500 milyon dahi değil. Görmek isteyenler, görüyor.  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.