AKRABAYI ZİYARET

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.04.2016 - 18:14, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 3048+ kez okundu.
 

AKRABAYI ZİYARET

                   Dinimizin, üzerinde ısrarla durduğu ahlaki ve içtimai kıymetlerden biri de, akraba haklarına riayet ve onları imkânlar nisbetinde ziyarettir. Malumdur ki: İnsan, ünsiyet manası ile alakalıdır. Ünsiyet yani kaynaşma ve muhabbet duyguları en yakınlardan başlayıp uzaklara doğru yayılır. Bu su-retle insani saha genişler. İnsana en yakın ve mukaddes varlık; önce Allah (cc), sonra Rasul-ü Ekrem (s.a.v), sonra da ana-baba ve akrabalardır. Bu sebeple ilk ünsiyet ve muhabbet, sırası ile bu saydıklarımıza olması lazımdır. Allah ve Peygamber sevgisinden sonra başta ana-baba olmak üzere hısım ve akraba ünsiyetleri, muhabbetleri gelir. Hısımlık umumi ve hususi olmak üzere iki kısımdır.                Umumi yakınlık ve hısımlık: insan ve fazilet akrabalığıdır. Hususi yakınlık ise: aramızda malum ve maruf  olan hısımlıklardan ibarettir. Kuran-ı Kerim, Allah’a ibadetten ve ana-baba sevgisinden sonra akraba muhabbetini telkin etmektedir. Bu mevzua dair ayet-i celile ve hadis-i şerifler çoktur. Dinimizde akrabaya  (Ül’ül erham) akraba ziyaretine de (sıla’ı rahim) denir. Sıla’ı rahmin zıttı  (kat’ı rahim) yani akrabalığı kesmektir ki, dinimizce pek kötü ve çok günah bir şeydir. (Akrabası ile ünsi-yetini kesmiş bir kimsenin bulunduğu meclise rahmet inmez .) buyurulmuştur. Nitekim Kuran-ı Kerimde Mevlamız bu gerçeği şöyle beyan buyurmuştur: “Allah’a ibadet edin, ona hiçbir şekilde şerik koşmayın, anaya, babaya ve akrabaya iyilik edin.” Evet bu ayet-i celilede Mevla bütün müslümanlara akraba  muhabbetini emir buyurmuştur. Aziz okurlarım Peygamber Efendimize Allah tarafından verilen ilk emir:”Yakın akrabanı irşada başla.” şeklinde veril-miş ve o da muhitine karşı: “Ben sizden maddi bir karşılık beklemiyorum, ancak akrabalar arasında ciddi bir muhabbet istiyorum.” buyurmuştur. Akrabaya iyilik etmenin olgunluk ve fazilet alameti olduğunu bildirmektedir.            Akraba ziyaretleri ve onlara yapılacak iyilikler derecelidir. Önce yakın akraba olan ana-baba amca, hala, ağabey, abla, dayı, teyzeler gelir. Bunlardan sonrada diğer akrabalarımızla alakalanmak icap eder. Akrabaya yapılacak ziyaretler: Ehemmiyet derecesine ve imkanlara göre: Haftada bir, ayda bir, senede bir veya iki ziyaret şeklinde olur. Yapılacak iyilikler ise selam vermeden başlar, konuşma, oturma, hediyeleşme, yardım etmeye kadar devam eder. Mektublaşma da ziyaret hükmün-dedir. Bu ziyaretler halisane olmalı adi maksatlara, menfaatlara dayanmamalıdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) yine bir hadisi şeriflerinde: “Hısımlığı kesen cennete giremez.” buyurmuşlardır. Akraba ziyaretinin rızkı bollaştırdığı ve ömrü bereketlendirdiği de muhtelif Hadis-i Şeriflerle açıklanmıştır. Ezcümle: Meşarikü’ l - Envar’ da vetacü’ l Usulde Eba hureyre (r.a) ‘ in rivayet ettiği bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur: “Kim isterse ki, rızkı bollaştırılsın ölümü geciktirilsin: akrabasını ziyarette bulunsun.” Ne büyük bir müjde değil mi?             Değerli okurlarım Hısımlık bağlarını zedelemekten son derece korkmalıyız. Bununla beraber soysop telakkilerinin üstünde takva neşeleri ve fazilet akrabalıkları olduğunu da unutmamalıyız. Buradaki samimiyetler ve muhabbetler, ahi-ret gününün meserretleri ve saadetleri olacaktır. Müjdeler olsun akrabayı ziyarette kusur etmayan ve bu sayede ahiret saadetini kazanan ve gerçek murada eren kimselere.
                   Dinimizin, üzerinde ısrarla durduğu ahlaki ve içtimai kıymetlerden biri de, akraba haklarına riayet ve onları imkânlar nisbetinde ziyarettir. Malumdur ki: İnsan, ünsiyet manası ile alakalıdır. Ünsiyet yani kaynaşma ve muhabbet duyguları en yakınlardan başlayıp uzaklara doğru yayılır. Bu su-retle insani saha genişler. İnsana en yakın ve mukaddes varlık; önce Allah (cc), sonra Rasul-ü Ekrem (s.a.v), sonra da ana-baba ve akrabalardır. Bu sebeple ilk ünsiyet ve muhabbet, sırası ile bu saydıklarımıza olması lazımdır. Allah ve Peygamber sevgisinden sonra başta ana-baba olmak üzere hısım ve akraba ünsiyetleri, muhabbetleri gelir. Hısımlık umumi ve hususi olmak üzere iki kısımdır.                Umumi yakınlık ve hısımlık: insan ve fazilet akrabalığıdır. Hususi yakınlık ise: aramızda malum ve maruf  olan hısımlıklardan ibarettir. Kuran-ı Kerim, Allah’a ibadetten ve ana-baba sevgisinden sonra akraba muhabbetini telkin etmektedir. Bu mevzua dair ayet-i celile ve hadis-i şerifler çoktur. Dinimizde akrabaya  (Ül’ül erham) akraba ziyaretine de (sıla’ı rahim) denir. Sıla’ı rahmin zıttı  (kat’ı rahim) yani akrabalığı kesmektir ki, dinimizce pek kötü ve çok günah bir şeydir. (Akrabası ile ünsi-yetini kesmiş bir kimsenin bulunduğu meclise rahmet inmez .) buyurulmuştur. Nitekim Kuran-ı Kerimde Mevlamız bu gerçeği şöyle beyan buyurmuştur: “Allah’a ibadet edin, ona hiçbir şekilde şerik koşmayın, anaya, babaya ve akrabaya iyilik edin.” Evet bu ayet-i celilede Mevla bütün müslümanlara akraba  muhabbetini emir buyurmuştur. Aziz okurlarım Peygamber Efendimize Allah tarafından verilen ilk emir:”Yakın akrabanı irşada başla.” şeklinde veril-miş ve o da muhitine karşı: “Ben sizden maddi bir karşılık beklemiyorum, ancak akrabalar arasında ciddi bir muhabbet istiyorum.” buyurmuştur. Akrabaya iyilik etmenin olgunluk ve fazilet alameti olduğunu bildirmektedir.            Akraba ziyaretleri ve onlara yapılacak iyilikler derecelidir. Önce yakın akraba olan ana-baba amca, hala, ağabey, abla, dayı, teyzeler gelir. Bunlardan sonrada diğer akrabalarımızla alakalanmak icap eder. Akrabaya yapılacak ziyaretler: Ehemmiyet derecesine ve imkanlara göre: Haftada bir, ayda bir, senede bir veya iki ziyaret şeklinde olur. Yapılacak iyilikler ise selam vermeden başlar, konuşma, oturma, hediyeleşme, yardım etmeye kadar devam eder. Mektublaşma da ziyaret hükmün-dedir. Bu ziyaretler halisane olmalı adi maksatlara, menfaatlara dayanmamalıdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) yine bir hadisi şeriflerinde: “Hısımlığı kesen cennete giremez.” buyurmuşlardır. Akraba ziyaretinin rızkı bollaştırdığı ve ömrü bereketlendirdiği de muhtelif Hadis-i Şeriflerle açıklanmıştır. Ezcümle: Meşarikü’ l - Envar’ da vetacü’ l Usulde Eba hureyre (r.a) ‘ in rivayet ettiği bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur: “Kim isterse ki, rızkı bollaştırılsın ölümü geciktirilsin: akrabasını ziyarette bulunsun.” Ne büyük bir müjde değil mi?             Değerli okurlarım Hısımlık bağlarını zedelemekten son derece korkmalıyız. Bununla beraber soysop telakkilerinin üstünde takva neşeleri ve fazilet akrabalıkları olduğunu da unutmamalıyız. Buradaki samimiyetler ve muhabbetler, ahi-ret gününün meserretleri ve saadetleri olacaktır. Müjdeler olsun akrabayı ziyarette kusur etmayan ve bu sayede ahiret saadetini kazanan ve gerçek murada eren kimselere.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.