İSTANBUL'UN FETHİ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.05.2011 - 22:27, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 3637+ kez okundu.
 

İSTANBUL'UN FETHİ

Tarihte meydana gelen olaylar, amaç, sebep, şahıslar ve sonuç itibariyle  değerlendirilir. Bu manada İstanbul’un Fethini değerlendirdiğimizde bu fethin, bir çağı kapayıp, yeni bir çağı açan önemli bir olay olduğunu görürüz. Özellikle bu fethin Müslüman Türk’ün tarihinde  ayrı bir önemi vardır. Bu olaya ayrı bir anlam katan Hz. Peygamberin şu hadis-i şerifidir: “İstanbul elbette feth olunacaktır. Onu feth eden komutan ne iyi komutandır. Onun ordusu da ne iyi ordudur.”   Hz. Peygamberin bu müjdesine kavuşmak için  bir çok milletler mücadele etmiş, fakat bu şeref Aziz Türk Milletine nasip olmuştur. Tarih, bu fethin nasıl gerçekleştiğini, komutanların ve askerlerin  dirayetini, cesaretlerini ve Allah rızası uğruna şahadet şerbetini içmek için  nasıl yarıştıklarını kıvançla anlatmaktadır. Ayrıca bu fetihte imanın inkâra, ilmin cehalete, birliğin, düzensizliğe üstünlüğü söz konusudur. İman ile teknik, askerî bilgi ve güç birleşince Allah’ın  yardımıyla zafer  yolu açılmıştır.   Nitekim Fatih, Cenab-ı Hakkın: “Düşmanlarınıza karşı her zaman üstünlük sağlayacak kuvvet hazırlayın” emri ile “birlik ve beraberlik içerisinde olunması, aksi takdirde elde edilen gücün de fayda vermeyeceği” düsturlarını ilke edinerek ülke içinde dirliği ve birliği sağladıktan sonra döneminin en güçlü toplarını döktürdü. Askeri güç ve dehasıyla da Bizans’ı dize getirdi.   Bununla birlikte şehri teslim alan muzaffer komutan Fatih Sultan Mehmet Han, yüce dinimiz İslam’ın öngördüğü ilkelere uyarak gayr-ı müslim kadınlara, çocuklara, yaşlılara ibadetiyle meşgul din adamlarına dokunmamıştır. İbadet hanelerin yıkılmasını yasaklamış ve halka ummadığı imtiyazlar vermiş herkesin din ve vicdan hürriyetini, can ve mal güvenliklerini sağlamıştır. Ayrıca şehri yeniden imar etmiş ve memleketin içindeki seçkin bilginleri toplayarak şehri bilgi ve kültür merkezi durumuna getirmiştir.   Aziz Okurlarım!                    Tarih ibret alınmak için vardır. Bu nedenle İstanbul’un fethinde de bizim için birçok örnek alacağımız dersler, değerler bulunmaktadır. Özellikle iman kudreti, bilgi üstünlüğü, birlik ve beraberlik ruhu ders alacağımız yönlerdir. Bu vesile ile Fatih Sultan Mehmet ve aziz askerleri ile birlikte bu güne kadar vatan için çarpışan şehit ve gazilerimizi rahmetle yâd ederiz.   Resülullahın methü sena ettiği bu şehirde hizmet etmek herkese nasip olmaz. Nasip olduktan sonrada değerini bilmek lazımdır. Mayıs ayının başlarında İstanbul’a bazı dostlarımı ziyarete gitmiştim. Ziyaretimde isimlerini söylemek istemediğim vatanına milletine ve dinine bağlı hizmet aşkıyla dolu olan Bulancaklı gönül dostu kardeşlerimizle bir araya geldik. O bir araya gelişimizde arkadaşlar dediler ki bugün Mahmut beyde Hicret Camiinin temel atma töreni var oraya gittik. Bu camiinin buraya yapılmasına sebep olan Bağcılar Belediye başkanı hemşerimiz Sayın Lokman ÇAĞRICI’nın babası olduğunu ve bu camide imamlık yaptığını öğrendim. Fatihin torunları olarak bu cami inşa etmek tekrar onun oğluna nasip olması tesadüf olmasa gerek, şahsen ben ve oradaki davetliler çok duygulandık. Sayın Belediye başkanı konuşmasında makam ve mevkilerin geçici olduğunu bizim işimizin hizmet olduğunu söyledi. Çünkü bizim mayamız hizmetle yoğrulmuş, bizler bu ecdadımıza layık olabilirsek ne mutlu bizlere dedi. Bizlerde bir Bulancaklı olarak kendisinden kıvanç duyuyoruz.   Birlik ve beraberlik içerisinde ayrım yapmadan yapmış olduğu bu hizmetlerinden dolayı zatı âlilerine sonsuz teşekkür eder bu vesile ile biricik babasının ruhu şad olsun mekânı cennet olsun.
Tarihte meydana gelen olaylar, amaç, sebep, şahıslar ve sonuç itibariyle  değerlendirilir. Bu manada İstanbul’un Fethini değerlendirdiğimizde bu fethin, bir çağı kapayıp, yeni bir çağı açan önemli bir olay olduğunu görürüz. Özellikle bu fethin Müslüman Türk’ün tarihinde  ayrı bir önemi vardır. Bu olaya ayrı bir anlam katan Hz. Peygamberin şu hadis-i şerifidir: “İstanbul elbette feth olunacaktır. Onu feth eden komutan ne iyi komutandır. Onun ordusu da ne iyi ordudur.”   Hz. Peygamberin bu müjdesine kavuşmak için  bir çok milletler mücadele etmiş, fakat bu şeref Aziz Türk Milletine nasip olmuştur. Tarih, bu fethin nasıl gerçekleştiğini, komutanların ve askerlerin  dirayetini, cesaretlerini ve Allah rızası uğruna şahadet şerbetini içmek için  nasıl yarıştıklarını kıvançla anlatmaktadır. Ayrıca bu fetihte imanın inkâra, ilmin cehalete, birliğin, düzensizliğe üstünlüğü söz konusudur. İman ile teknik, askerî bilgi ve güç birleşince Allah’ın  yardımıyla zafer  yolu açılmıştır.   Nitekim Fatih, Cenab-ı Hakkın: “Düşmanlarınıza karşı her zaman üstünlük sağlayacak kuvvet hazırlayın” emri ile “birlik ve beraberlik içerisinde olunması, aksi takdirde elde edilen gücün de fayda vermeyeceği” düsturlarını ilke edinerek ülke içinde dirliği ve birliği sağladıktan sonra döneminin en güçlü toplarını döktürdü. Askeri güç ve dehasıyla da Bizans’ı dize getirdi.   Bununla birlikte şehri teslim alan muzaffer komutan Fatih Sultan Mehmet Han, yüce dinimiz İslam’ın öngördüğü ilkelere uyarak gayr-ı müslim kadınlara, çocuklara, yaşlılara ibadetiyle meşgul din adamlarına dokunmamıştır. İbadet hanelerin yıkılmasını yasaklamış ve halka ummadığı imtiyazlar vermiş herkesin din ve vicdan hürriyetini, can ve mal güvenliklerini sağlamıştır. Ayrıca şehri yeniden imar etmiş ve memleketin içindeki seçkin bilginleri toplayarak şehri bilgi ve kültür merkezi durumuna getirmiştir.   Aziz Okurlarım!                    Tarih ibret alınmak için vardır. Bu nedenle İstanbul’un fethinde de bizim için birçok örnek alacağımız dersler, değerler bulunmaktadır. Özellikle iman kudreti, bilgi üstünlüğü, birlik ve beraberlik ruhu ders alacağımız yönlerdir. Bu vesile ile Fatih Sultan Mehmet ve aziz askerleri ile birlikte bu güne kadar vatan için çarpışan şehit ve gazilerimizi rahmetle yâd ederiz.   Resülullahın methü sena ettiği bu şehirde hizmet etmek herkese nasip olmaz. Nasip olduktan sonrada değerini bilmek lazımdır. Mayıs ayının başlarında İstanbul’a bazı dostlarımı ziyarete gitmiştim. Ziyaretimde isimlerini söylemek istemediğim vatanına milletine ve dinine bağlı hizmet aşkıyla dolu olan Bulancaklı gönül dostu kardeşlerimizle bir araya geldik. O bir araya gelişimizde arkadaşlar dediler ki bugün Mahmut beyde Hicret Camiinin temel atma töreni var oraya gittik. Bu camiinin buraya yapılmasına sebep olan Bağcılar Belediye başkanı hemşerimiz Sayın Lokman ÇAĞRICI’nın babası olduğunu ve bu camide imamlık yaptığını öğrendim. Fatihin torunları olarak bu cami inşa etmek tekrar onun oğluna nasip olması tesadüf olmasa gerek, şahsen ben ve oradaki davetliler çok duygulandık. Sayın Belediye başkanı konuşmasında makam ve mevkilerin geçici olduğunu bizim işimizin hizmet olduğunu söyledi. Çünkü bizim mayamız hizmetle yoğrulmuş, bizler bu ecdadımıza layık olabilirsek ne mutlu bizlere dedi. Bizlerde bir Bulancaklı olarak kendisinden kıvanç duyuyoruz.   Birlik ve beraberlik içerisinde ayrım yapmadan yapmış olduğu bu hizmetlerinden dolayı zatı âlilerine sonsuz teşekkür eder bu vesile ile biricik babasının ruhu şad olsun mekânı cennet olsun.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.