HER ŞEY ALIŞKANLIKLA BAŞLAR

Ne olacak halimiz? Her şeye hemen intibak edip alışıyoruz… Her şeyi aşırı benimseyip alışıyoruz… Çocukluktan sigara içmeye özenerek hemen alışıyoruz. Öyle bir alışıyoruz ki yıllarca kurtulamıyoruz bu kötü alışkanlıklardan. Başlayan bir pişman devam eden bin pişman… Bırakanlar, neden bırakıyor diye bir sorsak kendimize… Bir silah alışkanlığıdır gidiyor… Herkes beline bir silah takma sevdalığının peşinde. Hâlbuki silah taşımanın insanın başına ne belalar getirdiğini bir idrak etsek elimize almayız o mereti. Her gün gazetelerde manşet oluyor Magandalar… Her gün kazadan, bir anlık kızgınlıktan, hele hele hava atmaktan onlarca kişi canından oluyor bu silah alışkanlıklarından. Alışkanlıklarımız sıralamakla bitmez… Hanımlarda Dizi alışkanlıkları… Dizi başladı mı hanımlar her şeyi bırakırlar, TV nin camından gözlerini ayırmazlar bölüm bitinceye kadar. Yapımcılar işin kolayını bulmuşlar… Yazıyorlar bir senaryo. Yapıyorlar bir dizi… Tutulursa ne ala… Tutulmazsa… Kendir ipi ile bağlamadı ya… Çeker onu. Yazar yenisini. Gaye hanımları ekran başına bağlamak değil mi? Şimdi bu satırları okuyan hanımlar: “Bak yazdığına, sanki erkekler dizi izlemezmiş gibi, onlardan hiç bahsetmiyor.” Erkeklerinde dizi izlediğini biliyoruz. Yalnız onlar çoğunlukla gündüz çalıştıkları için bu izleme fırsatından mahrum kalıyorlar. Onlar ancak akşam eve geldiklerinde kumandayı ele geçirince başlıyor işte muhabbetin koyusu. Hele evde TV tekse sen seyret nizayı… İşte o nedenle diyorum dizi alışkanlığının da pek benimsenecek durum olmadığını… Yeme alışkanlığına gelince… Türk insanları dünyada sayılı şişmanlar arasında bulunmakta… Buda küçük yaşlardan beri ne bulursak atıştırma alışkanlığından geliyor. Son yıllarda GÜNLER çoğaldı. Altın günü… Gümüş günü, şu günü, bu günü… Sözün doğrusu yeme, kilo alma günü dense daha doğru olur kanısındayım. O günlerde yeneni, bir hafta spor ve recim yapsan ancak atarsın. Dedim ya ALIŞKANLIK… Birde bu alışkanlıkları bırakma alışkanlığımız olsa…