KURAKLIĞIN SEBEBİ BİZLER

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 20.08.2015 - 19:23, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 2661+ kez okundu.
 

KURAKLIĞIN SEBEBİ BİZLER

Dünyada insan kaynaklı bir küresel ısınma yok, ama Türkiye'de insan kaynaklı bir kuraklık var. Küresel ısınma küresel yağış demektir, ama biz kuraklık çekiyorsak bunun suçu iklimler değildir, suyu kullanmasını bilmememizdir. Yani ya ısınmada olacağız ya soğumada. Şu anda biz doğal olarak küresel ısınmadayız. Küresel ısınmada sıcaklık artar, bununla beraber yağışlar da artar. Küresel ısınma demek küresel yağışın artışı demektir. Çok buharlaşma çok yağış. Her bir derecelik sıcaklık artışında küresel yağışta yüzde 2'lik artış olur. Bugün de öyledir. Kuzey yarım kürenin kuzey tarafları daha çok yağış alıyor. Bizim bu taraflarda çok fazla değişen bir şey yok. Öyle 'yüzde 20 azaldı’ falan gibi bir şeyler duyuyoruz. Ama yağışlar çok düzenlidir. 1960'lı yıllar yağışlıdır, 1970'li yıllar kuraktır, 1980'li yıllar yağışlıdır, 1990'lı yıllar kurak, 2000'li yıllar yağışlı, 2015’li yıllar kurak geçmesi gerekir. Kurak geçiyor. Çok da beklemediğimiz bir şey değil. İklimle uğraşan herkesin rahatlıkla söyleyebileceği bir tahmindir bu. 2004'te kurak dönemlere giriyoruz, korkacak bir şey yok, doğal bir süreç olacaktır, 2007- 2008'de doyurucu yağışın beklenmemesini 2020'li yıllara giderken yine yağışların artacağı kesin. Kurak gidiyoruz, ama yalnış bilinen bir şey var. Sıcaklıkların hep arttığı söyleniyor, arttığı falan yok, bu kuraklığın nedeni zaten sıcaklığın düşmesi. İstanbul'a, İzmir'e, Denizli ya da Aydın'ın ortalamalarına bakın. Sıcaklık ve yağış grafikleri, her yerde, yıllar bazında bazı küçük değişikliklere karşın hep aynı salınımı verirler. Küresel olarak sıcaklık arttıkça dünyanın aldığı yağış ve tarımsal üretim de artar. Bu illerimizin sıcaklık ortalamalarında, 2000'li yıllardan sonra ciddi bir düşüş görülüyor. Sıcaklık düşüşü ile birlikte, yağışta ve üretimde de ciddi düşüşler gözlenmesi son derece normal doğa olaylarıdır. Bunun aksi olamaz. Ve şu anda bizim yaşadığımız kuraklık ve üretim düşüklüğü de sıcaklık düşüşleri nedeniyledir. Yani sıcaktan çatlayıp patladığımız yok, tam tersi sıcaklık düşüşü nedeniyle kurak dönem yaşıyoruz İnsan eliyle bir kuraklık yaşıyoruz. Bunun nedeninin suyumuzu akıllı kullanmamak olduğunu iddia ediyorum.,Bize verilen suyun yarısı kayıptır. Bu değer Türkiye'nin de ortalaması olarak da kabul edilebilir. Yani siz eğer suyun yarısını kötü şebeke sistemlerinden dolayı kaybediyorsanız, bunda iklimlerin suçu ne? Özetle, tarımda, hedef ve vizyonunuz yoksa, suyu kullanmasını da bilmiyorsanız ve yüzde 70'den fazlasını boşa akıtıyorsanız, inşaat sektörünü kontrol altına alamıyorsanız, bunda iklimin ya da doğanın suçu nedir? Suyla, kuyularla ilgili yasalar çıkmalı, suyun doğru kullanımı sağlanmalı.
Dünyada insan kaynaklı bir küresel ısınma yok, ama Türkiye'de insan kaynaklı bir kuraklık var. Küresel ısınma küresel yağış demektir, ama biz kuraklık çekiyorsak bunun suçu iklimler değildir, suyu kullanmasını bilmememizdir. Yani ya ısınmada olacağız ya soğumada. Şu anda biz doğal olarak küresel ısınmadayız. Küresel ısınmada sıcaklık artar, bununla beraber yağışlar da artar. Küresel ısınma demek küresel yağışın artışı demektir. Çok buharlaşma çok yağış. Her bir derecelik sıcaklık artışında küresel yağışta yüzde 2'lik artış olur. Bugün de öyledir. Kuzey yarım kürenin kuzey tarafları daha çok yağış alıyor. Bizim bu taraflarda çok fazla değişen bir şey yok. Öyle 'yüzde 20 azaldı’ falan gibi bir şeyler duyuyoruz. Ama yağışlar çok düzenlidir. 1960'lı yıllar yağışlıdır, 1970'li yıllar kuraktır, 1980'li yıllar yağışlıdır, 1990'lı yıllar kurak, 2000'li yıllar yağışlı, 2015’li yıllar kurak geçmesi gerekir. Kurak geçiyor. Çok da beklemediğimiz bir şey değil. İklimle uğraşan herkesin rahatlıkla söyleyebileceği bir tahmindir bu. 2004'te kurak dönemlere giriyoruz, korkacak bir şey yok, doğal bir süreç olacaktır, 2007- 2008'de doyurucu yağışın beklenmemesini 2020'li yıllara giderken yine yağışların artacağı kesin. Kurak gidiyoruz, ama yalnış bilinen bir şey var. Sıcaklıkların hep arttığı söyleniyor, arttığı falan yok, bu kuraklığın nedeni zaten sıcaklığın düşmesi. İstanbul'a, İzmir'e, Denizli ya da Aydın'ın ortalamalarına bakın. Sıcaklık ve yağış grafikleri, her yerde, yıllar bazında bazı küçük değişikliklere karşın hep aynı salınımı verirler. Küresel olarak sıcaklık arttıkça dünyanın aldığı yağış ve tarımsal üretim de artar. Bu illerimizin sıcaklık ortalamalarında, 2000'li yıllardan sonra ciddi bir düşüş görülüyor. Sıcaklık düşüşü ile birlikte, yağışta ve üretimde de ciddi düşüşler gözlenmesi son derece normal doğa olaylarıdır. Bunun aksi olamaz. Ve şu anda bizim yaşadığımız kuraklık ve üretim düşüklüğü de sıcaklık düşüşleri nedeniyledir. Yani sıcaktan çatlayıp patladığımız yok, tam tersi sıcaklık düşüşü nedeniyle kurak dönem yaşıyoruz İnsan eliyle bir kuraklık yaşıyoruz. Bunun nedeninin suyumuzu akıllı kullanmamak olduğunu iddia ediyorum.,Bize verilen suyun yarısı kayıptır. Bu değer Türkiye'nin de ortalaması olarak da kabul edilebilir. Yani siz eğer suyun yarısını kötü şebeke sistemlerinden dolayı kaybediyorsanız, bunda iklimlerin suçu ne? Özetle, tarımda, hedef ve vizyonunuz yoksa, suyu kullanmasını da bilmiyorsanız ve yüzde 70'den fazlasını boşa akıtıyorsanız, inşaat sektörünü kontrol altına alamıyorsanız, bunda iklimin ya da doğanın suçu nedir? Suyla, kuyularla ilgili yasalar çıkmalı, suyun doğru kullanımı sağlanmalı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.