SADAKA-I FITIR
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
16.06.2016 - 17:44
A PHP Error was encountered
Severity: Notice
Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object
Filename: tema3/haber.php
Line Number: 63
Backtrace:
Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 63
Fonksiyon: _error_handler
Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view
Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once
, Güncelleme:
30.10.2020 - 19:15
5356+ kez okundu.
SADAKA-I FITIR
Mensubu bulunmakla iftihar ettiğimiz İslam dini “Ben Müslümanım “
diyenlere bir takım mükellefiyetler yüklemiştir. Mali ve bedeni olmak üzere
ikiye ayrılan bu mükellefiyetlere “ibadet veya dini vazifeler adı
verilmektedir. Mal ile yapılması icap eden ibadetlerimizin biride SADAKA-İ
FITIR’dır.
Sadaka-i Fıtır: Gerek oruç tutan gerekse
hastalık ve aşırı yaşlılık gibi dinen kabul edilmiş bulunan bir mazeret
sebebiyle oruç tutamayan her zengin Müslüman üzerine vacip olan mali bir
ibadettir. İbni Ömer (r.a)’dan rivayet olunan bir hadisi şerifte şöyle
buyurulmaktadır. “Rasülüllah (sav)
Ramazanın sadaka-i fıtrını Müslümanlardan hür veya köle , erkek veya kadın,
küçük veya büyük her bir fert üzerine hurmadan veya arpadan bir “sa” olarak
taktir etti.
Sadaka-i Fıtır: Allah’ın emrine sadakatin,
yoksullara yardıma koşmanın ve hayırseverliğin fiili bir tezahürüdür.
Sadaka-i Fıtır: Tuttuğumuz orucun kabulüne,
belaların uzaklaşmasına ve pek çok hayra vesiledir.
Sadaka-i Fıtır: Yoksul bir Müslümanın
sıkıntısını hafifletmek için, dinimizce belirtilmiş muayyen miktarı Müslüman
bir fakire vermektir.
Sadaka-i fıtır ramazan ayının sonuna yetişen
ve asli ihtiyaçlarının dışında nisap miktarı bir mala sahip bulunan her Müslümanın
vermesi vacip olan sadakadır. Buna yalnızca “fıtra” da denilir ki, fıtrat yani
yaratılış sadakası denilmektedir. Binaenaleyh sadaka-i fıtır Allah’ın bizleri
en güzel varlık olarak yaratmasına mukabil bir teşekkürün ifadesi, ramazan
ayını idrak, rahmet- mağfiret ve feyzinden istifade etme nimetine karşılık onun
rızası için verilen bir yaratılış hediyesidir.
Sadaka-i Fıtır kendisine vacip bulunan bir Müslüman,
hem kendi şahsı için hem de aklı baliğ olmamış çocukları namına fıtır sadakası
vermekle mükelleftir. Bir kimse hanımının ve büyük yaştaki oğlunun sadaka-i
fıtrını ödemekle mükellef değildir. Bunlar eğer nisap miktarı mala sahip iseler
nasıl zekâtlarını ödemek zorunda iseler,
sadaka-i fıtrını da
kendileri verirler. Ancak bunların iznini almak suretiyle fıtır sadakalarını
vermek caizdir.
Değerli
okurlarım
Fıtır Sadakası, ramazan bayramını birinci
günü fecrin doğuşundan itibaren vacip olur. Bir kimse fecirden evvel ölür veya
fakir düşerse veya bayram namazından sonra Müslüman olursa veya çocuk dünyaya gelirse
sadaka-i fıtır vacip olmaz.
Yüce Mevla’mızın Sadaka-ı fıtrı vacip
kılmasının hikmet ve faidelerine gelince;
1-Bayram günü fakirleri
dilencilik zilletinden kurtarmak.
2-Bütün Müslümanların
sevinçli olduğu bu günde fakirlere de sevinç ve haz vermek
3-Tutulan ile vucudunu
temizleyip, sadaka ile malı temizlemek.
4-Oruç tutarken meydana
gelen hataları telafi etmek.
Çünkü Rasülullah Efendimiz
bir hadis-i şeriflerinde “Fıtır sadakası
oruçlunun boş ve kötü sözlerden doğan günah kirinden temizlenmesi ve yoksullara
yiyecek olarak vacip kılındı” buyurmuşlardır.
Bayramdan evvel ve sonra
vermek caiz olsa da evvel vermek daha faziletlidir.
İbni Ömer’den rivayet olunan
bir hadisi şerifte: “Rasülullah, sadaka-i fıtrın, halk bayram namazına çıkmadan
evvel verilmesini emretti” buyurmuşlardır.
Hz. Osman (r.a) bir
defasında sadakasını namazdan evvel vermeyi unutunca bir köle azat eder. Sonra
Rasülullah Efendimizin huzuruna giderek durumu haber verince Rasülullah “Ya Osman değil bir köle 100 köle dahi azat
etsen yine namazdan önce vermenin sevabına nail olamazsın” buyurmuşlardır.
Başka bir hadisi
şeriflerinde Rasülullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır.
“Bazı
sadakaların on karşılığı vardır. Sadaka var ki yetmiş karşılığı, sadaka var ki
yedi yüz karşılığı, sadaka var ki yetmiş bin karşılığı olur. Öyle sadaka vardır
ki karşılığı sayılara sığmaz.”
On karşılığı olan sadaka
vücudu sağlam fakire verilendir. Çünkü o fakir, her yere yetişip isteyebilir.
Yetmiş karşılığı olan, sadaka sakat fakire verilendir.Yedi yüz karşılığı olan,
din ilmiyle uğraşan talebe-i uluma ikram ve
muavenet olunandır. Yetmiş bin karşılığı olan, ilmi öğreten âlimlere
verilendir.
Sevabı sayılara, yerlere
göklere sığmayan sadaka ise kişinin ana babası için ve evladü iyalinden ve
akrabalarından vefat etmiş olanların ruhlarını şad etmek niyeti ile verilen
sadakadır. Zira bu sadaka sebebi ile ölmüş olanların dereceleri yükselir. Şayet
azap gören varsa affolunup, rahmete kavuşur. Vücudumuza bedel olarak vermiş
olduğumuz fitreleri ve hayırları Mevla’mız kabul eylesin.