ALLAH'TAN GEREĞİ GİBİ,...

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.05.2016 - 08:45, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 3207+ kez okundu.
 

ALLAH'TAN GEREĞİ GİBİ,...

   ALLAH’TAN GEREĞİ GİBİ SAKINANLARDAN, MUTTAKİLERDEN MİYİZ? Zaman zaman duyarız. Efendim filanca şahsiyet o kadar muttaki, takva sahibi bir insandır ki abdestsiz asla toprağa basmaz. Sabahlara kadar ibadet eder. Giyiminde kuşamında son derece hassastır. Hatta öyle ki, geçeceği yoldaki karıncaların incinmemesi ve yürürken yanlışlıkla üzerine basarak öldürülüp günaha girmemek için önünden süpürülür. Daha bunun gibi bir sürü davranışlar. Bu bizim zihnimizde, kendi kendimize oluşturmuş olduğumuz muttaki bir insan tipi… Çoğu zaman etrafımızdaki insanları bu pencereden değerlendiririz. Ve bir çok insanda kendini bu belirtilen hususlar üzerinden değerlendirir ve hatta  insanlara sunarlar. Sadece bizde değil, bizim dışımızdaki din mensupları da kendilerini diğer insanlara bu belirtmiş olduğumuz hususlar üzerinden sunmuşlardır. Oysa bir de Rabbimizin muttaki, yani Allah’tan gereği gibi korkan, sakınan insan tanımlaması vardır. O’nun muttaki insan tarifi ile bizim tarif örtüşmez.  Ali İmran suresi 134-135. ayetlere baktığımızda bunu görürüz. Rabbimiz bu ayetlerde birkaç hususu dile getirir. Bunlardan birincisi; bu insanlar, varken ve yokken infak ederler. İhtiyaç sahibi kimselere sahip olduklarından verirler. Varken vermek… İhtiyacımızdan fazlasını vermek… Elimizde beş ekmeğimiz var. Bize bir tanesi yetecek. Diğerleri zaten bayatlayacak. Vereyim de, bari başkasının işine yarasın.  Bu nispeten kolay.  Ancak sadece bizim ihtiyacımızı karşılayacak miktarda, yani tek ekmeğimizi bizden daha çok ihtiyacı olana vermek…  İşte zor olanı… Yani yokken verileni. Var olanı vermeye göre bu daha zor. Herkesin yapabileceği bir davranış değildir. Yine Allah’ın nazarında muttaki insanların bir diğer özellikleri; öfkelerini  yenmeleri…  Öfke… Kişinin kendi haklılığından emin olarak ortaya koyduğu ve kontrolünde zorlandığı  yıkıcı davranışlar.  Allah burada bizim kişiliğimizi, öfkemize hakim olabilme  noktasından değerlendiriyor. Allah’ın bağışlamasına ve Cennetine layık olan insanların diğer bir özelliği ise affetmeleri. Affetmek, haklı olanların, haksızlığa uğrayanların, karşılarındaki kişilere karşı takınacağı hoşgörülü tavırdır. Gerçekten insanın benlik dünyasında kabullenilmesi zor bir davranış… Tüm olup bitenlere karşılık, karşısındaki kişiyi sırf Rabbini hoşnut etmek düşüncesiyle  affetmek.. Bütün olup bitenleri yok saymak… Devam edelim… Allah nazarında bu insanların bir başka özellikleri de çirkin bir iş yaptıklarında, kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp pişmanlıklarını dile getirmeleri. Allah’tan af dilemeleri. Bu hususlar Allah’ın Kuran’da bahsettiği, takva sahiplerinin bir çok özelliklerinin yanında sadece bir kaçı… Şimdi şunu sorabiliriz. Gerçekten bizler bu hususlardan ne kadarını kendi benliğimizde taşıyoruz? Yani bizler Allah’ın belirttiği ölçüler içinde ne kadar muttaki bir kuluz?  Herkes kendi içini yoklayabilir. Yine etrafınızdaki insanları bir de bu açıdan değerlendirebilirsiniz.   Acaba kendilerini Allah’tan gereği gibi sakınan kullar olarak insanlara sunan bu tiplerin, gerçekte ne kadarı bu vasıfları taşıyan, muttaki bir şahsiyettir?
   ALLAH’TAN GEREĞİ GİBİ SAKINANLARDAN, MUTTAKİLERDEN MİYİZ? Zaman zaman duyarız. Efendim filanca şahsiyet o kadar muttaki, takva sahibi bir insandır ki abdestsiz asla toprağa basmaz. Sabahlara kadar ibadet eder. Giyiminde kuşamında son derece hassastır. Hatta öyle ki, geçeceği yoldaki karıncaların incinmemesi ve yürürken yanlışlıkla üzerine basarak öldürülüp günaha girmemek için önünden süpürülür. Daha bunun gibi bir sürü davranışlar. Bu bizim zihnimizde, kendi kendimize oluşturmuş olduğumuz muttaki bir insan tipi… Çoğu zaman etrafımızdaki insanları bu pencereden değerlendiririz. Ve bir çok insanda kendini bu belirtilen hususlar üzerinden değerlendirir ve hatta  insanlara sunarlar. Sadece bizde değil, bizim dışımızdaki din mensupları da kendilerini diğer insanlara bu belirtmiş olduğumuz hususlar üzerinden sunmuşlardır. Oysa bir de Rabbimizin muttaki, yani Allah’tan gereği gibi korkan, sakınan insan tanımlaması vardır. O’nun muttaki insan tarifi ile bizim tarif örtüşmez.  Ali İmran suresi 134-135. ayetlere baktığımızda bunu görürüz. Rabbimiz bu ayetlerde birkaç hususu dile getirir. Bunlardan birincisi; bu insanlar, varken ve yokken infak ederler. İhtiyaç sahibi kimselere sahip olduklarından verirler. Varken vermek… İhtiyacımızdan fazlasını vermek… Elimizde beş ekmeğimiz var. Bize bir tanesi yetecek. Diğerleri zaten bayatlayacak. Vereyim de, bari başkasının işine yarasın.  Bu nispeten kolay.  Ancak sadece bizim ihtiyacımızı karşılayacak miktarda, yani tek ekmeğimizi bizden daha çok ihtiyacı olana vermek…  İşte zor olanı… Yani yokken verileni. Var olanı vermeye göre bu daha zor. Herkesin yapabileceği bir davranış değildir. Yine Allah’ın nazarında muttaki insanların bir diğer özellikleri; öfkelerini  yenmeleri…  Öfke… Kişinin kendi haklılığından emin olarak ortaya koyduğu ve kontrolünde zorlandığı  yıkıcı davranışlar.  Allah burada bizim kişiliğimizi, öfkemize hakim olabilme  noktasından değerlendiriyor. Allah’ın bağışlamasına ve Cennetine layık olan insanların diğer bir özelliği ise affetmeleri. Affetmek, haklı olanların, haksızlığa uğrayanların, karşılarındaki kişilere karşı takınacağı hoşgörülü tavırdır. Gerçekten insanın benlik dünyasında kabullenilmesi zor bir davranış… Tüm olup bitenlere karşılık, karşısındaki kişiyi sırf Rabbini hoşnut etmek düşüncesiyle  affetmek.. Bütün olup bitenleri yok saymak… Devam edelim… Allah nazarında bu insanların bir başka özellikleri de çirkin bir iş yaptıklarında, kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp pişmanlıklarını dile getirmeleri. Allah’tan af dilemeleri. Bu hususlar Allah’ın Kuran’da bahsettiği, takva sahiplerinin bir çok özelliklerinin yanında sadece bir kaçı… Şimdi şunu sorabiliriz. Gerçekten bizler bu hususlardan ne kadarını kendi benliğimizde taşıyoruz? Yani bizler Allah’ın belirttiği ölçüler içinde ne kadar muttaki bir kuluz?  Herkes kendi içini yoklayabilir. Yine etrafınızdaki insanları bir de bu açıdan değerlendirebilirsiniz.   Acaba kendilerini Allah’tan gereği gibi sakınan kullar olarak insanlara sunan bu tiplerin, gerçekte ne kadarı bu vasıfları taşıyan, muttaki bir şahsiyettir?
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.