"BU AYIP BİZE YAKIŞMADI"

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.02.2012 - 21:17, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 3869+ kez okundu.
 

"BU AYIP BİZE YAKIŞMADI"

        Giresun’da film çekiliyor, Topal Osman’ın hayatı sahneye koyuluyor, seti de Duroğlu’nda bir fındık deposuna kurmuşlar dediklerinde, içimde tarif edilmez bir sevinç ve heyecan, bende ilginç bir merak oluştu. Öyle ya Giresun’un kahramanı, Cumhuriyetin kurulmasına önemli katkısı olan Topal Osman Ağa’mızın hayatı beyaz perdeye aktarılıyor, Giresun da profesyonel manada bir film seti kuruluyor, hepsinden önemlisi belki de kimilerine göre Vatan haini ilan edilen Topal Osman’ın Atatürk sevgisi ve Cumhuriyetin kurulmasında ülkeye katkıları beyaz perde sayesinde daha net bir şekilde ortaya konuluyordu. Bu haberi duyduğumda Mavi Karadeniz TV için hazırladığımız YOLCU YOLUNDA GEREK isimli programın çekimi için Dereli tarafındaydım ve rotayı filmin çekildiği Duroğlu’nda ki setin kurulduğu fındık deposuna çevirdim.          Çok geçmeden denilen adresteydim ve ortada bir şey gözükmüyordu, açıkçası ilginin ve kalabalığın çok olacağını düşünmeme karşın sete vardığımda deponun dışında birkaç araç haricinde bir şey yoktu. Filmin çekildiği deponun içerisin de sette de; sadece oyuncular, figürasyon ve set ekibinin dışında kimse yoktu. Sessizce ortamı gözlemlemeye başladım; samimi bir ortam vardı, herkes birbirisiyle uyumluydu, sırası gelen rolünü oynuyor, sonrasında dışarıya kurulan büyük sobanın etrafına gelerek çaylarını içip ısınıyorlardı, güzel bir atmosfer vardı, ordayken kendimi tarihin derinliklerinde hissettim, sanki zaman tünelinden geçmiş birinci meclis döneminde mecliste dolanıyordum, ben herkesi görüyordum da kimse beni görmüyordu, etrafta aba zıpkalı askerler, kalpaklı vekiller ve mahalli halk vardı, sette gezinirken bir anda başımdan aşağı bir kazan su döküldü sanki oda neydi bu ulu önder ATATÜRK’tü, bir an nutkum tutuldu, olamazdı böyle bir benzerlik, eğer benzerinin karşısında bu kadar heyecanlandıysam kim bilir gerçekte karşımda duran Ulu Önder olsaydı ne olurdu. Hemen üzerimde ki şaşkınlığı atarak kendisiyle bir söyleşi yapmak istediğimi söyledim, Bu kişi daha önce Hür Adam Filmi’nde de Atatürk ü oynayan Mehmet TOKAT’tı, sağ olsun kırmadı bizi ve bizimle küçük bir söyleşi yaptı. Neyse çok geçmeden sette bir ara verildi ve ben yönetmen Atilla AKARSU’nun yanına vardım, açıkçası daha despot, kaprisli ve burnundan kıl aldırmayan bir yönetmen beklerken aksine, samimi, sıcak ve candan bir yönetmenle karşılaştım, Tekrar çekime dönmeden kafamda ki soruları sormalıydım, zaman kısıtlıydı, birazdan tekrar çekime döneceklerdi ben heyecan ve merakla hemen başladım sorularımı sormaya, kendisi dur hele bir çay içelim sonrasında konuşuruz dedi, ben de çekim başlar şimdi dediğimde o zaman set dışında konuşuruz dedi, bu teklif benimde işime gelmişti, sonrasında randevulaştık ve ben çekimleri biraz daha izledikten sonra setten ayrıldım.          Aradan iki gün geçmiş ti, Atilla AKARSU’nun telefonuyla daha önce kararlaştırdığımız yerde buluştuk, önce birer kahve içtik ve sohbete başladık Atilla AKARSU sözlerine; 85 yıllık kapalı bir kutuyu açıyoruz diyerek başladı; Tarihle yüzleşme diyebileceğimiz bir senaryo hazırladık diyerek te devam etti; Filmin asıl bam teli, Filmde özellikle farklı bir Mustafa Kemal portesini seyredeceğiz. Cumhuriyet tarihini biraz daha net anlatacağız. Film çok ses getirecek. Çok tartışılacak. Ve içeriği uzun bir süre masaya yatırılacak. Zaten Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın arada bir kullandığı 'Gelin şu birinci meclisi masaya yatıralım' şeklindeki cümlesi var. İşte biz bunu masaya yatırıyoruz. Bir şeylerin artık konuşulması, tartışılması gerekiyor. Neslin bilmediği çok şey var. Biz bunları ortaya koymaya çalışacağız.” şeklinde konuştu. Atilla AKARSU çok sitemliydi, bana söylediği bir söz çok ilginçti. “Ben filme başladığımda Kahraman Giresun’un kahramanı olduğu için filmi Giresun’da çekmeye karar verdim, lakin Giresun’dan ve Giresunlulardan bu manada çok destek göremedim, Sayın Vali Dursun Ali ŞAHİN, Belediye Başkanı Kerim AKSU, Sayın H.Hasan SÖNMEZ ve birkaç değerli dost ve arkadaş haricinde bize kolay gelsin, ne yapıyorsun diyen dahi olmadı, bu durum bizi çok üzdü, biliyor musunuz bu filmle birlikte, Giresunluların yürüyüşü değişecek, lakin kimse bu olayın farkında değil, biz bu filmle Giresunluların Topal Osman öncülüğünde Cumhuriyete katkılarından bahsediyoruz Osman Ağa’nın nasıl büyük bir kahraman olduğunu gözler önüne seriyoruz, beyaz perdede ülke için yaptıklarını bir bir gösteriyoruz. Bu proje büyük bir proje, bu nedenle tabi ki desteğe çok ihtiyacımız oluyor, lakin bu konuda beklediğimiz maddi ve manevi desteği maalesef Giresun kamuoyundan göremiyoruz, bakın ben anne tarafından Giresunlu baba tarafından Orduluyum, bu kahraman doğu illerinden birinin kahramanı olsa emin olun bu illerin bu kahramana bakışı farklı olur, kahramanlarını yüceltmek için her türlü fedakârlıkta bulunurlardı. Maalesef Giresunlular bana alınmasın ama KAHRAMAN KAHRAMAN DA, KAHRAMAN YANLIŞ İLİN KAHRAMANI, maalesef burada çekimlerde çok zorlandık, il dışındaki Giresunlular bize daha bir yakın tutum sergilediler, bu nedenle seti buradan taşıyoruz, filmin geri kalanını İstanbul’da çekeceğiz ve en geç 29 Ekim 2012 tarihinde 350 kopya ile Türkiye genelinde bu filmi sinemalarda gösterime sunacağız” şeklinde konuştu.          Hiçbir şeye sahip çıkamadığımız gibi, böylesine önemli bir projeye de maalesef sahip çıkamadık ve bu ayıpta bize yakışmadı. Topal Osman Ağa’nın kahramanlıklarının anlatıldığı bu film şimdi İstanbul’da Beykoz eski kundura fabrikasında çekilmeye başlandı. Öyle yada böyle bu ekip bu filmi tamamlayıp, gösterime sunacak ve o zaman sanırım biz Giresunlular filmi beyaz perdede izlerken güzel taraflarını kendimize biçip, olumsuzluklarını da… Neyse bekleyip göreceğiz…

        Giresun’da film çekiliyor, Topal Osman’ın hayatı sahneye koyuluyor, seti de Duroğlu’nda bir fındık deposuna kurmuşlar dediklerinde, içimde tarif edilmez bir sevinç ve heyecan, bende ilginç bir merak oluştu. Öyle ya Giresun’un kahramanı, Cumhuriyetin kurulmasına önemli katkısı olan Topal Osman Ağa’mızın hayatı beyaz perdeye aktarılıyor, Giresun da profesyonel manada bir film seti kuruluyor, hepsinden önemlisi belki de kimilerine göre Vatan haini ilan edilen Topal Osman’ın Atatürk sevgisi ve Cumhuriyetin kurulmasında ülkeye katkıları beyaz perde sayesinde daha net bir şekilde ortaya konuluyordu. Bu haberi duyduğumda Mavi Karadeniz TV için hazırladığımız YOLCU YOLUNDA GEREK isimli programın çekimi için Dereli tarafındaydım ve rotayı filmin çekildiği Duroğlu’nda ki setin kurulduğu fındık deposuna çevirdim.

         Çok geçmeden denilen adresteydim ve ortada bir şey gözükmüyordu, açıkçası ilginin ve kalabalığın çok olacağını düşünmeme karşın sete vardığımda deponun dışında birkaç araç haricinde bir şey yoktu. Filmin çekildiği deponun içerisin de sette de; sadece oyuncular, figürasyon ve set ekibinin dışında kimse yoktu. Sessizce ortamı gözlemlemeye başladım; samimi bir ortam vardı, herkes birbirisiyle uyumluydu, sırası gelen rolünü oynuyor, sonrasında dışarıya kurulan büyük sobanın etrafına gelerek çaylarını içip ısınıyorlardı, güzel bir atmosfer vardı, ordayken kendimi tarihin derinliklerinde hissettim, sanki zaman tünelinden geçmiş birinci meclis döneminde mecliste dolanıyordum, ben herkesi görüyordum da kimse beni görmüyordu, etrafta aba zıpkalı askerler, kalpaklı vekiller ve mahalli halk vardı, sette gezinirken bir anda başımdan aşağı bir kazan su döküldü sanki oda neydi bu ulu önder ATATÜRK’tü, bir an nutkum tutuldu, olamazdı böyle bir benzerlik, eğer benzerinin karşısında bu kadar heyecanlandıysam kim bilir gerçekte karşımda duran Ulu Önder olsaydı ne olurdu. Hemen üzerimde ki şaşkınlığı atarak kendisiyle bir söyleşi yapmak istediğimi söyledim, Bu kişi daha önce Hür Adam Filmi’nde de Atatürk ü oynayan Mehmet TOKAT’tı, sağ olsun kırmadı bizi ve bizimle küçük bir söyleşi yaptı. Neyse çok geçmeden sette bir ara verildi ve ben yönetmen Atilla AKARSU’nun yanına vardım, açıkçası daha despot, kaprisli ve burnundan kıl aldırmayan bir yönetmen beklerken aksine, samimi, sıcak ve candan bir yönetmenle karşılaştım, Tekrar çekime dönmeden kafamda ki soruları sormalıydım, zaman kısıtlıydı, birazdan tekrar çekime döneceklerdi ben heyecan ve merakla hemen başladım sorularımı sormaya, kendisi dur hele bir çay içelim sonrasında konuşuruz dedi, ben de çekim başlar şimdi dediğimde o zaman set dışında konuşuruz dedi, bu teklif benimde işime gelmişti, sonrasında randevulaştık ve ben çekimleri biraz daha izledikten sonra setten ayrıldım.

         Aradan iki gün geçmiş ti, Atilla AKARSU’nun telefonuyla daha önce kararlaştırdığımız yerde buluştuk, önce birer kahve içtik ve sohbete başladık Atilla AKARSU sözlerine; 85 yıllık kapalı bir kutuyu açıyoruz diyerek başladı; Tarihle yüzleşme diyebileceğimiz bir senaryo hazırladık diyerek te devam etti; Filmin asıl bam teli, Filmde özellikle farklı bir Mustafa Kemal portesini seyredeceğiz. Cumhuriyet tarihini biraz daha net anlatacağız. Film çok ses getirecek. Çok tartışılacak. Ve içeriği uzun bir süre masaya yatırılacak. Zaten Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın arada bir kullandığı 'Gelin şu birinci meclisi masaya yatıralım' şeklindeki cümlesi var. İşte biz bunu masaya yatırıyoruz. Bir şeylerin artık konuşulması, tartışılması gerekiyor. Neslin bilmediği çok şey var. Biz bunları ortaya koymaya çalışacağız.” şeklinde konuştu. Atilla AKARSU çok sitemliydi, bana söylediği bir söz çok ilginçti. “Ben filme başladığımda Kahraman Giresun’un kahramanı olduğu için filmi Giresun’da çekmeye karar verdim, lakin Giresun’dan ve Giresunlulardan bu manada çok destek göremedim, Sayın Vali Dursun Ali ŞAHİN, Belediye Başkanı Kerim AKSU, Sayın H.Hasan SÖNMEZ ve birkaç değerli dost ve arkadaş haricinde bize kolay gelsin, ne yapıyorsun diyen dahi olmadı, bu durum bizi çok üzdü, biliyor musunuz bu filmle birlikte, Giresunluların yürüyüşü değişecek, lakin kimse bu olayın farkında değil, biz bu filmle Giresunluların Topal Osman öncülüğünde Cumhuriyete katkılarından bahsediyoruz Osman Ağa’nın nasıl büyük bir kahraman olduğunu gözler önüne seriyoruz, beyaz perdede ülke için yaptıklarını bir bir gösteriyoruz. Bu proje büyük bir proje, bu nedenle tabi ki desteğe çok ihtiyacımız oluyor, lakin bu konuda beklediğimiz maddi ve manevi desteği maalesef Giresun kamuoyundan göremiyoruz, bakın ben anne tarafından Giresunlu baba tarafından Orduluyum, bu kahraman doğu illerinden birinin kahramanı olsa emin olun bu illerin bu kahramana bakışı farklı olur, kahramanlarını yüceltmek için her türlü fedakârlıkta bulunurlardı. Maalesef Giresunlular bana alınmasın ama KAHRAMAN KAHRAMAN DA, KAHRAMAN YANLIŞ İLİN KAHRAMANI, maalesef burada çekimlerde çok zorlandık, il dışındaki Giresunlular bize daha bir yakın tutum sergilediler, bu nedenle seti buradan taşıyoruz, filmin geri kalanını İstanbul’da çekeceğiz ve en geç 29 Ekim 2012 tarihinde 350 kopya ile Türkiye genelinde bu filmi sinemalarda gösterime sunacağız” şeklinde konuştu.

         Hiçbir şeye sahip çıkamadığımız gibi, böylesine önemli bir projeye de maalesef sahip çıkamadık ve bu ayıpta bize yakışmadı. Topal Osman Ağa’nın kahramanlıklarının anlatıldığı bu film şimdi İstanbul’da Beykoz eski kundura fabrikasında çekilmeye başlandı. Öyle yada böyle bu ekip bu filmi tamamlayıp, gösterime sunacak ve o zaman sanırım biz Giresunlular filmi beyaz perdede izlerken güzel taraflarını kendimize biçip, olumsuzluklarını da…

Neyse bekleyip göreceğiz…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.