HESAPLARI İYİ YAPMAK LAZIM

Değerli okurlarım… Bakın şimdi, Başbakan Erdoğan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca düzenlenen 10. Çalışma Meclis Toplantısına katılmış, Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, “Diyorum ki; 'acaba biz işçi-memur ayrımını ne zaman ortadan kaldıracağız'. Batı bunu büyük ölçüde halletti. Türkiye'nin de bunu halletmesi gerektiğine inanıyorum. Zira işçi memurun ne aldığına, memur da işçinin ne aldığına bakıyor. Emekli olmadan önce veya emekli olduktan sonra, o zaman gelin oturalım bunu hep birlikte 'çalışanlar' başlığı altında toparlayalım. Eğer bunu bu başlık altında toparlarsak bir defa bu iki yanlı, iki bakış ortadan kalkmış olacaktır. İşçi-memur ayrımı olmayacak, sadece 'çalışan' da hepsini toplamış olacağız” demiş. Evet değerli okurlar. Başbakan iyi demiş, Aslında bayağı da güzel demiş. Ama… Bu durum nasıl çözülecek. Sayın Erdoğan Batı’dan bahsetmiş. Batı ülkelerinin bunu çözdüğünü kaydetmiş. Güzel’de, Bir örnekleme yapalım. Bu nasıl olacak? Memur’un adı çalışan olacak… Kademesine göre maaşını alacak… İşçinin adı da çalışan olacak o da devletin belirlediği maaşı alacak. Eğer hesap buysa. Fakat, Şunu düşünen yok. İşveren bu parayı nasıl ödeyecek? Gerçeklere dönelim… Türkiye’de hangi küçük ve ya orta ölçekli esnaf çalışanına tazminat verebiliyor. Ya da şöyle soralım… Hangi esnaf Asgari Ücret üzerinden maaş verebiliyor. Şu bir gerçek ki… Bahsedilen olay, İşverenler korunmadığı müddetçe gerçekleşemez. Evet… Başbakan güzel demiş. Ama eksik demiş. İlk önce işveren korunmalı, İlk önce dengeler oturtulmalı, Yoksa, ‘Çalışan’ ibaresini koyarak, Ayrımcılığı önleyemezsiniz. İşçi-Memur ayrımını önleyemezsiniz… Önce ülke hesaplarını iyi yapmalısınız…             Ki ondan sonra bu ayrımcılığı ortadan kaldırabilesiniz. Hesabı iyi yapmadan bu ülkede böyle bir şey yapmaya kalkarsanız… İşçi ve memurlar bugünkünden daha fazla hak arayışına girerler.             Hadi kalın sağlıcakla…