ANLAYAN VARSA HOPARLÖRÜN SESİNİ HABER VERSİN

Sabah saat dokuz civarında başlar bizim hoparlörler ses vermeye. Bir şeyler söyler kendi kendine… Anlayana aşk olsun bu seslerden bir şeyler çıkaranlara… Herkes bir birine sorar pencerelerden: Kimmiş ölen? Ne olmuş? Ne ilan ettiler? Karşıki pencereden cevap gelir: -Vallahi hiçbir şey anlamadık, bir tek……camisini anladım. Çarşıda esnaf bir birine sorar: --İlanda ne dendi? Hoppala! Siz de mi? Bu kadar masraf edip şehrin her tarafına bunca hoparlör takıldı. Bir şey anlaşılmıyorsa bunca masraf neye? Peki nedenleri?     1-Ses mikrofonik olmalı.     2-Karşılıklı hoparlörlerin sesi birbirini boğuyor.     3-Takılacak hoparlörler ne kadar, mesafeye net ulaşım kapasitesi nedir?     4-Her direğe bir hoparlör takılıp gidilirse ilandan kimse bir şey anlamaz. Herkes birbirine sorar… Hadi bakalım deyin: “Sen anlamıyorsan biz ne yapalım diye…” Öyle ise çıkın mahallelere hatta çarşıya sorun bakalım yüzde kaç kişi anlamış verilen ilanı… Ben yine halkımızın isteklerini kaleme aldım. Yazının okunup okunmaması benim sorunum değil. KIRMIZI DİREKLERLE AYRILAN YOLLAR Şehir içinde bazı yollara direkler dikilerek ikiye ayrıldı. Bunun nedenini halen tam bilinmiyor. Esnafın çoğunluğu bu durumdan rahatsız… Eğer bu yollar park sorunu içinse değişen bir şey yok. Yine yapılıyor… Yetkililer sokak ve caddelere gerekli trafik levhalarını koysunlar, uymayanlara cezalarını kessinler. Sıkı bir kontrole bu iş neden hallolmasın? Diğer şehirlerde bu yok bizde neden böyle bir tedbir alıyorlar, ceza yazmak bu kadar zor mu diyor halkımız ve de esnafımız…