İLMİN FAZİLETİ

Yüce Hâlikımızın son ve hak dini olan İslam tek ifadesiyle okumak öğrenmek ve buna göre yaşama nizamıdır. Bu sebeple İslam nizamının Hıra ufuklarında parlayan ilk emri “oku” olmuştur. Oku Rabbimizin ilk emridir. Yeryüzünde hiçbir din hiçbir sistem İslam dini kadar okumaya öğrenmeye kısaca ilme önem vermemiştir.“Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir.” buyuran sevgili Peygamberimiz (s.a.v)’in Medine’de yaptırdığı ilk mescidin yanına birde mektep açtırması, Bedir Harbinde alınan esirleri onar çocuğa okuma yazma öğretmek sureti ile serbest bırakması oku emrinin en güzel tatbikatları arasındadır. Hak Celle ve Âla Âdem (a.s)’ı halk ettikten sonra tüm eşyaların isimlerini ona talim etti sonrada eşyayı melaike üzerine arz edip, Hz. Âdem’in fazlını ve Melaikeyi Kiramın aczini izhar için şöyle buyurdu: “Siz kendinizi daha faziletli ve hilafete daha layık olduğunuzu zannetmiştiniz, bu zannınızda kararlı iseniz şu eşyanın isimlerini bana haber veriniz” melaikede acizliklerini ve kusurlarını itiraf edip bizde senin talim ettiğinden başka ilmimiz yoktur muhakkak sen ilim ve hikmet sahibisin dediler. Resulüllah Efendimiz Cebrail (a.s)’a ilim sahibinin derecesinden sual ettiğinde oda; “Ümmetinin dünyada ve ahirette yolunu aydınlatan ve onlara doğru yolu gösteren kandilleridir, saadet onların kadrini bilip hürmet edenleredir, veyl ve helak da onlara buğz edenlere olsun” cevabını verdi Hz. Allah Resülu Ekreme insani bütün güzellikleri vermiş iken; “Ey rabbim benim ilmimi ziyadeleştir diye dua et” buyurması ile ilim talep etmenin ehemmiyetini bildirir. Peygamber efendimizin; “Ümmeti Muhammed’in âlimleri beni İsraillin nebileri gibidir.” Hadisi Şerifinin mâ sadağındaki mana Beni İsrail’in Enbiyası küçük kasabalara, köylere gönderilirler ve oralara da ahkâmı ilahiye’yi tebliğ ederler. İşte bu ümmetin uleması dahi bazen kasabalara köylere gidip avamı nassı talim ve ikaz ediyorlar ve bir belde de kaldıkları surette imkân nispetinde vaazdan geri kalmayarak aziz ömürlerini o yolda sarf ediyorlar. Değerli Okurlarım Bizde Ümmetimin âlimleri beni İsraillin nebileri gibidir hadisi şerifinin sırrına mazhar olmak istiyorsak ilim tahsilindeki adabı ve niçin ilim tahsil ettiğimizi bilmemiz gerekir. İlim talebesi dünya ile alakayı azaltıp, gurbeti seçmelidir. Çünkü dünya ve aile gailesi tahsile manidir. İnsanda iki tarafı idare edecek iki kalp yoktur. Akıl başka işlere bölündükçe hakikatleri anlaması azalır. Dağınık fikir, suyu bölünen dereye benzer, azaldıkça bir kısmını toprak içer, bir kısmı havaya uçar, bir şey sulamaz. İlim öğrenmekten maksat benlik mücadele ve çirkin alışkanlıklardan uzaklaşıp Allah'ın rızasını kazanıp ona yaklaşmak olmalıdır. Süfyanı Sevri Hazretlerini mahzun görüp, sebebini sordular şöyle buyurdu; “İnsanlara ticaret vasıtası olduk bizde okuyanlar ya vali ya kadı ya da ünlü bir kimse oluyor.” Fahri Âlem (s.a.v) ilim öğrenmek isteyen şu beş hususa dikkat etsin buyuruyor. “Gece namazı kılmalı (isterse iki rekât olsun) devamlı abdestli bulunmalı, gizli ve aşikara kalbinde Allah korkusu bulunmalı, şehvet için değil, Allah 'a tâat için yiyip içmeli, misvak kullanmalı” Yine ilim tahsilinin ne kadar önemli ve ne kadar şerefli bir vazife olduğunu sevgili peygamberimizin şifa unsuru olan şu beyanlarından dinleyelim. “İlim müminin kaybolmuş bir malıdır, her nerede bulursa onu alsın” “İlim tahsili için sefere çıkan kimse evine dönünceye kadar Allah yolundadır.” “İlim öğrenmekte olan talebeye ölüm gelse şehit olarak vefat eder, cennetteki mertebesi ise Peygamber Efendimize İbrahim (a.s)’a arkadaş olur. “İlim nafile olarak yapılan ibadetlerden daha hayırlıdır. “İlim öğrenmek için yastığına dayanarak ilmi eserlere bakanın masa başında oturarak mütalaada bulunan öğrencilerin bir saatlik zaman harcaması ilim tahsil etmeden yapılan yetmiş sene ibadetten hayırlıdır.” “Allah kime hayır eriştirmeyi murat ederse onu dinde anlayışlı ve bilgili kılar, kul da ilim sayesinde dünyada ahirette maddi ve manevi her devlete nimete nail olur.” Aziz okurlarım Yukarıda meallerini arz ettiğim hadisi şeriflerde görüldüğü gibi ilme okumaya öğrenmeye ilerlemeye ne derece önem veren bir dinin mensubu ve bir peygamberin ümmeti olduğumuz için ne kadar hamdü senada bulunsak azdır. Yazımı Allah Resulünün şu duasıyla bitiriyor, bilgilerimizin gönül semasında rahmani bir güneş olmasını yüce Mevla’mızdan niyaz ediyorum. “Allah’ım faydasız ilimden korkmayan, kalpten doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.” (ÂMİN)