HABER SAVAŞCILARI!

6 Nisan.. Öldürülen, görev başında yaşamlarını kaybeden, yaralanan, darp edilen, Gazetecileri sessizce andık! Toplumda gazetecilerin, görev başında kendileriyle ilgili bir durum yaşansa, bunun adı” Habere giderken haber oldu” tabiriyle değerlendirilir. Oysa gazeteci, toplumun gerçekleri görmede, duymada, fark etmesinde, bilgilendirilmesinde en önemli rolü oynayan, “Haber savaşçısıdır” Önceki köşe yazılarımı okuyanlar anımsarlar. Gazeteci 24 saat görev başındadır. Tıpkı itfaiye çalışanı gibi. Yangın haberini alan itfaiyeci günün her saatinde ve dakikasında mal ve can kurtarmak için, kan uykusunda da olsa, söndürme işlemine koşmak durumundadır. Gazetecide evinde istirahatte olsa, gerek duyum aldığı, gerekse yasal Skaynır’ından kendisine yansıyan olayı takip etmek durumundadır. Bu onun en önemli görevidir. Bu göreve giderken, aracı kaza yapar, saldırıya uğrar, yaralanır. Kamerası, fotoğraf makinesi kırılır. Ama bu haberi yapar, yapmaya çalışır. Bunun örnekleri çoktur. Bizim 2 önemli günümüz vardır. 10 Ocak çalışan Gazeteciler, ve 6 Nisan Öldürülen Gazeteciler günü.. Bizi bu günlerde anımsarlar. Sağ olsunlar. Basının halen alınamayan verilmeyen hakları ve onlara gösterilmesi gereken kolaylıklar, beklentileri arasındadır. Bugün aramızda olmayan, görev şehidi arkadaşlarımız, Hürriyet gazetesi Muhabiri barış Selçuk, Show TV’den Hande Mumcu, yine Show TV kameramanı Salih Peker, Sabah Gazetesinden İzzet Kezer, Milliyet gazetesinden Muzaffer Akkuş, Türkiye gazetesinden, Ahsen Çetiner, yerel Güncel gazetesinden Nuri Karabulut, Milliyetten Kemal Bağcı, Star gazetesinden Ogün Özdemir, Gazeteci Volkan Eryiğit, BBP Kurucu eski Genel Başkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nunda bulunduğu düşen helikopterden sağ kurtulan ama, yaşamını orada kaybeden gönüllerimizden asla çıkaramadığımız İHA muhabiri İsmail Güneş kardeşimiz. Ya, Van depreminde cesetlerine 50 saat sonra ulaşılan kahramanlarımız, DHA Muhabirleri Sebahattin Yılmaz, Cem Demir.. Rabbim hepsine gani gani rahmet eylesin Bizim Ülkede. Türkiye Cumhuriyetinde, 60’a yakın basın mensubu görev başında öldürüldü.(T.G.C. istatistiklerine göre) Ya basın mensuplarına saldırılar ve yaralamalar. Giresun’da hatırladığım kadarıyla; Gazeteci Fırat Akyol, Mustafa Cici, Kameraman Muhabir Mahir Baki, Dursun Onur, son olarak ta gazeteci, Atakan Çıtlak görevleri başında saldırıya uğradılar ve darp edildiler. Tarafsız ama, mesleğine meslektaşlarına bağlı bir gazete ve gazeteci olarak, basın mensuplarına yapılan bu tür menfur saldırıları her daim kınıyor, yetkililerin gazetecilere sahip çıkmasını bekliyoruz.