PEYGAMBERİMİZİN DOĞUMU

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.01.2014 - 23:02

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 63

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 63
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 2953+ kez okundu.
 

PEYGAMBERİMİZİN DOĞUMU

           Âlemler kendisi şerefine yaratılan fahri kâinat Efendimiz, Mekke şehrinin Abdulmuttalip mahallesinde ve Zukak-ı Mevlit adı verilen sokaktaki evlerinde dünyaya teşrif ettiler.             Nebilerin, velilerin efendisi, zerrelerin, kürrelerin sevgilisi, imanlı gönüllerin şaşmaz pusulası; hakikat semalarının rahmet damlası, âdemiyyet bahçesinin kemal meyvesi. Dünya ve âhiret yurdunun sönmez güneşi, nübüvvet zincirinin son halkası, Allah'ü Azimüşşan’ın insanoğluna en büyük lütuf mucizesi, Peygamber Efendimizin doğumu.             Küfür ateşlerini sel gibi süpüren, şirk putlarını yel gibi deviren, Kisraların sarayını paramparça eden, kupkuru çöllerde sular fışkırtan bir doğuş..             Ayın, güneşin, dağların taşların; nebatların meyvelerin, insanların, cinlerin, meleklerin, iştiyakla beklediği, Kur’an-ı Kerimin ifadesiyle; “Âlemlere rahmet olarak gönderilen”   Peygamber Efendimizin doğumu.             Peygamber Efendimiz doğumundan 52 gün önce babası Hz Abdullah’ı, 6 yaşında Hz. Amine’yi, 8 yaşında ise dedesi Abdülmuttalib’i kaybetti. Baba, anne ve dededen öksüz kalan Resulü Ekrem; amcası Ebu Talip’in himayesine girdi. 25 yaşında Hz. Hatice validemizle evlendi. 40 yaşına geldiği zaman şahsında İslam güneşi doğdu. O, artık insanları Hakka davet etmeye başladı. Allah’tan başka ilah olmadığını kendisinin Allah'ın kulu ve Resulü olduğunu bildirdi. Fakat Hakkı hazmedemeyen, İslam’ın parıltısından gözleri kamaşan Nemrut yapılılar, O’na ve Müslümanlara cephe almakta, eziyet etmekte gecikmediler.             İslam’ın bir çığ gibi yayıldığını, Müslümanların gün geçtikçe çoğaldığını gören müşrikler, Hz Resulüllah (s.a.v)’e bir takım teklif ve vaatlerde bulundular. Cevabı dünyayı sarsabilecek bir ulviyette “ Nefsim yedi kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, güneşi sağ avucuma, ayı sol avucuma koysanız ben bu davamdan vazgeçmem” dedi.                         Değerli okurlarım               Hak mücadelesine yılmadan devam eden O büyük peygamber nihayet veda haccından sonra Medine’ye dönmüş, Allah'ü Teala’nın kendisine vermiş olduğu vazifeyi yapmanın huzuru içinde hicretin 11. yılında “Allah'ım beni affet, beni refik-u alaya ulaştır” duasını tekrarlayarak ruhunu teslim etti.             Hayatı boyunca onun izinden ayrılmayan müminlere ne mutlu ki, Onun büyük şefaati onları bekliyor. Zira o şöyle buyurmuştur “ Her peygamberin kabul edilmiş bir duası vardır. Her peygamber bu duasını kullandı. Fakat ben duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek için sakladım. Artık ümmetimden Allah'a hiçbir şey ortak kılmamış olan kimseler inşallah şefaatime nail olacaktır.” buyurmuşlardır.                         Resulüllah Efendimiz bedenen aramızdan ayrılıp Hz Allah'a kavuştu. Fakat onun ruhu daima mü’minlerle beraberdir. Onun tebliğ ettiği Kur’an-ı Kerim dipdiri ve yepyeni daima elimizdedir. Onun yerleştirdiği iman daima kalbimizde ve Onun nurlu sünneti daima gönlümüzdedir. Bize düşen vazife, Onun yolundan ayrılmamaktır. Nitekim bir hadis-i şerifinde “Benim sünnetimi (yolumu) terk eden benden değildir” buyurmuşlardır. Bir insan için ondan olmamak kadar büyük bir felaket tasavvur edilemez. Yazıma bir Ayet-i kerimenin manasıyla son vermek istiyorum. “And olsun ki, Resulüllaha, sizin için Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikr edenler için en mükemmel bir örnek vardır.” buyurarak bu hakikati ilan eder. Rabbim şefaatlerine nail eylesin.  

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 118

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 118
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 219

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 219
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

           Âlemler kendisi şerefine yaratılan fahri kâinat Efendimiz, Mekke şehrinin Abdulmuttalip mahallesinde ve Zukak-ı Mevlit adı verilen sokaktaki evlerinde dünyaya teşrif ettiler.

            Nebilerin, velilerin efendisi, zerrelerin, kürrelerin sevgilisi, imanlı gönüllerin şaşmaz pusulası; hakikat semalarının rahmet damlası, âdemiyyet bahçesinin kemal meyvesi. Dünya ve âhiret yurdunun sönmez güneşi, nübüvvet zincirinin son halkası, Allah'ü Azimüşşan’ın insanoğluna en büyük lütuf mucizesi, Peygamber Efendimizin doğumu.

            Küfür ateşlerini sel gibi süpüren, şirk putlarını yel gibi deviren, Kisraların sarayını paramparça eden, kupkuru çöllerde sular fışkırtan bir doğuş..

            Ayın, güneşin, dağların taşların; nebatların meyvelerin, insanların, cinlerin, meleklerin, iştiyakla beklediği, Kur’an-ı Kerimin ifadesiyle; “Âlemlere rahmet olarak gönderilen  Peygamber Efendimizin doğumu.

            Peygamber Efendimiz doğumundan 52 gün önce babası Hz Abdullah’ı, 6 yaşında Hz. Amine’yi, 8 yaşında ise dedesi Abdülmuttalib’i kaybetti. Baba, anne ve dededen öksüz kalan Resulü Ekrem; amcası Ebu Talip’in himayesine girdi. 25 yaşında Hz. Hatice validemizle evlendi. 40 yaşına geldiği zaman şahsında İslam güneşi doğdu. O, artık insanları Hakka davet etmeye başladı. Allah’tan başka ilah olmadığını kendisinin Allah'ın kulu ve Resulü olduğunu bildirdi. Fakat Hakkı hazmedemeyen, İslam’ın parıltısından gözleri kamaşan Nemrut yapılılar, O’na ve Müslümanlara cephe almakta, eziyet etmekte gecikmediler.

            İslam’ın bir çığ gibi yayıldığını, Müslümanların gün geçtikçe çoğaldığını gören müşrikler, Hz Resulüllah (s.a.v)’e bir takım teklif ve vaatlerde bulundular. Cevabı dünyayı sarsabilecek bir ulviyette “ Nefsim yedi kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, güneşi sağ avucuma, ayı sol avucuma koysanız ben bu davamdan vazgeçmem” dedi.

           

            Değerli okurlarım

 

            Hak mücadelesine yılmadan devam eden O büyük peygamber nihayet veda haccından sonra Medine’ye dönmüş, Allah'ü Teala’nın kendisine vermiş olduğu vazifeyi yapmanın huzuru içinde hicretin 11. yılında “Allah'ım beni affet, beni refik-u alaya ulaştır” duasını tekrarlayarak ruhunu teslim etti.

            Hayatı boyunca onun izinden ayrılmayan müminlere ne mutlu ki, Onun büyük şefaati onları bekliyor. Zira o şöyle buyurmuştur “ Her peygamberin kabul edilmiş bir duası vardır. Her peygamber bu duasını kullandı. Fakat ben duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek için sakladım. Artık ümmetimden Allah'a hiçbir şey ortak kılmamış olan kimseler inşallah şefaatime nail olacaktır.” buyurmuşlardır.

           

            Resulüllah Efendimiz bedenen aramızdan ayrılıp Hz Allah'a kavuştu. Fakat onun ruhu daima mü’minlerle beraberdir. Onun tebliğ ettiği Kur’an-ı Kerim dipdiri ve yepyeni daima elimizdedir. Onun yerleştirdiği iman daima kalbimizde ve Onun nurlu sünneti daima gönlümüzdedir. Bize düşen vazife, Onun yolundan ayrılmamaktır. Nitekim bir hadis-i şerifinde “Benim sünnetimi (yolumu) terk eden benden değildir” buyurmuşlardır. Bir insan için ondan olmamak kadar büyük bir felaket tasavvur edilemez. Yazıma bir Ayet-i kerimenin manasıyla son vermek istiyorum. “And olsun ki, Resulüllaha, sizin için Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikr edenler için en mükemmel bir örnek vardır.” buyurarak bu hakikati ilan eder. Rabbim şefaatlerine nail eylesin.

 

Habere ifade bırak !

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined property: stdClass::$etiketler

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 812

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 812
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 1110

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 1110
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once