ALLAH YOLUNDA İNFAK
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
10.04.2014 - 23:28, Güncelleme:
30.10.2020 - 19:15 3500+ kez okundu.
ALLAH YOLUNDA İNFAK
Al-i İmran Suresinde meâlen şöyle buyruluyor: “Küfretmiş ve kafir oldukları halde
ölüp gitmiş kimseler, her halde bunların her biri, kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verecek dahi olsa, hiç birinden kabul edilmek ihtimali yoktur. Bunların hakkı elim bir azaptır ve kendilerini kurtaracak da yoktur.” Bu ve daha başka Ayet-i Kerimelerden
anlaşıldığı üzere Allah indinde din İslam’dan ibarettir. Ve İslam’dan başka bir din arayanın
dini kabul edilmez, akıbeti hüsran olur. Allah’a ve Allah’tan gelene tam bir iman ve İslam
bulunmadıkça hiç kimse dünya dolusu altınlar infak etmiş olsa bile, Ahirette kendini
kurtaramaz.”Daha sonra gelen Ayet-i Kerime ise, mü’minlere ilahi yardıma ermenin, iyilik ve
nimetlere nail olmanın yolunu göstermektedir. Bu Ayet-i Kerime’de meâlen şöyle buyruluyor:
“Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe, siz iyiliğe eremezsiniz. Ma’amafih, her ne infak
eyleseniz şüphesiz Allah onu da bilir.” Bu Ayet-i Kerimenin tefsirinde şu ifadelere yer
veriliyor: “Şu halde mücerred iman, kemal-i hayra nail olmak için kâfi bir sebep değildir. İman
ve ilimden sonra amel ve hususiyle sarf-ü infak da lazımdır. Hem de bu infak ne kadar sevgili
şeylerden olursa o kadar kıymetli olur. Allah infak edilen her şeyi bilir ve ona göre ecrini verir.
Fakat asıl iyiliğe, hayr-i âlâ’ya ermek, sevilen şeylerden infaka bağlıdır.”
Değerli okurlarım
“İyilik” diye tercüme edilen “birr” kelimesi hayrın ve iyiliğin en mükemmeli, Allah’ın
rahmeti, cenneti ve rızası gibi manalara gelmektedir. Demek ki bir insanın en mükemmeli
yakalayabilmesi için sadece iman etmesi yetmez. Hem iman etmesi hem de sahip olduğu
imkânların içinde en sevdiklerini, Allah yolunda infak etmesi icap eder. Bir, insanın sahip
olduğu imkânlar, mal ve beden gücü cinsinden maddi varlıklar olabildiği gibi, ilim ve nufuz
kabilinden manevi şeyler de olabilir. Cenab-ı Hak bir kimseye değerli olarak ne vermişse,
onun bu nimetleri Allah yolunda sarfetmesi hem bir kulluk vazifesi hem de verilen nimetlerin
şükrüdür. “Velhasıl Allah rızası için sadaka vermek, zekât vermek bir infaktır. Bir makam ve
mevkiyi İslamiyet’e hizmet için güzelce idare etmek bir infaktır. Rızay-ı Hak için
mahlukatasözle, fiille yardım etmek bir infaktır. Bir mü’min muktedir olduğu halde böyle bir
infakta bulunmadıkça iyilik makamına nail olamaz. Rivayet olunuyor ki bu Ayet-i Kerime nazil
olduğu zaman eshab-ı kiramdan birçok zatlar Allah yolunda büyük harcamalarda
bulunmuşlardır.
Hele eshab-ı kiram’ın ve birçok İslam büyüğünün canlarını İslam’ı yüceltmek uğrunda feda ettikleri tarih en sabit bir hakikattir ki bunlar, Allah’a tam teslimiyetin neticesi ve O’na olan muhabbetin parlak birer alametidir.” Dini celil-i İslam’ın yükselmesi için her Müslüman’a düşen vazife Allah yolunda Allah rızası için infak etmektir.
Sitemizdeki haber içerikleri kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde izinsiz yayınlanamaz.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.