KUTUPLAŞMALARA MÜSAADE EDİLMEMELİ!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 11.04.2014 - 09:06, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 3524+ kez okundu.
 

KUTUPLAŞMALARA MÜSAADE EDİLMEMELİ!

Sevgili okurlar… 30 Mart seçimlerinin ardından, Türkiye’de kutuplaşmalar hızla ilerlemeye başladı. Buna nasıl bir soru sorarsanız, O şekilde bir cevap bulursunuz… Buna siz, İster muhalefetin yetersiz kalması deyin, İsterseniz iktidarın sert tutumları deyin… Her ne olursa olsun, Türkiye bir bütündür. Ve yapılan seçimler demokrasinin gereğidir. Kimse birbirini ötekileştirme içerisine gitmemeli. Bir vatandaş, Nasıl ki, Karşısına çıkan milletvekiline, A partisi B partisi diye bakmıyor. Ona saygısını gösteriyorsa, Aynı tutum o kişilerde de olmalı… Seçimler bitti. İnsanlar demokratik hakkını kullandı. Artık seçim işi bitmiştir. İnsanlara bu nedenle kimse kötü gözle bakamaz. Bugün gelinen noktada, Seçilen idareciler, Tüm Türkiye’nin idarecileridir. A veya B partisinin değil. Şöyle düşünün isterseniz… Başbakan yakasına partisinin rozetini takıp geziyor mu? Tabi ki hayır… Çünkü o partisinin başbakanı değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı… O yüzden seçilen idareciler, Partilerine göre insanlar sınıflandırılmamalı. Art niyetli olarak insanlara yaklaşılmamalı. Toplumu kucaklayıcı bir anlayış içine gidilmeli… Seçimler, idarecileri seçmek için yapılır. İnsanların gruplaşıp, Birbirlerine karşı tavır takınmaları için değildir. Burada en önemli iş, Seçilen ve görev verilen insanlara düşer, Birilerinin hesabı uğruna, Yeniden söylüyorum… İnsanlar ötekileştirilmemeli. Durum böyle gider, Gerginlik devam ederse, İstenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, Yaşanan seçimin etkilerinin ortadan kaldırılması gerekiyor…. Seçilen yöneticiler, Bunu yapanlara fırsat vermemeli, Unutulmamalı ki! Seçilenler sadece oy verenlerin yöneticileri değiller…  
Sevgili okurlar… 30 Mart seçimlerinin ardından, Türkiye’de kutuplaşmalar hızla ilerlemeye başladı. Buna nasıl bir soru sorarsanız, O şekilde bir cevap bulursunuz… Buna siz, İster muhalefetin yetersiz kalması deyin, İsterseniz iktidarın sert tutumları deyin… Her ne olursa olsun, Türkiye bir bütündür. Ve yapılan seçimler demokrasinin gereğidir. Kimse birbirini ötekileştirme içerisine gitmemeli. Bir vatandaş, Nasıl ki, Karşısına çıkan milletvekiline, A partisi B partisi diye bakmıyor. Ona saygısını gösteriyorsa, Aynı tutum o kişilerde de olmalı… Seçimler bitti. İnsanlar demokratik hakkını kullandı. Artık seçim işi bitmiştir. İnsanlara bu nedenle kimse kötü gözle bakamaz. Bugün gelinen noktada, Seçilen idareciler, Tüm Türkiye’nin idarecileridir. A veya B partisinin değil. Şöyle düşünün isterseniz… Başbakan yakasına partisinin rozetini takıp geziyor mu? Tabi ki hayır… Çünkü o partisinin başbakanı değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı… O yüzden seçilen idareciler, Partilerine göre insanlar sınıflandırılmamalı. Art niyetli olarak insanlara yaklaşılmamalı. Toplumu kucaklayıcı bir anlayış içine gidilmeli… Seçimler, idarecileri seçmek için yapılır. İnsanların gruplaşıp, Birbirlerine karşı tavır takınmaları için değildir. Burada en önemli iş, Seçilen ve görev verilen insanlara düşer, Birilerinin hesabı uğruna, Yeniden söylüyorum… İnsanlar ötekileştirilmemeli. Durum böyle gider, Gerginlik devam ederse, İstenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, Yaşanan seçimin etkilerinin ortadan kaldırılması gerekiyor…. Seçilen yöneticiler, Bunu yapanlara fırsat vermemeli, Unutulmamalı ki! Seçilenler sadece oy verenlerin yöneticileri değiller…  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.