Hacı Hafız Kurdoğlu anılıyor

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 12.05.2014 - 22:54

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 63

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 63
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 4396+ kez okundu.
 

Hacı Hafız Kurdoğlu anılıyor

Bulancak Belediyesi tarafından organize edilen Milli Mücadele Kahramanlarımızdan Hacı Hafız Mustafa Zeki Kurdoğlu'nun 11. Anma Günü etkinlikleri,...
...13 Mayıs 2014 Salı günü(bugün) saat 10.00’da Küçüklü Köyü’ndeki kabri başında anıldıktan sonra saat 13.00’da Eski Camii yanında Kurdoğlu Meydanındaki etkinliklerle devam edecek. Etkinliklerin Kuran-ı Kerim Tilaveti, manevi şahsiyeti ve hayatı ile ilgili Gültekin Kurdoğlu (aile adına), Atilla Sın(17. Dönem Milletvekili), Rüştü Kurt(18. Dönem Milletvekili), Ahmet Gürsoy(GRÜ Öğretim Görevlisi), Doç.Dr. Nazım Elmas(GRÜ Eğitim Fak. Türkçe Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi) tarafından konuşmalar, Belediye Başkanı Recep Yakar’ın konuşması, Karadeniz Türk Tasavvuf Musikisi Korosu Konseri, Şiir ve Dinletiler, Dua(Nuri Genç) ve ikram şeklinde olacağı öğrenildi.            Ecdadının tarihinden ders alan iman nuru ile gözleri parlayan göğsü kabaran kalbi daima Allah allah diye atan milli mücadele kahramanı Yeşil Giresun’un güzide evladı Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi’nin hayatı…             1884 tarihinde Bulancak Küçüklü köyünde doğdu.1889’da Küçüklü  köyünde Şarlılı  Hacı Hüseyin Efendi’den Kuran-ı Kerimi hatim etti. 1890’da Konak yanında Abı Bekir Zade İzzet Efendi’den  kalın yazıdan  hesap ve  saire tecvit okudu.1891 tarihinde Akköy Mektebi  Rüştiyesi’ne girerek 1895 Haziran’da mektebi  rüştiyeden  birinci olarak  şahadetname alması gerekirken,11 Eylül 1895 yılı Akköy Mektebi  Rüştiyesi  muallimi sanisi Ekrem Hüsnü Efendi,Hafız Mahmut Efendi’de  hafızlığa başladı. 23 Ekim 1897 yılı Cuma günü parlak bir cemiyet olarak hafızlık duası yapılır.1899 yılı 36 gün Bektaş yaylasında bulunur.1900 yılı 4 Nisan tarihinde Giresun’dan derseadete tahsile gitti. Hastalığına binaen 4 Temmuz 1900’de Giresun’a geldi. 1900 yılı Ramazanında Karadeniz Ereğli’sinde merhum Birader Yüzbaşının yanında kaldı.Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi Bektaş yaylasında Sasu köyünden Hıdır Zade Mehmet Efendi’de ders almaya başladı.1901 yılı Sasu köyüne giderek mezkür Hoca Efendiden ders almaya devam etti. 1902 yılı Bektaş yaylasında Mehmet Efendi’de Kafiye’yi ezberledi. 1903 yılı derseadete giderek Çarşambalı merhum Hacı Ahmet  Efendi’nin üçüncü dersine iştirak etti. 1904 Yılında derseadette ve  ramazani şerifte  Ordu kazasında görevli idi.1905 yılı derseadette tahsilde iken  müthiş  manevi hastalığa düşerek bir buçuk yıl  hiç ara vermeden derslerine devam etti. 1906’da Kosova vilayetinde  Mehmet Şevket Paşanın valiliği zamanında şer’ü selase münasebetiyle  giderek Kosova, Selanik, Edirne’de  fahri vaizlikte bulunarak Siroz Sancağından pek parlak merasimle Kasım 1906’da Selanik yoluyla İzmir’e ikinci kez derseadete giderek 5 Aralık 1906 tarihinde, Rumeli müfettişi umumisi Hüseyin Hilmi Paşa ve Kosova valisi Mehmet Şevket Paşa’nın Rumeli vilayeti şahanesinde yapmış olduğu vaizliğinin takdire şayanlığı görülerek  yaptıkları inha üzerine meşihat penahiden H.H.M.Zeki Efendi Hicaz vaizliğine tayin edilir. Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Cidde ,Şam havalisinde 6 ay kadar nasihatte bulunur,1907 yılında Şeyhül İslam Cemalettin Efendi tarafından mayıs ayında devriye müderrisliği payesi ile taltif edilir.1907 yılı ramazan-i şerifte Kavaladan telgrafla H.H.M.Z.Efendi İzmir’den alındı ve ilmi komisyon tarafından birinci sınıfın birinci vaizliğine tayin edildi ve sene’i mezkürde bir çok muhterem eşraflara delil olarak Kavalalı Eşref Efendi’den Hacı Ahmet Zade kerimesi ve tüccarlardan İbrahim Hakkı Efendi zevcesi yerine (vekil olarak) ikinci kez hacca gitti. 1908 yılı ramazan-i şerifte Kavala’da bulundu. Birinci sınıf varlıkta hususi arzu’i umumi üzerine kadın vaizliğinde bulundu.24 Ekim 1908’te derseadette umumi talebe cemiyeti tesis ve umumi arzu üzerine talebe’i umum cemiyeti reisliğine intihap edildi. 1909’da 31 Mart vakasında ihtilalin önünü aldığı gibi 12 gün derseadette asayişin temini ve musamereti umumiye  hakkında mesaimiz ve Ezcümle Harbiye naziri Ethem Paşa’nın ricaları üzerine heyeti (nasih) tertip edilerek 3 gün içinde derseadetteki askerlere hareket ordusu ile beraber bulunmalarını sağladı. Evvelce şeref sokağında medrese hakkında İttihat ve Terakki merkezi umumileri ile aralarındaki müzakere ve hazzı asker hakkında meyanlarındaki mesele meclisi mebusanca heyeti vükelaca hakları sabit olduğu halde ve Ethem Paşa’nın şahadeti ve 31 Mart hadisesindeki mesa’i menduhamız tahsis ve birine divani harp urfide Ankara’da heyeti vekile reisi o zaman binbaşı olan Rauf Bey şahadet ettiği halde şarzume’i galilenin mesleki ilmiyeye bir darbe vurmaları tekerrür ettiğinden Hurşit Paşa tarafından 57 gün Mahkeme hiç kusuru olmadığı halde kainatca teskiyesine gidildiği halde ancak mevkisi namına 15 Haziran 1909 tarihinde H.H.M.Zeki Efendi 7 yıl kürek cezası ile mahkum edilerek Bodrum Kalesi’ne sevk olundu. Bodrum’da 3-4 kere şerhi Ekaid müzakeresinde bulundu.1912 yılı 14 Nisan tarihinde tahliye olundu. O yıl içerisinde H.H.M.Zeki Efendi Bektaş yaylasında inşaatta bulundu.1913 yılı 24 Nisan’da evlendi. Eylül ayında derseadette imtihana girdi.1913 yılı Kasım ayında, yüzbaşı İbrahim Necati Bey, Çatalca Büyük muharebede şehit oldu. H.H.M.Zeki Efendi müteessir  olduğundan Giresun’a döndü. 1914 yılında Giresun Bektaş yaylasında Cami’i şerif tamiratı ve Bektaş ile Kulakkaya arası yollarını onardı.1914 yılı Eylül ayının birinci pazartesi günü vazife’i diniye vataniyesini ifa için gönüllü olarak neferlikle maatteşekkül dehalet etti. 30 Ekim1914’te müntesibini ilmiye beyanname kaleme alarak Giresun Gazetesi ile neşrettiği gibi Giresun’un iki yüz küsür kurasına ayrıca birer nüsha beyanname Cami’i şerif kapılarına astırdı.1914’de 70 yaşında bulunan babası Ömer Lütfi ağanın cihadı mukaddese olan şevk aşkı üzerine Trabzon valisi Cemal Azmi Bey’in emirleri üzerine Ömer Lütfi idaresinde 104 maddi manevi mücehhez neferle 27 Aralık 1914 tarihinde sancağı şerifi çekerek 11 Ocak 1914 yılı Cumartesi günü Giresun’dan beraberlerinde Eşref Efendi de dahil meydanı cihada giderek 4 Şubat 1914 yılı Çarşamba günü Murgul’a vardılar. Hadematı fevkaladeleri üzerine 12 Şubat 1914 de teşkilatı mahsusa alay müftüsü tayin edildi, H.H.M.Zeki Efendi. 23 Şubat 1914’de Lazistan müfrezesi vaizliğine tayin edildi.8 Temmuz 1918 tarihine kadar Umum Lazistan muhaberatında hususen Batum 24 Mayıs 1918 muharebesinde yazarlığına binaen bir kıt’a gümüş ve bir kıt’a da harp madalyasıyla taltif edildi.1918 yılı şer-iyye nahyesinde 23 Eylül Dimdar muharebesini de idare etti.30 Eylül 1918 Şam’ı şerifin sükutu akşamı beraberindeki yüz küsür neferle (yarma) huruç hareketiyle Rabiğ boğazından çıktılar.18 ayı mütecaviz olduğu marazı cildi zafiyeti umumiyesi üzerine derseadette birinci kolordudan aldığı üç aylık raporu bitirerek, Filistin cephesine gitmiştir. Mütareke zamanında terhisen 7 Kasım 1918 yılı Giresun’a döndü.1918 yılı uhdesine teklif edilen Giresun Müftülüğünü kabul etmeyerek köşeyi inzivaya çekildi ve tasavvuf,mesnevi şerifle uğraştı. Sevr barışı, Pontus meselesi üzerine hakiki mücadeleye hazır olduğu 1 Şubat 1919 yılı Giresun’da belediyede Osman Ağa’nın riyaseti tahtında Giresun’umuzda bil umum ileri gelen adamlar memurinden maada cihada çağırdı. Davete icabet eden cihat ehline iki saat vaiz-i nasihatte bulundu.Bil ahire Erzurum’daki kongreye Giresun’dan bil ittifak gönderildi ise de dahi memlekete millete hizmeti tercihen istinkaf etti.O sırada her bir muhit tevavi melük mesabesinde olduğundan taşkınlığın önünü almaya muvaffak oldu. Şarkta Ermenilerin tahaccumu üzerine Kara Kazım Paşa tarafından Giresun’umuzdan talep edilen kuvvet dolayısıyla ve güzel Bursa’mızın işgali üzerine 7 Temmuz 1920 yılında Osman Ağa meydanında bütün halka Kuran-ı Kerimi açarak bir buçuk saat vaiz  eder.Tesiratı azimesi görülerek Şarka 650 kişilik milli kuvvet irşad edilmesinde amili müessir oldu.Meydanı mücahedeye müserratımız zamanında 1920 yılı sonunda Giresun nizamiye alayının teşkili,Ankara’ ya tagarrur ettiğinden.13 Ocak 1921’de gönüllü olarak  alayı bizzat teşkil etti.17 Nisan 1921’de Giresun Nizamiye Alayı ile Seyri Sefai’nin, Ümit Vapuru’nun Giresun’dan hareket ve Samsun’da Pontus’u takiben tenzihte bulundu ve her cuma siyasi ,dini,içtimai,iktisadi, Valide Cami’i şerifinde cihada dair vaiz ve nasihatte bulundu. Sakarya Harbine Giresun 42 ve 47. Alaylarla seri bir hareketle hareket etti.12 Ağustos 1921 yılında Cuma günü vaizinde Ankara’da Hacı Bayram Cami’i  şerifinde Heyeti Vekile’ye ve Heyeti mebusana karşı iki buçuk saat vaiz ve nasihatte bulundu. Derslerinde Afgan seferinde Ahmet Han Hazretleri de dahil idi memnuniyetle karşılandı.42.Alay 14 Ağustos 1921 Subhan ilerisinde Kayhan köyünde 4. fırkanın emrine verilmişti.H.H.M.Zeki Efendi 25 Ağustos 1921 tarihinde Sakarya’da en meşhur Mangal dağı taarruzuna fırkasının umum efradına ve zabitanına teyemmüm ile iki rekat Namaz kıldırdıktan sonra boynunda kelamı kadimi elinde tabancası kolları sıvalı olarak avcı hattından 500 metre ilerde düşmana saldırdı ve o gün  fırka 4. harekatını idare etti.28 Ağustos 1921’de düşmanın üç fırkası ile Ankara üzerine Cenuptan Yahşihan’ı tutturmak üzere yaptığı çevirme harekatına mukabil.Haymana’nın Kara Süleyman Tepeleri’nde de 9 saat yağız atının üzerinden inmeden kıtasının başında bulundu.Düşmanın harekatını etkisiz bıraktı. 28 Ağustos 1921 muharebesindeki harbin dehşetini tarih yazamamıştı. O gün de 4. fırkanın piyade kumandanı Esat Faik Bey ve 42.alay kumandanı Hüseyin Avni Bey şehit olur. Osman Ağa’nın atı da şehit olur ve o gün Başkumandana hitaben Giresun’a hitaben ve daha başka mahallere hitaben yazdıkları beyanları aşağıda izah edilecektir. 11 Eylül 1921, düşmanı takibe başladı. Ekim 1921’den 8’ine kadar Afyonkarahisar’ına Şimali Şarkisinde Güzelim Dağı Sivri Dede Tepeleri muhaberatında 2. kolordunun başında bulundu.8 ve 9 Ekim 1921 de heyeti vekiliye reisi Erkanı Harbiye umumiye reisi,Fevzi Paşa Hazretlerine erkanı harbiye umumiye dairesinde  müşarun  ileyh le dört buçuk saat mudaveleyi efkarda (fikir teatisinde) bulundu. 17 Kasım 1921’de Ankara’dan cepheye avdet etti.9 Aralık başkumandanla Akşehir’e cephe karargâhına gitti. Emri resmiyi alarak 11 Ocak 1922’de Akşehir’den hareketle  24 Ocak 1922’de Aziziye’de birinci fırkanın dördüncü alayından mübaşeretle birinci 41,61,5,Kafkas,11,12 Kafkas, 16,17 ve 8. fırkalarında mevzi ihtiyati umum kuvveti ümera zabitan efrada her bir vaaz ve nasihatinin üç ile dört saat devam etmek üzere kar ve yağmura rağmen 2 Mart 1922 tarihine kadar yukarıdaki fırkalarda vaiz ve nasihatte bulundu.Diğer cephedeki umum fırkalarına göre ilk cephe kumandanı İsmet Paşa Hazretlerinin emirleriyle Sivas’tan garpta mevcut depo  kıtaatında ahaliye vaaz, nasihat etmek üzere Konya’ya garbi Anadolu Menzil Müfettişliği emrine verildi. 1922 yılı ramazanı şerifinde Kayseri, Niğde, Bor,Ulukışla,Pozantı, Adana , Mersin,Tarsus,Karaman Çomra,Konyada bulunarak her gün iki taksit ders yapmak ve her bir derste en az üç saat devam etmek üzere depo alaylarına, askerlere ayrı ve ahaliye ayrı olmak üzere onüç kasabada bulundu. 2 Nisan 1922 de Yunan mütarekesi teklifinde Ankara’da hükümet meydanında ve Bor kasabasında 2 Nisan Kayseri’de,25 Nisan umum muvacehesindeki mitinglerindeki nutukları mükayyerdir. 26 Ağustos 1922 Afyonkarahisar taarruzunda 2 Eylül Dumlupınar muharebesinde ve düşmanı takipte,31. fırkanın başında bulunarak 10 Eylül 1922 de H.H.M.Zeki Efendi İzmir’e girdi. İzmir’de otuz bir gün içerisinde H.H.M.Zeki Efendi büyük kütük mitinginde ve derslerinde 11 defa bulundu ve bir hafta birçok içtimalar ve derslerde  Balıkesir’de,Edremit,Kemer,Ayvalık merkezinde,yurtlarda,camii şeriflerde (kadınlara) vaiz-u nasihatte bulundu ve 2 Aralık 1922 yılında memleketi Giresun’a döndü. Devamı vesikalar bölümü Giresun’da Osman Ağa Meydanında Giresun halkına hitabesi… Eyyühel İhvan Cenabı hazreti Rabbil Alemin hitabı umumisile (vecahidu fisebilillah) veya(Eyyüherresulü beli maünzile ileyke minrabbik) ve emsali ayet ve hadisler okuyarak Giresun’umuzun Işık Risalesi mevkudesinin biz Konya ve havalesinde vaazı nasihatında zamanında namı acziye hasetmiş oldukları cephede 16 Haziran 1922 tarihinde Osman Ağa’nın alayında manzurumuz olarak suretini kadı ile kesbi şeref eyliyorum. İfadesi… Işık .Bayram nushası 27 Mayıs 1921 NO:5O sayfa 7 Garp orduları fahri vaizi 42. alayın müftüsü Kurdoğlu Hacı Hafız M.Z.Efendi H.H.M.Zeki Efendi Sakarya Harbinin bu şanlı mücahidi cepheden umum hemşerilerine selamının tebliğine mecmualarını tavassut etmişlerdir. Giresunlu bu muhterem mücahit Kurdoğlu H.H.M.Z.Efendi merhum ve mağfur Alp Aslan Hüseyin Avni Beyin kumanda ettiği 42. alayda el yevm alay müftüsü olarak bulunmakta idi. Gösterdiği gayret ve mücadelenin bir nişanesi müveddeti olmak üzere 4-5 ay mukaddem uhtesine garb orduları fahri vaizliği sayesinde tevcih olmuş ve bu pek mühim vazifelerinde yorulmak bilmez bir gayretle ifa etmekte bulunmuştur. İş bu gaye ve  unvana layık olan muhterem hem şehrimiz bize yazdığı bir mektupta diyor ki: Muzafferiyet kokuları burnumuzun ucunda kokuyor.İzmir,İstanbul,Bursa,Edirne’mizde sürekli nutuklarımı yakın bir atide işitmekle mübahi olacağınızı imanım kadar biliyorum. Bu muhterem mücahit hakkında uzun uzadıya yazmayı zaid ediyorum. Bunu tanımayan ve onun imanını bilmeyen Giresunlu yoktur. Bursa Yunan haydutlarının işgali ve orada yaptığı tahribat üzerine 0sman Ağa Meydanı’nda akdedilen mitingde söylemiş olduğu o ilahi sözlerini hatıra getirmek kafi ve vakidir .Bu sevgili hocamıza bir an evvel kavuşmamızı  Ulu yezdandan niyaz ederiz. Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi: “Samimi ihvanlar arzu ayanlarıyla cepheden yazdığım 13 Mart 1922 tarihli mektubun münderecatına 4-5 ayda nail olarak 3 Aralık 1922’de Giresun’a muvasalatta müşerref oldum.” dedi.   Garp cephesi komutanlığı Erkanı Harbiyesi Şube 48 kısım 1 Numara :11733 Akşehir:9.1.338  Devriye müderrisliği payelerinden muvakat Alay müftüsü kolordu 2.Fırka ,4.Alay  42’de Giresun’un Küçüklü köyünden Kurt Ağa oğullarından Ömer Ağa 0ğlu Hacı Hafız Mustafa Zeki. 1 Aralık 1914                                                                                                                                 Doğum:1884,  künyesi aslına mutabıktır. Garp Cephesi Erkani Harbiyesi 4.Şube komutanlığı.   Balada künyesi muharrer Ulemadan Hacı Mustafa Zeki Efendi maksadı Ali’i millinin İstihsali emrinde girişilmiş olan bu cihadı müddesata efradın tezyidi şevk ve gayreti için fahriyen ve münhasıran mevaizi diniyyede bulunarak bu suretle de şahsına mürettep vazifeyi vataniyyesini ifa  arzusundadır. Binaen aleyh mumaileyhin üçüncü kolordu mıntıkasında mevaizi harbiye haricinde bulunan ihtiyat kuvvetleri nezdinde telkinatı diniyede bulunmak için keştü ve güzarına müsaade edilmesi ve kumandanlarca mumaileyhin seyyihat ve ikametinde teshilat ibraz etmeleri zınnında iş bu vesika ita kılındı. Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa                                    1922 tarihi itibariyle H.H.M.Z. Efendi Giresun Bektaş yaylasında gerek eski cami ve gerekse Çayır Cami’inde 32 yıl bil fiil fahriyyen imam-hatip olarak görev yaptığı bilinmektedir. Görevi esnasında yapmış  olduğu vaiz ve nasihatleriyle çevresine en güzel hizmeti vermiştir. 1954 yılı ilahi emir tecelli ederek ahiret alemine göç etmiştir, kabri şerifi Bulancak ilçesine bağlı Küçüklü köyünde aile kabristanlığında bulunmaktadır. Mezkür Çayır Camii’nde talebesi ve müezzini olan Mehmet IŞIK mezkür camii şerifte bil fiil 1957-1973 tarihleri arası 18 yıl görev yaptığı bilinmektedir. Çayır Camii şerifi 1922 tarihi itibariyle H.H.M.Zeki Efendi tarafından tahta lambrilerle çevrilerek yayla halkına ölümüne kadar  hizmet vermiştir.   Not: Örnek din adamı, örnek asker… Mekanın cennet, ruhun şad olsun. Bektaş Yaylası Çayır Camii Şerifi, Kurdoğlu Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi’nin ardından bıraktığı en güzel eseridir. Efendimizin (s.a.v.) “Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız ölmez eserler bırakınız”  sözü hepimize rehber olmalıdır.   H.H.M.Zeki Efendi’nin ölümünden sonra 1954-1956 yılları arası Hapan Köyü’nden Keloğlu Durmuş Hoca Efendi vekaleten yaz aylarında, cuma ve bayram namazlarını kıldırmakla mükellefti. 1956 yılında Bektaş halkının istek ve yardımları ile Giresun Batlama Köyü’nden müteahhit merhum Hasan Kahyaoğlu ve Bulancak Pazarsuyu Köyü’nden Çerkez Abdullah Altındağ nezaretinde bugünkü görünür haline getirilmiştir ve 15 Haziran 1957 tarihinde halkın isteği üzerine Nahyelioğlu, Konuklu Köyü halkından Şaban Hoca Efendi’nin oğlu Mehmet Işık fahriyen göreve davet edilir ve 1960 yılına kadar fahriyen,1960 tarihi itibariyle de kadroya alınarak 15 Eylül 1973 tarihine kadar görev yapmıştır.   Mezkür Bektaş Çayır Camii şerifi Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi’nin Bektaş halkına en güzel eseri ve hatırasıdır. Bu güzel eseri bir başkalarına maletmek, abesle iştigaldir. Bu konuyu gündeme almamın nedeni 08.06.2006 tarihli Bektaş Yaylası hakkında yazılan tarihi bir yazıdır. Bu yazıda verilen yanlış bilgilere kaynak gösterilmem asla  mümkün değildir.             Bektaş Yaylası Çayır Camii şerifi H.H.M.Zeki Efendi’nin ölümsüz bir eseridir. Bu eseri bir başkasına maletmeye kimsenin hakkı yoktur.                                                                                                                  Araştırmacı Mehmet IŞIK    

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 118

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 118
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 219

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 219
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

Bulancak Belediyesi tarafından organize edilen Milli Mücadele Kahramanlarımızdan Hacı Hafız Mustafa Zeki Kurdoğlu'nun 11. Anma Günü etkinlikleri,...
...13 Mayıs 2014 Salı günü(bugün) saat 10.00’da Küçüklü Köyü’ndeki kabri başında anıldıktan sonra saat 13.00’da Eski Camii yanında Kurdoğlu Meydanındaki etkinliklerle devam edecek. Etkinliklerin Kuran-ı Kerim Tilaveti, manevi şahsiyeti ve hayatı ile ilgili Gültekin Kurdoğlu (aile adına), Atilla Sın(17. Dönem Milletvekili), Rüştü Kurt(18. Dönem Milletvekili), Ahmet Gürsoy(GRÜ Öğretim Görevlisi), Doç.Dr. Nazım Elmas(GRÜ Eğitim Fak. Türkçe Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi) tarafından konuşmalar, Belediye Başkanı Recep Yakar’ın konuşması, Karadeniz Türk Tasavvuf Musikisi Korosu Konseri, Şiir ve Dinletiler, Dua(Nuri Genç) ve ikram şeklinde olacağı öğrenildi.            Ecdadının tarihinden ders alan iman nuru ile gözleri parlayan göğsü kabaran kalbi daima Allah allah diye atan milli mücadele kahramanı Yeşil Giresun’un güzide evladı Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi’nin hayatı…             1884 tarihinde Bulancak Küçüklü köyünde doğdu.1889’da Küçüklü  köyünde Şarlılı  Hacı Hüseyin Efendi’den Kuran-ı Kerimi hatim etti. 1890’da Konak yanında Abı Bekir Zade İzzet Efendi’den  kalın yazıdan  hesap ve  saire tecvit okudu.1891 tarihinde Akköy Mektebi  Rüştiyesi’ne girerek 1895 Haziran’da mektebi  rüştiyeden  birinci olarak  şahadetname alması gerekirken,11 Eylül 1895 yılı Akköy Mektebi  Rüştiyesi  muallimi sanisi Ekrem Hüsnü Efendi,Hafız Mahmut Efendi’de  hafızlığa başladı. 23 Ekim 1897 yılı Cuma günü parlak bir cemiyet olarak hafızlık duası yapılır.1899 yılı 36 gün Bektaş yaylasında bulunur.1900 yılı 4 Nisan tarihinde Giresun’dan derseadete tahsile gitti. Hastalığına binaen 4 Temmuz 1900’de Giresun’a geldi. 1900 yılı Ramazanında Karadeniz Ereğli’sinde merhum Birader Yüzbaşının yanında kaldı.Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi Bektaş yaylasında Sasu köyünden Hıdır Zade Mehmet Efendi’de ders almaya başladı.1901 yılı Sasu köyüne giderek mezkür Hoca Efendiden ders almaya devam etti. 1902 yılı Bektaş yaylasında Mehmet Efendi’de Kafiye’yi ezberledi. 1903 yılı derseadete giderek Çarşambalı merhum Hacı Ahmet  Efendi’nin üçüncü dersine iştirak etti. 1904 Yılında derseadette ve  ramazani şerifte  Ordu kazasında görevli idi.1905 yılı derseadette tahsilde iken  müthiş  manevi hastalığa düşerek bir buçuk yıl  hiç ara vermeden derslerine devam etti. 1906’da Kosova vilayetinde  Mehmet Şevket Paşanın valiliği zamanında şer’ü selase münasebetiyle  giderek Kosova, Selanik, Edirne’de  fahri vaizlikte bulunarak Siroz Sancağından pek parlak merasimle Kasım 1906’da Selanik yoluyla İzmir’e ikinci kez derseadete giderek 5 Aralık 1906 tarihinde, Rumeli müfettişi umumisi Hüseyin Hilmi Paşa ve Kosova valisi Mehmet Şevket Paşa’nın Rumeli vilayeti şahanesinde yapmış olduğu vaizliğinin takdire şayanlığı görülerek  yaptıkları inha üzerine meşihat penahiden H.H.M.Zeki Efendi Hicaz vaizliğine tayin edilir. Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Cidde ,Şam havalisinde 6 ay kadar nasihatte bulunur,1907 yılında Şeyhül İslam Cemalettin Efendi tarafından mayıs ayında devriye müderrisliği payesi ile taltif edilir.1907 yılı ramazan-i şerifte Kavaladan telgrafla H.H.M.Z.Efendi İzmir’den alındı ve ilmi komisyon tarafından birinci sınıfın birinci vaizliğine tayin edildi ve sene’i mezkürde bir çok muhterem eşraflara delil olarak Kavalalı Eşref Efendi’den Hacı Ahmet Zade kerimesi ve tüccarlardan İbrahim Hakkı Efendi zevcesi yerine (vekil olarak) ikinci kez hacca gitti. 1908 yılı ramazan-i şerifte Kavala’da bulundu. Birinci sınıf varlıkta hususi arzu’i umumi üzerine kadın vaizliğinde bulundu.24 Ekim 1908’te derseadette umumi talebe cemiyeti tesis ve umumi arzu üzerine talebe’i umum cemiyeti reisliğine intihap edildi. 1909’da 31 Mart vakasında ihtilalin önünü aldığı gibi 12 gün derseadette asayişin temini ve musamereti umumiye  hakkında mesaimiz ve Ezcümle Harbiye naziri Ethem Paşa’nın ricaları üzerine heyeti (nasih) tertip edilerek 3 gün içinde derseadetteki askerlere hareket ordusu ile beraber bulunmalarını sağladı. Evvelce şeref sokağında medrese hakkında İttihat ve Terakki merkezi umumileri ile aralarındaki müzakere ve hazzı asker hakkında meyanlarındaki mesele meclisi mebusanca heyeti vükelaca hakları sabit olduğu halde ve Ethem Paşa’nın şahadeti ve 31 Mart hadisesindeki mesa’i menduhamız tahsis ve birine divani harp urfide Ankara’da heyeti vekile reisi o zaman binbaşı olan Rauf Bey şahadet ettiği halde şarzume’i galilenin mesleki ilmiyeye bir darbe vurmaları tekerrür ettiğinden Hurşit Paşa tarafından 57 gün Mahkeme hiç kusuru olmadığı halde kainatca teskiyesine gidildiği halde ancak mevkisi namına 15 Haziran 1909 tarihinde H.H.M.Zeki Efendi 7 yıl kürek cezası ile mahkum edilerek Bodrum Kalesi’ne sevk olundu. Bodrum’da 3-4 kere şerhi Ekaid müzakeresinde bulundu.1912 yılı 14 Nisan tarihinde tahliye olundu. O yıl içerisinde H.H.M.Zeki Efendi Bektaş yaylasında inşaatta bulundu.1913 yılı 24 Nisan’da evlendi. Eylül ayında derseadette imtihana girdi.1913 yılı Kasım ayında, yüzbaşı İbrahim Necati Bey, Çatalca Büyük muharebede şehit oldu. H.H.M.Zeki Efendi müteessir  olduğundan Giresun’a döndü. 1914 yılında Giresun Bektaş yaylasında Cami’i şerif tamiratı ve Bektaş ile Kulakkaya arası yollarını onardı.1914 yılı Eylül ayının birinci pazartesi günü vazife’i diniye vataniyesini ifa için gönüllü olarak neferlikle maatteşekkül dehalet etti. 30 Ekim1914’te müntesibini ilmiye beyanname kaleme alarak Giresun Gazetesi ile neşrettiği gibi Giresun’un iki yüz küsür kurasına ayrıca birer nüsha beyanname Cami’i şerif kapılarına astırdı.1914’de 70 yaşında bulunan babası Ömer Lütfi ağanın cihadı mukaddese olan şevk aşkı üzerine Trabzon valisi Cemal Azmi Bey’in emirleri üzerine Ömer Lütfi idaresinde 104 maddi manevi mücehhez neferle 27 Aralık 1914 tarihinde sancağı şerifi çekerek 11 Ocak 1914 yılı Cumartesi günü Giresun’dan beraberlerinde Eşref Efendi de dahil meydanı cihada giderek 4 Şubat 1914 yılı Çarşamba günü Murgul’a vardılar. Hadematı fevkaladeleri üzerine 12 Şubat 1914 de teşkilatı mahsusa alay müftüsü tayin edildi, H.H.M.Zeki Efendi. 23 Şubat 1914’de Lazistan müfrezesi vaizliğine tayin edildi.8 Temmuz 1918 tarihine kadar Umum Lazistan muhaberatında hususen Batum 24 Mayıs 1918 muharebesinde yazarlığına binaen bir kıt’a gümüş ve bir kıt’a da harp madalyasıyla taltif edildi.1918 yılı şer-iyye nahyesinde 23 Eylül Dimdar muharebesini de idare etti.30 Eylül 1918 Şam’ı şerifin sükutu akşamı beraberindeki yüz küsür neferle (yarma) huruç hareketiyle Rabiğ boğazından çıktılar.18 ayı mütecaviz olduğu marazı cildi zafiyeti umumiyesi üzerine derseadette birinci kolordudan aldığı üç aylık raporu bitirerek, Filistin cephesine gitmiştir. Mütareke zamanında terhisen 7 Kasım 1918 yılı Giresun’a döndü.1918 yılı uhdesine teklif edilen Giresun Müftülüğünü kabul etmeyerek köşeyi inzivaya çekildi ve tasavvuf,mesnevi şerifle uğraştı. Sevr barışı, Pontus meselesi üzerine hakiki mücadeleye hazır olduğu 1 Şubat 1919 yılı Giresun’da belediyede Osman Ağa’nın riyaseti tahtında Giresun’umuzda bil umum ileri gelen adamlar memurinden maada cihada çağırdı. Davete icabet eden cihat ehline iki saat vaiz-i nasihatte bulundu.Bil ahire Erzurum’daki kongreye Giresun’dan bil ittifak gönderildi ise de dahi memlekete millete hizmeti tercihen istinkaf etti.O sırada her bir muhit tevavi melük mesabesinde olduğundan taşkınlığın önünü almaya muvaffak oldu. Şarkta Ermenilerin tahaccumu üzerine Kara Kazım Paşa tarafından Giresun’umuzdan talep edilen kuvvet dolayısıyla ve güzel Bursa’mızın işgali üzerine 7 Temmuz 1920 yılında Osman Ağa meydanında bütün halka Kuran-ı Kerimi açarak bir buçuk saat vaiz  eder.Tesiratı azimesi görülerek Şarka 650 kişilik milli kuvvet irşad edilmesinde amili müessir oldu.Meydanı mücahedeye müserratımız zamanında 1920 yılı sonunda Giresun nizamiye alayının teşkili,Ankara’ ya tagarrur ettiğinden.13 Ocak 1921’de gönüllü olarak  alayı bizzat teşkil etti.17 Nisan 1921’de Giresun Nizamiye Alayı ile Seyri Sefai’nin, Ümit Vapuru’nun Giresun’dan hareket ve Samsun’da Pontus’u takiben tenzihte bulundu ve her cuma siyasi ,dini,içtimai,iktisadi, Valide Cami’i şerifinde cihada dair vaiz ve nasihatte bulundu. Sakarya Harbine Giresun 42 ve 47. Alaylarla seri bir hareketle hareket etti.12 Ağustos 1921 yılında Cuma günü vaizinde Ankara’da Hacı Bayram Cami’i  şerifinde Heyeti Vekile’ye ve Heyeti mebusana karşı iki buçuk saat vaiz ve nasihatte bulundu. Derslerinde Afgan seferinde Ahmet Han Hazretleri de dahil idi memnuniyetle karşılandı.42.Alay 14 Ağustos 1921 Subhan ilerisinde Kayhan köyünde 4. fırkanın emrine verilmişti.H.H.M.Zeki Efendi 25 Ağustos 1921 tarihinde Sakarya’da en meşhur Mangal dağı taarruzuna fırkasının umum efradına ve zabitanına teyemmüm ile iki rekat Namaz kıldırdıktan sonra boynunda kelamı kadimi elinde tabancası kolları sıvalı olarak avcı hattından 500 metre ilerde düşmana saldırdı ve o gün  fırka 4. harekatını idare etti.28 Ağustos 1921’de düşmanın üç fırkası ile Ankara üzerine Cenuptan Yahşihan’ı tutturmak üzere yaptığı çevirme harekatına mukabil.Haymana’nın Kara Süleyman Tepeleri’nde de 9 saat yağız atının üzerinden inmeden kıtasının başında bulundu.Düşmanın harekatını etkisiz bıraktı. 28 Ağustos 1921 muharebesindeki harbin dehşetini tarih yazamamıştı. O gün de 4. fırkanın piyade kumandanı Esat Faik Bey ve 42.alay kumandanı Hüseyin Avni Bey şehit olur. Osman Ağa’nın atı da şehit olur ve o gün Başkumandana hitaben Giresun’a hitaben ve daha başka mahallere hitaben yazdıkları beyanları aşağıda izah edilecektir. 11 Eylül 1921, düşmanı takibe başladı. Ekim 1921’den 8’ine kadar Afyonkarahisar’ına Şimali Şarkisinde Güzelim Dağı Sivri Dede Tepeleri muhaberatında 2. kolordunun başında bulundu.8 ve 9 Ekim 1921 de heyeti vekiliye reisi Erkanı Harbiye umumiye reisi,Fevzi Paşa Hazretlerine erkanı harbiye umumiye dairesinde  müşarun  ileyh le dört buçuk saat mudaveleyi efkarda (fikir teatisinde) bulundu. 17 Kasım 1921’de Ankara’dan cepheye avdet etti.9 Aralık başkumandanla Akşehir’e cephe karargâhına gitti. Emri resmiyi alarak 11 Ocak 1922’de Akşehir’den hareketle  24 Ocak 1922’de Aziziye’de birinci fırkanın dördüncü alayından mübaşeretle birinci 41,61,5,Kafkas,11,12 Kafkas, 16,17 ve 8. fırkalarında mevzi ihtiyati umum kuvveti ümera zabitan efrada her bir vaaz ve nasihatinin üç ile dört saat devam etmek üzere kar ve yağmura rağmen 2 Mart 1922 tarihine kadar yukarıdaki fırkalarda vaiz ve nasihatte bulundu.Diğer cephedeki umum fırkalarına göre ilk cephe kumandanı İsmet Paşa Hazretlerinin emirleriyle Sivas’tan garpta mevcut depo  kıtaatında ahaliye vaaz, nasihat etmek üzere Konya’ya garbi Anadolu Menzil Müfettişliği emrine verildi. 1922 yılı ramazanı şerifinde Kayseri, Niğde, Bor,Ulukışla,Pozantı, Adana , Mersin,Tarsus,Karaman Çomra,Konyada bulunarak her gün iki taksit ders yapmak ve her bir derste en az üç saat devam etmek üzere depo alaylarına, askerlere ayrı ve ahaliye ayrı olmak üzere onüç kasabada bulundu. 2 Nisan 1922 de Yunan mütarekesi teklifinde Ankara’da hükümet meydanında ve Bor kasabasında 2 Nisan Kayseri’de,25 Nisan umum muvacehesindeki mitinglerindeki nutukları mükayyerdir. 26 Ağustos 1922 Afyonkarahisar taarruzunda 2 Eylül Dumlupınar muharebesinde ve düşmanı takipte,31. fırkanın başında bulunarak 10 Eylül 1922 de H.H.M.Zeki Efendi İzmir’e girdi. İzmir’de otuz bir gün içerisinde H.H.M.Zeki Efendi büyük kütük mitinginde ve derslerinde 11 defa bulundu ve bir hafta birçok içtimalar ve derslerde  Balıkesir’de,Edremit,Kemer,Ayvalık merkezinde,yurtlarda,camii şeriflerde (kadınlara) vaiz-u nasihatte bulundu ve 2 Aralık 1922 yılında memleketi Giresun’a döndü. Devamı vesikalar bölümü Giresun’da Osman Ağa Meydanında Giresun halkına hitabesi… Eyyühel İhvan Cenabı hazreti Rabbil Alemin hitabı umumisile (vecahidu fisebilillah) veya(Eyyüherresulü beli maünzile ileyke minrabbik) ve emsali ayet ve hadisler okuyarak Giresun’umuzun Işık Risalesi mevkudesinin biz Konya ve havalesinde vaazı nasihatında zamanında namı acziye hasetmiş oldukları cephede 16 Haziran 1922 tarihinde Osman Ağa’nın alayında manzurumuz olarak suretini kadı ile kesbi şeref eyliyorum. İfadesi… Işık .Bayram nushası 27 Mayıs 1921 NO:5O sayfa 7 Garp orduları fahri vaizi 42. alayın müftüsü Kurdoğlu Hacı Hafız M.Z.Efendi H.H.M.Zeki Efendi Sakarya Harbinin bu şanlı mücahidi cepheden umum hemşerilerine selamının tebliğine mecmualarını tavassut etmişlerdir. Giresunlu bu muhterem mücahit Kurdoğlu H.H.M.Z.Efendi merhum ve mağfur Alp Aslan Hüseyin Avni Beyin kumanda ettiği 42. alayda el yevm alay müftüsü olarak bulunmakta idi. Gösterdiği gayret ve mücadelenin bir nişanesi müveddeti olmak üzere 4-5 ay mukaddem uhtesine garb orduları fahri vaizliği sayesinde tevcih olmuş ve bu pek mühim vazifelerinde yorulmak bilmez bir gayretle ifa etmekte bulunmuştur. İş bu gaye ve  unvana layık olan muhterem hem şehrimiz bize yazdığı bir mektupta diyor ki: Muzafferiyet kokuları burnumuzun ucunda kokuyor.İzmir,İstanbul,Bursa,Edirne’mizde sürekli nutuklarımı yakın bir atide işitmekle mübahi olacağınızı imanım kadar biliyorum. Bu muhterem mücahit hakkında uzun uzadıya yazmayı zaid ediyorum. Bunu tanımayan ve onun imanını bilmeyen Giresunlu yoktur. Bursa Yunan haydutlarının işgali ve orada yaptığı tahribat üzerine 0sman Ağa Meydanı’nda akdedilen mitingde söylemiş olduğu o ilahi sözlerini hatıra getirmek kafi ve vakidir .Bu sevgili hocamıza bir an evvel kavuşmamızı  Ulu yezdandan niyaz ederiz. Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi: “Samimi ihvanlar arzu ayanlarıyla cepheden yazdığım 13 Mart 1922 tarihli mektubun münderecatına 4-5 ayda nail olarak 3 Aralık 1922’de Giresun’a muvasalatta müşerref oldum.” dedi.   Garp cephesi komutanlığı Erkanı Harbiyesi Şube 48 kısım 1 Numara :11733 Akşehir:9.1.338  Devriye müderrisliği payelerinden muvakat Alay müftüsü kolordu 2.Fırka ,4.Alay  42’de Giresun’un Küçüklü köyünden Kurt Ağa oğullarından Ömer Ağa 0ğlu Hacı Hafız Mustafa Zeki. 1 Aralık 1914                                                                                                                                 Doğum:1884,  künyesi aslına mutabıktır. Garp Cephesi Erkani Harbiyesi 4.Şube komutanlığı.   Balada künyesi muharrer Ulemadan Hacı Mustafa Zeki Efendi maksadı Ali’i millinin İstihsali emrinde girişilmiş olan bu cihadı müddesata efradın tezyidi şevk ve gayreti için fahriyen ve münhasıran mevaizi diniyyede bulunarak bu suretle de şahsına mürettep vazifeyi vataniyyesini ifa  arzusundadır. Binaen aleyh mumaileyhin üçüncü kolordu mıntıkasında mevaizi harbiye haricinde bulunan ihtiyat kuvvetleri nezdinde telkinatı diniyede bulunmak için keştü ve güzarına müsaade edilmesi ve kumandanlarca mumaileyhin seyyihat ve ikametinde teshilat ibraz etmeleri zınnında iş bu vesika ita kılındı. Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa                                    1922 tarihi itibariyle H.H.M.Z. Efendi Giresun Bektaş yaylasında gerek eski cami ve gerekse Çayır Cami’inde 32 yıl bil fiil fahriyyen imam-hatip olarak görev yaptığı bilinmektedir. Görevi esnasında yapmış  olduğu vaiz ve nasihatleriyle çevresine en güzel hizmeti vermiştir. 1954 yılı ilahi emir tecelli ederek ahiret alemine göç etmiştir, kabri şerifi Bulancak ilçesine bağlı Küçüklü köyünde aile kabristanlığında bulunmaktadır. Mezkür Çayır Camii’nde talebesi ve müezzini olan Mehmet IŞIK mezkür camii şerifte bil fiil 1957-1973 tarihleri arası 18 yıl görev yaptığı bilinmektedir. Çayır Camii şerifi 1922 tarihi itibariyle H.H.M.Zeki Efendi tarafından tahta lambrilerle çevrilerek yayla halkına ölümüne kadar  hizmet vermiştir.   Not: Örnek din adamı, örnek asker… Mekanın cennet, ruhun şad olsun. Bektaş Yaylası Çayır Camii Şerifi, Kurdoğlu Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi’nin ardından bıraktığı en güzel eseridir. Efendimizin (s.a.v.) “Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız ölmez eserler bırakınız”  sözü hepimize rehber olmalıdır.   H.H.M.Zeki Efendi’nin ölümünden sonra 1954-1956 yılları arası Hapan Köyü’nden Keloğlu Durmuş Hoca Efendi vekaleten yaz aylarında, cuma ve bayram namazlarını kıldırmakla mükellefti. 1956 yılında Bektaş halkının istek ve yardımları ile Giresun Batlama Köyü’nden müteahhit merhum Hasan Kahyaoğlu ve Bulancak Pazarsuyu Köyü’nden Çerkez Abdullah Altındağ nezaretinde bugünkü görünür haline getirilmiştir ve 15 Haziran 1957 tarihinde halkın isteği üzerine Nahyelioğlu, Konuklu Köyü halkından Şaban Hoca Efendi’nin oğlu Mehmet Işık fahriyen göreve davet edilir ve 1960 yılına kadar fahriyen,1960 tarihi itibariyle de kadroya alınarak 15 Eylül 1973 tarihine kadar görev yapmıştır.   Mezkür Bektaş Çayır Camii şerifi Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi’nin Bektaş halkına en güzel eseri ve hatırasıdır. Bu güzel eseri bir başkalarına maletmek, abesle iştigaldir. Bu konuyu gündeme almamın nedeni 08.06.2006 tarihli Bektaş Yaylası hakkında yazılan tarihi bir yazıdır. Bu yazıda verilen yanlış bilgilere kaynak gösterilmem asla  mümkün değildir.             Bektaş Yaylası Çayır Camii şerifi H.H.M.Zeki Efendi’nin ölümsüz bir eseridir. Bu eseri bir başkasına maletmeye kimsenin hakkı yoktur.                                                                                                                  Araştırmacı Mehmet IŞIK    
Habere ifade bırak !

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined property: stdClass::$etiketler

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 812

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 812
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 1110

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 1110
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once