SAHABE-İ KİRAM'IN ALLAH YOLUNDAKİ DİNİ GAYRETLERİ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 17.07.2014 - 23:24

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 63

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 63
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 4007+ kez okundu.
 

SAHABE-İ KİRAM'IN ALLAH YOLUNDAKİ DİNİ GAYRETLERİ

Rasül-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz Hicretin 8. Yılında Rum Kayseri’ne bir mektub yazmışlar ve mektubun ulaştırılması vazifesini de Haris bin Umeyr (r.a.)’a vermişlerdi. Hz. Hâris (r.a.), Mute’ye varınca Kayser’in Şam Valisi Şurahbil tarafından durdurulup sorguya çekilmiş ve şehid edilmişti. Bunu haber alan Rasülullah (s.a.v.) Efendimiz çok üzülmüş ve gadaplanmışlar ve derhal mü’minlere haber salarak Hz. Haris’in şehid edildiğini bildirmiş ve ordunun toplanmasını emretmişlerdi. Böylece üç bin kişilik bir ordu toplanmıştı. Rasül-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz o gün öğle namazını kıldırdıktan sonra Mescid-i Nebevî’den ayrılmamışlar, Sahabe-i Kiram da kendileriyle beraber Mescid’te oturmuşlardı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardı: “Gazaya çıkacak şu askerlere kumandan Zeyd bin Harise’dir. O şehid edilirse Cafer bin Ebî Talib’tir. O da şehid edilirse Abdullah bin Revaha’dır. Eğer O da şehid edilirse o zaman mü’minler aralarından münasip birini kumandan tayin etsinler.” Neticede İslam Askerleri gözyaşları ve dualarla uğurlanmış, Peygamber Efendimiz (s.a.v) de beyaz bir sancak bağlayarak Hz. Zeyd bin Harise’ye teslim etmişler ve Veda Tepesi’ne kadar orduyu bizzat teşyî buyurmuşlardı. Durumu haber alan Rum tarafı da yaklaşık 200-250 bin kişilik bir ordu hazırlayarak beklemeye başlamışlardı. Üç bin kişilik İslam Ordusu’nun karşısında 250 bin kişilik Rum ordusu. İki taraf başlarında kumandanlarıyla, çarpışmaya başlamışlardı. Hz. Zeyd sancak elinde olduğu halde ileri atılınca, şeytan hemen gelip ona dünyayı ve hayatı sevdirmek, ölümü çirkin ve sevimsiz göstermek istemişti. Bunun üzerine Hz. Zeyd “Bu gün mü’minlerin kalplerindeki imanı pekiştirme zamanıdır. Hâlbuki sen bana dünyayı sevdirmek istiyorsun” demiş ve elinde sancağıyla iç taraflara dalarak şehid olmuştu. Daha sonra Hz. Cafer (r.a.), Hz. Zeyd (r.a.)’ın zırhını giyip sancağı alarak, atına bindiği gibi iç tafralara yönelmiş, şeytan aynı vesveseyi O’na da vermeye çalışmış ama O aynı Hz. Zeyd gibi mukabele ederek, çarpışmaya devam etmişti. Artık şehid olacağını anladığında atından inip “Cennetin kokusundan daha güzel bir koku yoktur.”diye seslenmiş; bir eli kesilince sancağı öbür eline almış; diğer eli de kesilmiş, ama O sancağı koltuk altına sıkıştırarak yine de bırakmamıştı. Neticede doksandan fazla yara alarak O da şehid olmuştu. Aynı şekilde Abdullah bin Revaha (r.a.) da sancağı alıp çarpışmış ve şehid olmuştu. Ardından mü’minlerin isteği üzerine Hz. Halid bin Velid (r.a.) kumandan tayin edilmiş ve büyük başarılar elde ederek ilk günü bitirmişti. Ertesi gün ordunun sağ tarafını sol kanada, sol tarafını sağ kanada, öndekileri arkaya, arkadakileri öne alan Hz. Halid, böylece Rumlar’ın “Müslümanlara yeni kuvvetler katılmış” düşüncesine kapılmalarını sağlamış ve morallerini bozmuştu. 7 gün süren çarpışma neticesinde Rumlar büyük bir bozguna uğramış, İslam Ordusu da Hz Halid’in dâhiyane kumandası ile çok büyük bir tehlikeden tereyağından kıl çeker gibi kurtulmuştu. Bu arada ilk gün Medine-i Münevvere’de Rasül-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz namaz için ezan okunmasını emretmişler ve minbere çıkarak üç defa “Allah’tan onlara hayır ve sevap kapısının açılmasını dilerim” şeklinde dua etmişlerdi. Ardından “Size şu gazaya giden ordunuzdan haber vereyim. Onlar gittiler, düşmanla karşılaştılar” buyurarak yukarda anlatılan hususları, Şam tarafına bakarak haber vermeye başlamışlardı. Hadiseleri anlatırken Hz. Zeyd hakkında “O şimdi cennete girdi. Orada koşup duruyordur”, Hz. Cafer hakkında “O şehid olarak cennete girdi. Şimdi yakuttan iki kanadıyla cennette uçup duruyordur” ve Hz. Abdullah bin Revaha hakkında da “O şehit olarak cennete girdi” buyurmuşlar ve mü’minlerden, her bir kumandan hakkında Allah’tan mağfiret dilemelerini istemişlerdi.1 Siz çok değerli okurlarım İşte Mute Gazası, asr-ı saadetin muhteşem sayfalarından biri olarak tarihteki yerini almıştır. Aslında Rasul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz’in ashabını anlata anlata bitirmek mümkün değildir. Onların her birinde muazzam ibretler, göz yaşartıcı misaller vardır. Rasül-i Ekrem Efendimiz birçok hadis-i şerifleriyle bu hususu bize haber vermişlerdir. “Eshabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, doğru yolu bulursunuz” hadis-i şerifi bunlardan biridir. Yine birçok ayet-i kerime onlar hakkında, onların faziletini ifade etmek için nazil olmuştur. Sabikûn-u Evvelûn onlardır, ücahidûn onlardır; Mühacirun onlardır, Ensar onlardır. Allah yolunda canlarıyla ve mallarıyla hizmet edip nefer olanlar en başta Eshab-ı Kiram’dır. (Rıdvanullahi Teâlâ aleyhim ecmeîyn) Bu itibarla kim Allah yolunda hizmet ederse, kim Allah’ın dinine hizmet için hicret ederse, kim Allah yolunda infak ederse, kim Allah yolunda olanlara kucak açıp sahip çıkarsa o Ashab’ın izindedir. Ve bu izi takip etmeye devam edip imanla öbür âleme gittiği müddetçe Allah’ın izniyle yeri cennettir. Bu hususla alakalı olarak Tevbe Suresi’nin 100. Ayetinde meâlen şöyle buyruluyor: “Öne geçen ilk Muhacirler ve Ensar ile, onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlara içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur.” Bu ayet-i kerimenin tefsirinde geçen ifadelerle yazıma nihayet verelim: “O öne geçen sabikûn-u evvelûne güzellikle tabi olanlar yani güzel amellerde onlara uyup iltihak edenler yahud kıyamete kadar onları güzellikle yadedip iman ve itaatte kendilerine tabi olan bütün mü’minler. Vel-hâsıl sabikûn-u evvelûn olan ve Muhacirler ve Ensar’dan ibaret Eshab-ı Muhammedî ve onlara hüsn-i nazarla bakıp güzelce tabi olanlar Allah onlardan razı onlar da Allah’tan razı olmuşlardır.”

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 118

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 118
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 219

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 219
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

Rasül-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz Hicretin 8. Yılında Rum Kayseri’ne bir mektub yazmışlar ve mektubun ulaştırılması vazifesini de Haris bin Umeyr (r.a.)’a vermişlerdi. Hz. Hâris (r.a.), Mute’ye varınca Kayser’in Şam Valisi Şurahbil tarafından durdurulup sorguya çekilmiş ve şehid edilmişti. Bunu haber alan Rasülullah (s.a.v.) Efendimiz çok üzülmüş ve gadaplanmışlar ve derhal mü’minlere haber salarak Hz. Haris’in şehid edildiğini bildirmiş ve ordunun toplanmasını emretmişlerdi. Böylece üç bin kişilik bir ordu toplanmıştı. Rasül-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz o gün öğle namazını kıldırdıktan sonra Mescid-i Nebevî’den ayrılmamışlar, Sahabe-i Kiram da kendileriyle beraber Mescid’te oturmuşlardı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardı: “Gazaya çıkacak şu askerlere kumandan Zeyd bin Harise’dir. O şehid edilirse Cafer bin Ebî Talib’tir. O da şehid edilirse Abdullah bin Revaha’dır. Eğer O da şehid edilirse o zaman mü’minler aralarından münasip birini kumandan tayin etsinler.” Neticede İslam Askerleri gözyaşları ve dualarla uğurlanmış, Peygamber Efendimiz (s.a.v) de beyaz bir sancak bağlayarak Hz. Zeyd bin Harise’ye teslim etmişler ve Veda Tepesi’ne kadar orduyu bizzat teşyî buyurmuşlardı. Durumu haber alan Rum tarafı da yaklaşık 200-250 bin kişilik bir ordu hazırlayarak beklemeye başlamışlardı. Üç bin kişilik İslam Ordusu’nun karşısında 250 bin kişilik Rum ordusu. İki taraf başlarında kumandanlarıyla, çarpışmaya başlamışlardı. Hz. Zeyd sancak elinde olduğu halde ileri atılınca, şeytan hemen gelip ona dünyayı ve hayatı sevdirmek, ölümü çirkin ve sevimsiz göstermek istemişti. Bunun üzerine Hz. Zeyd “Bu gün mü’minlerin kalplerindeki imanı pekiştirme zamanıdır. Hâlbuki sen bana dünyayı sevdirmek istiyorsun” demiş ve elinde sancağıyla iç taraflara dalarak şehid olmuştu. Daha sonra Hz. Cafer (r.a.), Hz. Zeyd (r.a.)’ın zırhını giyip sancağı alarak, atına bindiği gibi iç tafralara yönelmiş, şeytan aynı vesveseyi O’na da vermeye çalışmış ama O aynı Hz. Zeyd gibi mukabele ederek, çarpışmaya devam etmişti. Artık şehid olacağını anladığında atından inip “Cennetin kokusundan daha güzel bir koku yoktur.”diye seslenmiş; bir eli kesilince sancağı öbür eline almış; diğer eli de kesilmiş, ama O sancağı koltuk altına sıkıştırarak yine de bırakmamıştı. Neticede doksandan fazla yara alarak O da şehid olmuştu. Aynı şekilde Abdullah bin Revaha (r.a.) da sancağı alıp çarpışmış ve şehid olmuştu. Ardından mü’minlerin isteği üzerine Hz. Halid bin Velid (r.a.) kumandan tayin edilmiş ve büyük başarılar elde ederek ilk günü bitirmişti. Ertesi gün ordunun sağ tarafını sol kanada, sol tarafını sağ kanada, öndekileri arkaya, arkadakileri öne alan Hz. Halid, böylece Rumlar’ın “Müslümanlara yeni kuvvetler katılmış” düşüncesine kapılmalarını sağlamış ve morallerini bozmuştu. 7 gün süren çarpışma neticesinde Rumlar büyük bir bozguna uğramış, İslam Ordusu da Hz Halid’in dâhiyane kumandası ile çok büyük bir tehlikeden tereyağından kıl çeker gibi kurtulmuştu. Bu arada ilk gün Medine-i Münevvere’de Rasül-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz namaz için ezan okunmasını emretmişler ve minbere çıkarak üç defa “Allah’tan onlara hayır ve sevap kapısının açılmasını dilerim” şeklinde dua etmişlerdi. Ardından “Size şu gazaya giden ordunuzdan haber vereyim. Onlar gittiler, düşmanla karşılaştılar” buyurarak yukarda anlatılan hususları, Şam tarafına bakarak haber vermeye başlamışlardı. Hadiseleri anlatırken Hz. Zeyd hakkında “O şimdi cennete girdi. Orada koşup duruyordur”, Hz. Cafer hakkında “O şehid olarak cennete girdi. Şimdi yakuttan iki kanadıyla cennette uçup duruyordur” ve Hz. Abdullah bin Revaha hakkında da “O şehit olarak cennete girdi” buyurmuşlar ve mü’minlerden, her bir kumandan hakkında Allah’tan mağfiret dilemelerini istemişlerdi.1 Siz çok değerli okurlarım İşte Mute Gazası, asr-ı saadetin muhteşem sayfalarından biri olarak tarihteki yerini almıştır. Aslında Rasul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz’in ashabını anlata anlata bitirmek mümkün değildir. Onların her birinde muazzam ibretler, göz yaşartıcı misaller vardır. Rasül-i Ekrem Efendimiz birçok hadis-i şerifleriyle bu hususu bize haber vermişlerdir. “Eshabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, doğru yolu bulursunuz” hadis-i şerifi bunlardan biridir. Yine birçok ayet-i kerime onlar hakkında, onların faziletini ifade etmek için nazil olmuştur. Sabikûn-u Evvelûn onlardır, ücahidûn onlardır; Mühacirun onlardır, Ensar onlardır. Allah yolunda canlarıyla ve mallarıyla hizmet edip nefer olanlar en başta Eshab-ı Kiram’dır. (Rıdvanullahi Teâlâ aleyhim ecmeîyn) Bu itibarla kim Allah yolunda hizmet ederse, kim Allah’ın dinine hizmet için hicret ederse, kim Allah yolunda infak ederse, kim Allah yolunda olanlara kucak açıp sahip çıkarsa o Ashab’ın izindedir. Ve bu izi takip etmeye devam edip imanla öbür âleme gittiği müddetçe Allah’ın izniyle yeri cennettir. Bu hususla alakalı olarak Tevbe Suresi’nin 100. Ayetinde meâlen şöyle buyruluyor: “Öne geçen ilk Muhacirler ve Ensar ile, onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlara içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur.” Bu ayet-i kerimenin tefsirinde geçen ifadelerle yazıma nihayet verelim: “O öne geçen sabikûn-u evvelûne güzellikle tabi olanlar yani güzel amellerde onlara uyup iltihak edenler yahud kıyamete kadar onları güzellikle yadedip iman ve itaatte kendilerine tabi olan bütün mü’minler. Vel-hâsıl sabikûn-u evvelûn olan ve Muhacirler ve Ensar’dan ibaret Eshab-ı Muhammedî ve onlara hüsn-i nazarla bakıp güzelce tabi olanlar Allah onlardan razı onlar da Allah’tan razı olmuşlardır.”
Habere ifade bırak !

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined property: stdClass::$etiketler

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 812

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 812
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 1110

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 1110
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once