KURBANA HAZIRLIK
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
30.09.2014 - 10:00
A PHP Error was encountered
Severity: Notice
Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object
Filename: tema3/haber.php
Line Number: 63
Backtrace:
Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 63
Fonksiyon: _error_handler
Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view
Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once
, Güncelleme:
30.10.2020 - 19:15
3739+ kez okundu.
KURBANA HAZIRLIK
Her
yıl hac ibadetini yapan yüzbinlerce mü’min kardeşimizle birlikte vecd ve huzur
içinde idrak ederiz ve bu mübarek bayramın bütün İslam dünyası için fütuhata,
hayırlara ve maddı-manevi inkişafa vesile olmasını niyaz ederiz. Tükenmez bir
bir şükran ve minnet duygusu içinde Cenab- ı Hakka sonsuz şükürlerimizi arz
eder ve mukaddes dinine bağlılık akdimizi yenileriz. Her yıl kurban bayramında
Müslümanlar tarafından binlerce kurban kesilmektedir. Bu amel, bir Müslümanın
Allah’a ibadet ve onun emrine
sarılmak için her
şeyi feda edebileceğinin
sembolüdür. Keza, mü’minin Allah uğrunda onun rızası için kan akıtmaktan
çekinmeyeceğinin bir ifadesidir. Binaenaleyh İslam’ın koyduğu bu hüküm bir
vahşet değil, bilakis hikmetlerle dolu bir ibadettir. Bir yıl boyunca pek çok
sıkıntılar çekmiş, belki de ağzına bir lokma et koymamış bir fakir böylece
Allah için çekilen ziyafetten faydalanıyor, seviniyor. Kurban kıssasında İbrahim
(as) gibi Allah’ın dostluğuna, yardımına mazhar olmuş bir peygamberin,
oğlunu kurban etme teşebbüsü neticesinde Cenab-ı Hak "Ey İbrahim! Sen bana sadakatin! İspat
ettin. Ben de oğlunu sana bağışlıyorum!"
buyurarak hadiseyi
bitirebilirdi. Ancak Hz. İbrahim’e
bir koç göndererek, ona, amelini
ikmal ve itmam için yardım etti. Neticede,
Allah tarafından gönderilen koçun kurban edilmesi, Hz. İsmail'in
hayatta kalmasına sebep
olmuştur. O bakımdan bu koçun,
İsmail (a.s) 'a benzeyen, ona bedel olan tarafları var demektir. Koçtan akıtılan
kan İsmail (a.s) bedel olmuş demektir.
Siz
değerli okurlarım
Bugünler kurban Bayramı arefesidir. Kurban, Hakka yaklaşmanın, Allah yolunda
fedakarlıkta bulunmanın belirtilerinden biridir. Kurban, Allah’a teslimiyetin ifadesidir. Bu bir teslimiyettir. Hz. İbrahim ile Hz. İsmail
(a.s) Allah’a öyle teslim olmuşlardır ki; biri evladım sırf Allah rızası için
kurban etmek, diğeri de Allah’ın emrine canı pahasına uymak niyetindeydiler. Bu
bakımdan kurban kesen her mü’min bunun mahiyetini İyi idrak etmelidir.
Bu bayram
sabahında kurban edilmek üzere Allah için boynunu uzatan hayvana sorsak : -Sen kimin kurbanısın? O
hayvan büyük bir metanetle ve bütün muhabbetiyle kulaklarımızı patlatırcasına
bize haykıracak: -Ben
İslam’ın kurbanıyım diyecektir.
Ağzı ve dili bağlı, insana kıyasla her türlü nimetten mahrum bir hayvan
gerektiğinde İslam için seve seve kurban olurken; Allah’ın her türlü nimetinden
faydalanan ve de Müslümanlık
iddiasında bulunan bizler İslam için canımızı fedaya hazır değilsek, "İslam’ın kurbanıyım."
Diye lisan-ı hal ile haykıran hayvanın karşısında yerin dibine batmalıyız.
Aziz okurlarım
Hangi coğrafi sınırlar içinde olursa olsun dinimize
dil uzatılıyor. İnancımız alaya
alınıyorsa bu demektir ki, Müslümanım diyenler İnançlarına ihanet ediyorlar.
Dünya küfür ateşiyle kaynıyor. Bu vahşete seyirci kalmayan gerçek iman ehli
dünyanın dört bir bucağında daha dün-komşu ülkelerimizde Müslüman kardeşlerimiz
yüzbinlerce-binlerce din kardeşimiz İslam için canım feda ederek kurban olurken
bizler yaşantımızdan memnun yiyip içiyor, onlarda habersiz sıcacık
yatağımızda rahatımız kaçmasın
istiyoruz. Eğer gerçekten inancımızı, yaşayamamanın izdırabını duyabilseydik, yattığımız yataklar bize
diken, İslam’ın kurbanı olmayı unuttuğumuz her gün bize zehir olurdu.
Dağıttığımız
etin hepsi, yarın mahşer günü amel defterlerimizde karşımıza çıkacak. Konu
komşuya yaptığımız ikramlar, verdiğimiz sadakalar fazlasıyla bize ödenecektir.
Bunda hiç şüphemiz yok. Ancak kendimizde kalıp ta yemiş olduklarımızdan öyle
bir dönüşü olmayacak. Çünkü o yenmiş, dünyada tüketilmiştir.Sırf Allah rızası
için kurbanım kesip, çevresine de böyle yardım ve ikramda bulunan bir cemiyeti
ayırmak, bölmek, parçalamam mümkün mü? Ne zaman ki manevi değerlerden cemiyet
tecrid edilmiş. İşte ondan sonra herkes ya kurbandan vazgeçmiş, Ya da kurbanım
hak için kurban, küp için kavurma şekline dönüştürmüş. Sadece
kendilerine et ziyafeti çekme anlayışına götürmüşlerdir. Elbette, öyle kurban
anlayışından, böyle cemiyet meydana gelmiştir. Hamdolsun şimdilerde
yeniden bir silkiniş,
kendine geliş, mazideki
kurban anlayışına tekrar dönüş başlamıştır.Şu mübarek bayram sabahında
niyazımız: Cenabı Hakkın idrak ve şuurumuzu artırması, Keseceğimiz kurbanları
nezdi ilahisinde kabul eylemesi....