KÜÇÜK İTFAİYECİ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 21.02.2012 - 00:45

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 63

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 63
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 3382+ kez okundu.
 

KÜÇÜK İTFAİYECİ

         Sevgili okuyucular sizleri gerçek bir öyküyle baş başa bırakıyorum;    Annesi, altı yaşındaki lösemiyle savaşan Bora’ya bakarken dalıp gitmişti. Kalbi, acı içinde olmasına rağmen, kararlılık duygusunun da etkisini hissediyordu. Doktorlar Bora’nın yaklaşık bir aylık ömrü kaldığını söylemişlerdi. Her ebeveyn gibi o da oğlunun büyümesini ve umutlarını gerçekleştirmesini isterdi. Ama bu, artık gerçekleşmeyecekti. Löseminin buna fırsat tanıması olası değildi. Oysa o oğlunun hayallerinin gerçekleşmesini istiyordu. “ Bora! Büyüyünce ne olmak istediğini hiç düşündün mü? ”  diye sordu. “ Anneciğim, ben büyünce hep İTFAİYECİ olmak istedim.” Annenin içi burkuldu, ama gülümsedi… “ Bora’nın dileğini gerçekleştirebilir miyim acaba? ” diye düşündü. Ertesi gün, Ankara’daki İtfaiye Müdürlüğüne gitti… Ve orada yüreği en az Ankara kadar büyük itfaiyeciler ile tanıştı. Onlara oğlunun son isteğinden söz etti… Ve oğlunun itfaiye arabasıyla şehirde küçük bir tur atmasının mümkün olup olmadığını sordu. İtfaiye Müdürü; “ Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Eğer oğlunuzu Çarşamba sabahı saat sekizde hazır ederseniz, onu o gün şeref konuğu yapar, itfaiyeci kimliğine büründürürüz.” “ Bizimle itfaiye müdürlüğüne gelir, bizimle yemek yer, yangın söndürmeye gelir.” “ Hatta, bize Bora’nın ölçülerini verirseniz, ona üzerinde Ankara İtfaiyesinin ambleminin olduğu gerçek bir itfaiyeci kostümü diktirir, lastik botları ısmarlarız. Hepsi Ankara’da üretiliyor.” Dedi. Üç gün sonra bir itfaiyeci Bora’yı aldı, ona elbisesini giydirdi ve hasta yatağından itfaiye arabasına kadar eşlik etti. Bora, itfaiye arabasına kuruldu… İtfaiye müdürlüğüne doğru yol almaya başladılar. Kendini çok mutlu hissediyor ve içi içine sığmıyordu. O gün Ankara’da tam üç yangın ihbarı olmuştu. Bora değişik itfaiye arabalarına, hatta İtfaiye Müdürünün resmi arabasına da binmişti. Yerel televizyonlar da onu izleyip çektiler. Hayallerin gerçekleşmesi, gösterilen sevgi ve ilgi, Bora’ya, o kadar moral vermiş, onu o kadar etkilemişti ki; doktorların verdiği süre tam altı ay aşılmıştı. Ancak bir gece Bora’nın bütün yaşam belirtileri, dramatik bir şekilde yok olmaya başladı. Hiç kimsenin yalnız ölmemesi gerektiğine inanan başhemşire, aile bireylerini hastaneye çağırdı. Daha sonra Bora’nın itfaiyede geçirdiği en mutlu gününü hatırladı. İtfaiye Müdürlüğüne telefon açıp, “ Bora’nın bu dünyaya veda ederken yanında, özel kıyafetleri içinde bir itfaiyecinin bulunması mümkün mü? “ diye sordu. İtfaiye Müdürü; Küçük İtfaiyecinin son anlarını yaşadığını duyunca göz yaşlarına engel olamadı. Titrek bir sesle: “ Elbette dedi. Hatta bundan daha iyisini de yapabiliriz. Beş dakika içinde oradayız. Ancak ; sirenlerin çaldığını duyduğunuzda, paniğe yol açılmaması adına yangın olmadığını… Sadece itfaiyecilerin önemli bir meslektaşlarını! Ziyarete geldikleri anonsunu yapar mısınız? Ve lütfen sirenleri duyduğunuzda Bora’nın odasının penceresini açınız” diye yanıtladı. Yaklaşık beş dakika sonra siren sesiyle birlikte hastaneye çengel ve merdiven taşıyan itfaiye arabası geldi. İtfaiyeciler merdiveni açtılar ve Bora’nın 5 inci kattaki odasına doğru yaklaştılar. Tam on dört itfaiyeci Bora’nın odasına girdiler. Annesinin izniyle onu kucakladılar. Ve ona; “ onu ne kadar sevdiklerini “ söylediler. Ölümle pençeleşen Bora, İtfaiye Müdürüne baktı ve ; “ Efendim, ben şimdi gerçekten itfaiyeci miyim? ” diye sordu. Gözyaşlarını belli etmemeye çalışarak; “ Bundan şüphen mi var Bora? “ diye yanıtladı müdür. Bu kelimelerden sonra, Bora gülümsedi ve ; gözlerini sonsuza dek kapattı. Belki farkında değilsiniz, belki unuttunuz, belki de, hep günlük işlerin arasında boğuluyorsunuz; Ama bilin ki; HAYAT; Aslında sevgi ve umut dağıtmaktır.  

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 118

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 118
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 219

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 219
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

         Sevgili okuyucular sizleri gerçek bir öyküyle baş başa bırakıyorum;    Annesi, altı yaşındaki lösemiyle savaşan Bora’ya bakarken dalıp gitmişti. Kalbi, acı içinde olmasına rağmen, kararlılık duygusunun da etkisini hissediyordu. Doktorlar Bora’nın yaklaşık bir aylık ömrü kaldığını söylemişlerdi. Her ebeveyn gibi o da oğlunun büyümesini ve umutlarını gerçekleştirmesini isterdi. Ama bu, artık gerçekleşmeyecekti. Löseminin buna fırsat tanıması olası değildi. Oysa o oğlunun hayallerinin gerçekleşmesini istiyordu. “ Bora! Büyüyünce ne olmak istediğini hiç düşündün mü? ”  diye sordu. “ Anneciğim, ben büyünce hep İTFAİYECİ olmak istedim.” Annenin içi burkuldu, ama gülümsedi… “ Bora’nın dileğini gerçekleştirebilir miyim acaba? ” diye düşündü. Ertesi gün, Ankara’daki İtfaiye Müdürlüğüne gitti… Ve orada yüreği en az Ankara kadar büyük itfaiyeciler ile tanıştı. Onlara oğlunun son isteğinden söz etti… Ve oğlunun itfaiye arabasıyla şehirde küçük bir tur atmasının mümkün olup olmadığını sordu. İtfaiye Müdürü; “ Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Eğer oğlunuzu Çarşamba sabahı saat sekizde hazır ederseniz, onu o gün şeref konuğu yapar, itfaiyeci kimliğine büründürürüz.” “ Bizimle itfaiye müdürlüğüne gelir, bizimle yemek yer, yangın söndürmeye gelir.” “ Hatta, bize Bora’nın ölçülerini verirseniz, ona üzerinde Ankara İtfaiyesinin ambleminin olduğu gerçek bir itfaiyeci kostümü diktirir, lastik botları ısmarlarız. Hepsi Ankara’da üretiliyor.” Dedi. Üç gün sonra bir itfaiyeci Bora’yı aldı, ona elbisesini giydirdi ve hasta yatağından itfaiye arabasına kadar eşlik etti. Bora, itfaiye arabasına kuruldu… İtfaiye müdürlüğüne doğru yol almaya başladılar. Kendini çok mutlu hissediyor ve içi içine sığmıyordu. O gün Ankara’da tam üç yangın ihbarı olmuştu. Bora değişik itfaiye arabalarına, hatta İtfaiye Müdürünün resmi arabasına da binmişti. Yerel televizyonlar da onu izleyip çektiler. Hayallerin gerçekleşmesi, gösterilen sevgi ve ilgi, Bora’ya, o kadar moral vermiş, onu o kadar etkilemişti ki; doktorların verdiği süre tam altı ay aşılmıştı. Ancak bir gece Bora’nın bütün yaşam belirtileri, dramatik bir şekilde yok olmaya başladı. Hiç kimsenin yalnız ölmemesi gerektiğine inanan başhemşire, aile bireylerini hastaneye çağırdı. Daha sonra Bora’nın itfaiyede geçirdiği en mutlu gününü hatırladı. İtfaiye Müdürlüğüne telefon açıp, “ Bora’nın bu dünyaya veda ederken yanında, özel kıyafetleri içinde bir itfaiyecinin bulunması mümkün mü? “ diye sordu. İtfaiye Müdürü; Küçük İtfaiyecinin son anlarını yaşadığını duyunca göz yaşlarına engel olamadı. Titrek bir sesle: “ Elbette dedi. Hatta bundan daha iyisini de yapabiliriz. Beş dakika içinde oradayız. Ancak ; sirenlerin çaldığını duyduğunuzda, paniğe yol açılmaması adına yangın olmadığını… Sadece itfaiyecilerin önemli bir meslektaşlarını! Ziyarete geldikleri anonsunu yapar mısınız? Ve lütfen sirenleri duyduğunuzda Bora’nın odasının penceresini açınız” diye yanıtladı. Yaklaşık beş dakika sonra siren sesiyle birlikte hastaneye çengel ve merdiven taşıyan itfaiye arabası geldi. İtfaiyeciler merdiveni açtılar ve Bora’nın 5 inci kattaki odasına doğru yaklaştılar. Tam on dört itfaiyeci Bora’nın odasına girdiler. Annesinin izniyle onu kucakladılar. Ve ona; “ onu ne kadar sevdiklerini “ söylediler. Ölümle pençeleşen Bora, İtfaiye Müdürüne baktı ve ; “ Efendim, ben şimdi gerçekten itfaiyeci miyim? ” diye sordu. Gözyaşlarını belli etmemeye çalışarak; “ Bundan şüphen mi var Bora? “ diye yanıtladı müdür. Bu kelimelerden sonra, Bora gülümsedi ve ; gözlerini sonsuza dek kapattı. Belki farkında değilsiniz, belki unuttunuz, belki de, hep günlük işlerin arasında boğuluyorsunuz; Ama bilin ki; HAYAT; Aslında sevgi ve umut dağıtmaktır.  
Habere ifade bırak !

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined property: stdClass::$etiketler

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 812

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 812
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Trying to get property 'tamsayfa' of non-object

Filename: tema3/haber.php

Line Number: 1110

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/views/tema3/haber.php
Satır: 1110
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Haber.php
Satır: 157
Fonksiyon: view

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once