Nahcıvan Devlet Tiyatrosu Foçalı yazarın oyunuyla turnede “Cebimizdeki Cinnet Ege’de”

Yaşamını İzmir’in Foça İlçesi’nde sürdüren meddah- yazar M.Ümit Görgülü’nün yazdığı Cebimizdeki Cinnet adlı tiyatro oyunu Nahcivan Devlet Tiyatrosu tarafından Nahcivan ve Türkiye’nin çeşitli kentlerinde sahnelendi. Psikolojik temalı oyun her iki ülke sahnelerinde de büyük ilgi gördü.

M. Ümit Görgülü’nün ‘Cebimizdeki Cinnet’ adlı oyun Nahcivan Devlet Tiyatrosu Müdür Yardımcısı, Yönetmen ve Oyuncu Samet Canbahsiyev tarafından Azeri Türkçesi’ne çevrilerek sahneye uyarlayarak izleyici ile buluşturdu. 140 yıllık geleneği olan Nahcivan Devlet Tiyatrosu oyunu kendi ülkesinden sonra Türkiye turnesine taşıdı. Oyun; 14 Temmuz’da Manisa Salihli Sardes’te Uluslararası Dionysos Tiyatro Şenliği ve Eğitim Kampında, 15 Temmuz’da İzmir’in Foça İlçesi’nde ve 17 Temmuz’da Kültürpark’taki İzmir Sanat Sahnesi’nde Türk tiyatroseverlerin beğenisine sunuldu. Azeri sanatçılar; Memmed Mehtiyev, Leman Veliyeva, Mehri Nebiyeva, Alesger Quliyev, Uğur Nasırlı, Azerbaycan Cumhuriyetinin emektar sanatçısı Ebulfez İmanov, Vefa Qurbanova, Amil Yusifov, Z, Mir Qabil Ekberov ve Azerbaycan Cumhuriyetinin emektar sanatçısı Ebulfez İmanov’un sahne aldığı oyunu Samet Canbahsiyev yönetti. Çağımızın insanı cebinde cinnetiyle sokakta 140 yıllık geleneği olan bir tiyatro olduklarını, ancak ilk kez psikoloji temalı bir eser ortaya sahnelediklerini belirten Samet Canbahsiyev; gördüklerini ilgiden memnun olduklarını söyledi. Samet Canbahsiyev; “ Oyunun yazarı Meddah Ümit Görgülü ile geçtiğimiz yıl Foça’da gerçekleşen 1. Uluslararası Meddah ve Masal Şenliğinde tanıştık. Bana hediye ettiği Cebimizdeki Cinnet isimli eseri okudum ve çok beğendim. Gerçekten de çağımızın insanı cebinde cinnetiyle sokağa çıkıyor, arabasına, otobüse metroya binip işe gidiyor: Cebindeki cinnetle Sinemada arkamızdaki koltukta oturuyor, markette bize aldığımız eti doğruyor, evimize kargo getiriyor, belki aynı camide namaz kılıyoruz ve belki de karımız kocamız olup bizimle yatağa giriyor. Sonra birden ertesi gün gazetelerin üçüncü sayfasında onları işledikleri akla hayale gelmeyen cinayetleri ya da intiharlarını okuyoruz. Oyunda bireysel cinnetlerin daha kitlesel cinnetlere dönüşebileceği Hitler ve Nazi örneği ile anlatılmış. Terapi ve terapist de sorgulanıyor. Yanlış terapi gibi birçok ince konu, komedi ve dramatik unsurlarla ele alınıyor. Sistemlerin yarattığı cinnet ile cinnetin yarattığı mağdurlar işleniyor.” Dedi. Yanlış terapinin dönüşü olur mu? Yazar M.Ümit Görgülü ise oyunu aslında bir psikoterapi kongresinde oynamak üzere yazdığını belirtti. Ümit Görgülü; “ Kafamı kurcalayan bir şey vardı: Acaba terapist hastasına yanlış bir terapi uygular ve hayatında yanlış bir karar almasına sebep olursa ne olur? Hasta hakkını arayabilir mi ya da çok önce alınmış kararların olumsuz sonuçları telafi edilebilir mi? Herşeyin garantisinin olduğu bir çağda terapilerin bir garantisi var mıdır? Bunlara camiada da yanıt bulamayınca teması cinnet olan bu oyunu yazdım. Hem ülkemde hem kardeş bir ülkede oyunumun izleyici karşısına çıkmasından mutluyum” Dedi.