SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİRMİSİN?

Bugünkü yazıma mizahi sözlerle başlayayım dedim. Siyasetçilerin olsun, bazı arkasını yüksek yerlere dayayanlar olsun zora geldiler mi hemen söyledikleri söz meşhurdur: —Sen benim kim olduğumu bilir mi sin? İşte benzer birisi: ABD de bir polis trafiği ihlal eden aracı durdurur. İçinde bir bürokrat vardır. —    Hız süratini aştınız, lütfen ehliyet ve ruhsatınızı görebilir miyim der. Karşıdan gelen cevap: —Memur bey sen benim kim olduğumu bilirmisin? Polis memuru hemen telsizini açıp merkezdeki amirine sorar. —Adamın birini çevirdim. Kim olduğunu bilmiyor. Kim olduğunu bana soruyor. Ne yapayım der.   BİLMEDEN ALDIKLARIMIZ   Adam her haftanın bir gününde Pazara gelen yaşlı bir teyzenin getirdiği sütü alırmış. Bu böyle bir zaman devam etmiş. Daha sonraları Pazara gidince yaşlı teyzeyle karşılaşmış. Teyze demiş birkaç haftadır geliyorum sen yoksun. Yoksa hasta falan mı oldun? Adam soruyu sormuş ama aldığı cevap karşısında dona kalmış. Yaşlı teyzenin verdiği cevap: —Yok, yavrum. Benim sağlığım iyide EŞEYİM öldüğünden süt sağacak hayvanım kalmadı, sana süt getiremedim demiş…   SEÇMEN   Biletçi kompartımandakilere seslendi: —Biletiniz… Pencere kenarında oturan göbekli adam bir kart uzatarak: —Milletvekili diye gürledi. Karşısında oturan adamda bir kart göstererek: —Bakan diye seslenir. Kapı kenarında, köşeye sıkışmış biriside yaka cebinden BİLETİNİ çıkararak yavaşça: —SEÇMEN diyebildi. Bugünü de böylece kapatalım…