ÜNİVERSİTE GİRESUN'UN NEYİNE?

Bir türkü kıtası ile konuya girelim dilerseniz. “Bana ne yazdan bahardan Bana ne borandan kardan Aşağıdan yukarıdan Yolun sonu görünüyor” …………………………………. Yıl 2005.. İktidar diğer illerde gerçekleştirdiği Üniversite açma hareketini Yurt sathına yaymaya başladı ve Giresun’lularda bu pastadan nasibini almak için, el birliği güç birliği yaptı. ..ve Giresun’a da bir Üniversite düştü ! Düştü düşmesine de Üniversite’nin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Kurucu Rektör Osman Öztürk’le başlayan rektör savaşı, vekiller arasında paylaşılamadı daha düne kadar koca Üniversite siyasi talimatla ve YÖK’ün görevlendirdiği vekil rektörlerle bu güne kadar gelebildi. Cumhurbaşkanımız, Sayın Abdullah GÜL’ün takdirleriyle göreve asaleten atanan çalışkan, memleketsever, akademisyen Prof. Dr. Aygün Attar’la yeniden kan ve can bulmaya, rota çizmeye başlayan GÜ’nin, birden bire engellerle önü kesilmeye başlandı. Önce, rektörlük binası geri alındı. Tıp fakültesine gerekli olan hastane konusunda yapılan protokol geçerli sayılmadı. Savsaklandı. Yeni rektör Attar, kısacası kaderiyle baş başa bırakılmak isteniyor, ya da “çek git” mesajları veriliyor. Bu kadarına da pes doğrusu. Demiştim, bir türkü ile konuya girelim diye; Bize ne gerek Üniversite, Yatılı bölge okulu çok bile, Giresun kalkınacakmış, Bu hikayeye kimler güle. Her seçimde aynı terane, Kandık tatlı vaadlere. Geçmedik ne çember, kaldı ne daire, Hizmet gelecekmiş, bakmaya devam dürbünle. Politikanın direği yok, Hizmet gelse de, geleceği yok. Doğru çalışanın desteği yok. Üniversite bizim neyimize.